Bayındır: Tecrit kırılmazsa mevcut politikalar devam edecek 2021-02-11 16:49:09   AĞRI - Halk toplantısında konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kırılmaması halinde “mevcut rejim ve politikanın devam edeceğini” belirtti.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı İl Örgütü, "Faşizme  karşı birleşelim, örgütlenelim, mücadeleyi yükseltelim" şiarıyla parti binasında halk toplantısı gerçekleştirdi. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ve HDP Ağrı Milletvekili Abdullah Koç'un yanı sıra çok sayıda partili toplantıya katıldı.     TECRİT VE KÜRT SORUNU   Toplantıda konuşan HDP'li Koç, ülkenin yıllardır ciddi bir krizle karşı karşıya olduğunu ve bu krizin son dönemlerde ciddi boyuta ulaştığını ifade etti. Koç, “Çözüme en yakın olduğu süreci geçirmiş olan bir ülkede neden kriz yoğun bir şekilde devam etmektedir? Bütün sorunların temeli Kürt sorunudur" dedi. “Herkes İçin Adalet” şiarıyla başlatılan kampanyaya değinen Koç, adaletin olmadığı bir ülkede toplumsal barışın mümkün olamayacağını kaydetti.    Koç, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride işaret ederek, "Öcalan’a uygulamış oldukları tecridin anayasada yeri yoktur. Bunu gösterecek herhangi bir yasal düzenleme mümkün değil, tamamen keyfi bir süreçtir. Dünyanın hiçbir yerinde bir kişiye özgü bir kanun maddesinden bahsetmek mümkün değildir. Bu bir faşizmdir. İmralı tecridiyle ilgili dünyada buna benzer bir tecrit göremezsiniz. Bu tecrit Kürt sorununun önündeki en büyük engeldir" diye kaydetti.    AKP'nin çıkmaz içerisinde olduğunu söyleyen Koç, şöyle devam etti: “Yeni bir anayasadan bahsetmelerinin tek nedeni yine mevcut olan iktidarlarını korumak ve Kürt sorununa ilişkin çıkan seslerin önünün tıkamaya yönelik bir hamledir. Biz de yeni bir anayasa diyoruz. Bütün toplum, sivil toplum örgütleri ve inanç grupları bir masa etrafında toplanıp ancak öyle yeni bir anayasayı yapmak mümkündür."   KÜRTLERE DÖNÜK POLİTİKALAR     Ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ise “Bugün Ortadoğu’da Kürt halkı ve ezilen halkların özgürlüğüne öncülük ediyoruz. Yakın bir zamanda Rojava’da Kürt halkının statüsünü ve Ortadoğu halkını özgürleştireceğiz ve o aşamadayız. Dört parça Kürdistan’da nasıl ki özgürlüğe yakınsak bunun yanı sıra işgalci devletler, Kürt halkının amaç ve isteğinin karşısında düşmanca saldırılar gerçekleştiriyor. İşgalci devletler, Türkiye öncülüğünde her yönüyle gücünü Kürt halkı üzerine yürütüyor. Özgürlüğe olan inancı ve umudu kırmak, örgütlülüğümüzü parçalamak istiyorlar" diye konuştu.    KÜRTLERİN SİYASETE ETKİSİ   Kürtlerin yaşadığı coğrafyada 3'üncü Dünya Savaşı'nın yürütüldüğünü söyleyen Bayındır, "Abdullah Öcalan diyor ki; 'Kürdistan dünyanın hepsini doyuruyor ama işgalci güçler Kürt coğrafyasında yüzyıllardır yaşayan Kürt halkının aç kalmasını istiyor.' Biz örgütlü, bilinçli, dünya siyasetini eleştiren, öne çıkaran bir halkız. Dünya siyaseti Kürt halkının gündemi ile yürütülüyor. BM ve ABD, Ortadoğu’da politikalarını yürütürken, bir adım atıkları zaman Kürt halkının iradesi olmadan atamazlar. Bunun için işgalci güçler bugüne kadar görmediğimiz düşmanca saldırıları halkımıza uyguluyor" dedi. Bayındır, Irak Federe Kürdistan Bölgesi ve Kuzey-Doğu Suriye'ye dönük politikaların da başarıya ulaşamayacağını kaydetti.     BİRİNCİL GÜNDEM: TECRİT   Öcalan üzerindeki tecride de değinen Bayındır, tecridin birinci gündem olarak ele alınması gerektiğine vurgu yaptı. Bayındır, “Sizler neden ekonomik krizi ve ülkenin sorunlarını değil de Öcalan’ı gündemleştiriyorsunuz’ diye soruyorlar. Öcalan üzerinde başlatılan bu tecrit Kürt halkı üzerinde başlatılan savaştır. 2015 yılından bu yana aralıksız Kürt halkı üzerinde başlatılmış özel savaş politikaları vardır. Askeri ve siyasi büyük bir savaş vardır. Tecrit bugün Kürt halkı ve Öcalan üzerinden devam ediyor. Türkiye’nin tüm coğrafyası bu tecritle yürütülüyor. Demokratik ve özgürlük güçleri onların tecrit koşullarını yok etmek için mücadele ediyorlar. Boğaziçi öğrencilerini hepimiz görüyoruz. Kayyım politikası bugüne kadar Kürt halkı üzerinde sürdürülüyordu. Ancak bugün bütün Türkiye’de sürdürülüyor. Bu kayyım iktidarı kayyımlarla beraber hem Kürt halkının iradesini hem de Türkiye’nin demokratik güçlerinin iradesini yok etmek istiyor” diye konuştu.   AÇLIK GREVLERİ   Tecridin kaldırılması gerektiğini söyleyen Bayındır, “Eğer Öcalan üzerindeki tecrit kırılmazsa bu rejim ve politika devam edecektir. Dolayısıyla sadece Kürt halkı değil Türkiye’deki demokratik güçler ve Ortadoğu halklarına çağrımızdır; gelin hep beraber bu tecridi kıralım ve bu kayyım zihniyetini parçalayalım” çağrısı yaptı. Tecride karşı başlatılan açlık grevlerine dikkati çeken Bayındır, tutukluların Öcalan şahsında bütün Kürt halkı üzerindeki tecride karşı açlık grevini başlattıklarını kaydetti. Bayındır, şöyle devam etti: “Siyasi tutuklular ve özgürlük tutsakları daha önce de açlık grevine girmişti. Arkadaşlarımız büyük bir mücadele omuzlanıp ve önümüze getirmişlerdir."