HDP, CPT ile görüştü: İmralı'nın takipçisi olacağız 2021-02-05 09:12:57 ANKARA - Avrupa’daki temasları sırasında CPT yetkilisiyle görüşen HDP Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüsü Hişyar Özsoy, CPT’nin İmralı’daki sürecin takipçisi olacaklarını söylediğini, aktardı.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüleri Hişyar Özsoy ve Feleknas Uca, üyesi oldukları Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin 25-29 Ocak arasında gerçekleşen toplantısına katıldı. Fransa’nın Strasbourg kentinde gerçekleşen toplantı sırasında HDP’li vekiller Avrupa Konseyi (AK) Genel Sekreteri Marija Pejcinovic Buric, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı Rik Daems, Avrupa Konseyi Bakanları Komitesi Genel Sekreteri Bjorn Berge, Liberal Grup Başkanı Jacques Maire, Sosyalist Grup Başkanı Frank Schwabe ile görüştü.    Öte yandan HDP’liler İmralı tecridi ve hak ihlallerine karşı cezaevlerinde başlatılan açlık grevleriyle ilgili Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) üst düzey yetkilileriyle görüştü. HDP Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüsü Hişyar Özsoy, görüşmenin detaylarını Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı.    CPT yetkilileriyle pandemi nedeniyle telefon üzerinden görüşebildiğini aktaran Özsoy, tecrit ve buna karşı başlatılan açlık grevleriyle ilgili bilgi aktarımında bulunduğunu söyledi. CPT heyetinin İmralı’ya gitmemesine dair eleştirilerini sunduklarını anlatan Özsoy, “Daha önce İmralı’ya dair tespitlerini yaptıklarını, raporlarının mevcut olduğunu, tecrit ve İmralı’nın, açlık grevlerine ilişkin de en üst düzeyde hükümet yetkilileriyle temasta bulunduklarını belirttiler” dedi.   CPT’NİN ÖNERİLERİ   CPT’nin Türkiye ziyaretinin ardından yaptığı açıklamayı hatırlatan Özsoy, “Daha önce yapmazlardı. Bir geleneği yok. Bu defa açıklama yaptı. İmralı dahil bazı meseleleri görüştüklerini deklare ettiler. CPT şu ana kadar değişik raporlarında tecridin bir işkence, uluslararası hukuk ihlali olduğunu ve ortadan kaldırılması gerektiğini ifade etti. CPT’nin kararları var. CPT kararlarının arkasında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin de iradesi var. AKPM, CPT kararlarına iki defa referans alarak, Ocak 2019 tarihinde ve Ekim 2020 tarihinde İmralı dahil raporlarında yer alan önerilere uyulması gerektiğini ifade etti. Avrupa Konseyi bir bütün olarak CPT kararının uygulanmasını talep ediyor” ifadelerinde bulundu.   Özsoy, görüştükleri CPT yetkililerinin, “Türkiye yetkililerine bunu aktardık, aktarmaya devam edeceğiz. İmralı’da yaşananların takipçisi olacağız” dediğini aktardı.   AİHM’İN DEMİRTAŞ KARARI    AİHM’in Demirtaş kararına dair de görüşme gerçekleştirdiklerini dile getiren Özsoy, şöyle devam etti: “Türkiye’nin bir yandan reform yapacağını söylerken, diğer yandan AİHM kararını uygulamadığını belirttik. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin Genel Kurulu’nda Demirtaş kararına ilişkin tartışmalar oldu. Demirtaş’ın ismi defalarca zikredilerek hem Genel Sekretere hem de Bakanlar Komitesi Dönem Başkanı olan Heiko Maas’a sorular geldi. Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi’nin 9-10-11 oturumların sırasında 10 Mart’ta İnsan Hakları Komitesi oturumunda Demirtaş davasının görüşülmesini bekliyoruz. Kavala kararı daha önce çıktığı için iki ya da 3 defa Bakanlar Komitesi’nde görüşüldü. Israrla açıklamalar yapıldı. Hala uygulanmış değil. Kavala ve Demirtaş davası gündeme gelecek. Kavala davasında Türkiye’ye gün verebilirler. Bakanlar Komitesi’nde Demirtaş davası ilk defa gündeme gelecek.”   MART AYINDA GÖRÜŞÜLECEK   Demirtaş davasının bir kişinin uğradığı halk ihlali olmadığını, Türkiye demokrasinin genel mücadelesinde sembolik bir yeri olduğunu ve bu kararın uygulanması gerektiğinin altını çizen Özsoy, “Türkiye de zaten hukuk olmadığını karara uyulmadığı takdirde, Türkiye’nin uluslararası hukuktan da çıkan bir ülkeye de dönüşeceğini ifade ettik. Kanaatim o herkes bu davanın ne kadar önemli olduğunu görüyor, ifade ediyor. Avrupa Parlamentosu’ndan çağrılar oldu. Bakanlar Komitesi’ne birçok yerden Mart ayında görüşülmesi için yazı ve mesajlar gidiyor” diye belirtti.   ÇAVUŞOĞLU ZİYARETİ   AKPM toplantısı önceki Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da Avrupa Birliği Konseyi ile bazı temaslarda bulunduğunu anımsatan Özsoy, şöyle konuştu: “Aralık 2020’den bu yana hükümet kanadında Avrupa ile ilişkileri düzeltme söylemi var. Herkes Mart ayında ciddi yaptırımların geleceğini düşünüyordu ancak Erdoğan yönünü Avrupa’ya döneceğine dair açıklama yaptı. ‘AB ile geleceğimizi kuracağız’ sözleriyle ısmarlama argümanlar kullandı. Avrupa bir şekilde Türkiye’yi, Yunanistan’la masada tutmak istiyor. Mülteci meselesi için iki ülkenin masada durması lazım. Her iki tarafta yumuşak mesajlar veriyor. Ama şunu unutmamak lazım bir yerde her iki tarafta yumuşak mesaj veriyorsa, bilin ki problem çok fazladır. Her iki tarafta süreci uzatmaya çalışıyor. Türkiye ekonomisi sıkıntılı ve ekonomik boğulma eşiğinde. Yaptırımları kaldıracak bir gücü yok. Taktiksel bir şekilde adım atıyor. Avrupa bunun farkında fakat bunu fırsata dönüştürerek, Türkiye’ye bir şeyleri kabul ettirmeye çalışacak.”   YAPISAL PROBLEMLER    Mülteci meselesinin Avrupa için hala merkezi bir önemde olduğunu ve Türkiye’nin verdiği bazı tavizler ardından yeni bir müzakere faslı açıldığına işaret eden Özsoy, “Erdoğan yine zaman kazandı. Ancak yapısal ve egemenlikle ilgili meseleler bugünden yarına çözülemez. Karşılıklı krizi öteleme iki tarafından çıkarına geliyor. Türkiye ile Avrupa, Türkiye ile ABD arasında yapısal problemler var. Bunlar birbirine çiçek atarak, yumuşak söylemlerle çözülecek bir durum yok. Yunanistan ile meselenin ortasında Kıbrıs var ve kaç yıldır çözülemeyen bir sorun. Dolayısıyla şu an için gerilimi öteleme var. Türkiye Doğu Akdeniz’de ciddi tavizler verebilir. Yunanistan da kısmi tavizler verme eğiliminde. Asıl mesele S-400 meselesinde ABD ile patlayacak. Bu konuda ciddi taviz verip, S-400 meselesini kapatmaz ise Türkiye’nin başının ağrıması çok yüksek” şeklinde konuştu.    MA / Berivan Altan