Ankaralı öğrenciler: Bizim gözümüz gökyüzünde, özgürlükte 2021-02-05 14:15:25   ANKARA - Boğaziçi'ne destek vermek amacıyla yaptıkları eylem sırasında işkenceyle gözaltına alınan öğrenciler, "Onlar istediği kadar aşağı bak desinler bizim gözümüz, gökyüzünde, özgürlükte olacak" dedi.    Boğaziçi Üniversitesi’nde Melih Bulu’nun kayyım rektör olarak atılması ardından Ankara’da da eylemler gerçekleştirildi. 2 Şubat’ta düzenlenen eylemde 83 öğrenci gözaltına alındı. Serbest bırakılan öğrenciler, yaşadıklarını anlattı.   Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Sosyoloji son sınıf öğrencisi Nazlı Buket Yazıcı, “Halk tepki göstermesin, basın görüntü almasın diye kalkanlarla polis etrafımız sardıktan sonra 20 dakika kadar arkadaşlarımla bir şiddete maruz kaldık. Halk tepki gösterince saçlarımdan sürükleyerek, tekme yumrukla ve küfürlerle gözaltına alındım” dedi.    'DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ'   Hastaneye bile ters kelepçeyle götürüldüklerini aktaran Yazıcı, buna tepki verince darp edildiklerini söyledi. Yazıcı, “Polisin hastane önünde dört tane gözaltı aracı vardı. Her araçtan insanlık onur işkenceyi yenecek sloganları yükseliyordu. Meydanda yapamadıklarını bilerek isteyerek sistematik bir biçimde öğrencilere uyguladılar. Dişi kırılan arkadaşımız travma geçirme olasılığına rağmen darp ederek, kelepçeleyerek hastaneye götürdüler” dedi.   Haklı taleplerinde ısrarcı olacaklarını belirten Yazıcı, "Özellikle 2015’ten beri Türkiye’de kara bulutlar geziniyor. Bizler binleriz, milyonlarız direnmeye devam edeceğiz” dedi.   'ASIL İŞKENCE HASTANEDE BAŞLADI'   Polis kalkanları içinde yaklaşık yirmi dakika polis şiddetine maruz kalan Ankara Üniversitesi'nde Yüksek Lisans yapan Gökçe Akgöl, “Gözaltına saçlarımdan tutularak yere yatırıldım. Yerde beş dakika ters kelepçe ile bekletildikten sonra gözaltı aracına sürüklenerek götürüldüm. Pandemi nedeniyle eylemi yasakladıkları söyleseler de, ‘bunlara müstahak, ne olursa olsun’ diyerek 12 kişilik araca 16 kişi bindirdiler. Asıl işkence kısmı ise hastanede başladı. Hastane önünde araçlardan herkesi teker teker indirerek darp edip tekrar araca bindirdiler. Sırtımdan tutup yere çarparak beni araçtan indirdiler. Bizim gücümüzü göreceksin hadi şimdi diren deyip saçlarımdan tutup tekrar araca bindirmeye çalıştılar, yolda iki defa ters kelepçe yapıldı” diye konuştuk.   MÜCADELEYE DEVAM   Ters kelepçeyle ve polis varken muayene edildiğini belirten Akgöl, "Doktor da bu konuda herhangi bir müdahalede bulunmadı. Hastaneden emniyete götürülürken de kafamı çarpa çarpa beni araca bindirdiler. Hukuksuzluk güvenlik şubenin otoparkında da sürdü, üç saat boyunca lavabo, su ihtiyaçlarımız hiçbir şekilde karşılanmadı. Tüm bu yasasızlığa karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizler alanda olmaya haklarımızı korumaya devam edeceğiz” diye konuştu.   'GÖKYÜZÜNE BAKACAĞIZ'   Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi son sınıf öğrencisi Murat Can Çoban, Boğaziçi Üniversitesi eylemlerinin toplumda yankı bulmasının toplumsal bir sıkışmışlıktan geldiğini ifade etti. Çoban, sözlerini şöyle sürdürdü : “Toplumun artık dur demesi Boğaziçi ile açığa çıktı. İnsanlar sokakta slogan almaya başlarken nefes almaya çalışır ya o nefesi almasına bile izin verilmeden gözaltına alınmaya başlanıldı. Her şey yasaklanmış bir halde. Faşizm aşağı bakmamızı, gökyüzündeki mavilik yerine griliğe gömülmemizi istiyor. Onlar istediği kadar aşağı bak desinler bizim gözümüz, gökyüzünde, özgürlükte olacak. Başımızı eğmeden haklarımızı aramaya devam edeceğiz.”