Tahliye olan Karataş: Savcı kendini editörüm olarak görüyordu 2021-02-11 09:16:27   AĞRI - Tahliye edilen muhabirimiz Dindar Karataş, suçlama konusu yapılan haberlerindeki hak ihlallerine bu kez cezaevinde tanıklık ettiğini belirterek, "Savcı kendini editörüm olarak görüyordu" dedi.    Van’da 24 Kasım 2020 tarihinde gözaltına alındıktan 2 gün sonra "örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Dindar Karataş, hakkında açılan davanın 9 Şubat’ta görülen ilk duruşmasında tahliye edildi. 2 buçuk ay tutukluluğun ardından özgürlüğüne kavuşan Karataş, iddianamedeki haberlerinde yer alan ihlalleri cezaevinde kendisinin de yaşadığını belirtti.     'HABERİN GERÇEKLİĞİNİ GÖRDÜM'   Hakkındaki iddianameyi "kopyala-yapıştır" olarak nitelendiren Karataş, koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde cezaevindeki hijyen koşullarına ilişkin yapılan haberinin dahi iddianamede suç olarak gösterildiğini kaydetti. Karataş, "Cezaevine girdiğim zaman kendim de bizzat bu eksikliği yaşayarak gözlemledim. Salgın döneminde tutukluların nasıl kirli ve pis bir ortamda bırakıldığına tanıklık ettim. Yaptığımız haberlerin gerçekliğini bizzat yaşayarak deneyimledim" dedi.     İHLALLERİ YAZMAK SUÇ DEĞİLDİR     Bölgede yaşanan hak ihlallerine ilişkin yapılan haberlerin suç gösterildiğini hatırlatan Karataş, "Bunları suç olarak kabul etmiyoruz. Bölgede yaşanan hak ihlallerini, işkence vakalarını ve cezasızlık politikası nedeniyle halka işkence edenleri yazmaya devam edeceğiz" diye konuştu.    EDİTÖR SAVCI!   Yaptığı haberlerden bazılarının cımbızlandığını aktaran Karataş, "Diğer haberlerim göz önüne alınmamış. Savcı kendini editörüm olarak görüyordu. Savcılık sorgumda bana, 'Bu haberi niye böyle yaptın' diye sordu. Ben de 'bunu sorgulayamazsınız, bunun kararını verecek olan gazetecilerdir, editörümdür ve meslektaşlarımdır' dedim. İddia makamı kendisini editör olarak görüyordu. 'Gazeteci nasıl haber yapar' diye sınır çizmek istiyorlar. Bu sınırı geçtiğiniz zaman iktidar tarafından hedef alınıyorsunuz. Yargı mercii muhaliflere dönük sopa olarak kullanılıyor. Bu çerçevede en ufak bir hak ihlaline dönük haber yaptığınızda, işkence edenleri teşhir ettiğinizde hedef alınıyor ve tutuklanıyorsunuz" diye konuştu.     ‘HAKİKATİN GÜCÜ VAR’   Halen birçok meslektaşının yaptığı haberlerden kaynaklı tutuklu bulunduğuna dikkati çeken Karataş, "Bu kabul edilebilir bir durum değil. Bu baskı politikalarından hiçbir zaman sonuç alamadılar ve alamayacaklar. Çünkü hakikatin bir gücü var. Apê Musa’nın (Musa Anter) bize bıraktığı bir miras var. Bu mirası sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Son olarak kentte 2 köylünün helikopterden atılarak işkenceye maruz kalmasını gündeme getirdikten sonra tutuklanan gazeteciler Adnan Bilen, Cemil Uğur, Nazan Sala ve Şehriban Abi ile Mehmet Aslan’ın durumuna değinen Karataş, "Bu arkadaşlarımızın tutuklu kalması bizim için üzüntü veriyor. Umarım tutuklu gazeteci arkadaşlarımız da bir an önce tahliye edilerek özgürlüklerine kavuşur. Birlikte gerçekleri halka ve kamuoyuna ulaştırmaya devam edeceğiz” diye belirtti.    MA / Müjdat Can