'Herkes evini okula çevirmeli' 2021-02-20 10:01:39 ANKARA - Eğitim dili yapılmayan dillerin yok olmakla karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Eğitim Sen Genel Sekreteri İkram Atabay, “Devlet anadilde eğitim için gerekli adımları atmıyor. Buna karşı herkes evini okula çevirmeli” dedi.   Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) “Tehlike Altındaki Diller Atlası” verilerine göre, Türkiye’de 3 dil yok oldu ve 15 dil yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Hali hazırda 39 dilin konuşulduğu Türkiye'de, Türkçe dışında anadilde eğitim görmek mümkün değil. Baskılanan dillerini başında ise Kürtçe geliyor. Çözüm süreci döneminde Kürtçenin gelişmesi için kimi adımlar atılsa da son 5 yılda yasaklanmaya devam edildi.   Kamusal, bilimsel, laik ve anadilde eğitimi inşa etmek için mücadele eden Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Sekreteri İkram Atabay, Kürt sorunu ekseninde yaşanan gelişmelerin anadil hakkına etkileri ve anadilde eğitim almayan çocukların öğrenme sorunlarını değerlendirdi.   Dil haklarıyla insan haklarının birbirinden ayrılamayacağını ifade eden Atabay, anadilin kişinin kendisi ve kimliği kadar hayati, gerçek ve önemli olduğunu söyledi. Dilin kültür, duygu ve insan ilişkilerinin taşıyıcısı olduğunu dile getiren Atabay, “Dil sadece insanın konuşmak için kullandığı bir araç değil. Dil bütün insanlık için önemlidir, insanlığın temelidir. Bunun için Eğitim Sen olarak yıllardır anadilde eğitimi savunuyoruz” ifadelerinde bulundu.   SORUN TOPLUMUN SORUNU   Anadilinde eğitim görmeyen çocukların eğitimdeki gelişiminin diğer çocuklara göre iki yıl geride olduğuna dikkati çeken Atabay, “Çocukların kendilerini rahatlıkla anlayabileceği bir toplum içinde anadilde eğitim alması son derece önemlidir. Bugüne kadar önerilerimizi yaptık. Bu gereklidir ve devlet hemen adım atmalı. Anadil hakkı insan hakları temelinde anayasada yer almalı. Bu adımlar atıldıktan sonra biz de Eğitim Sen olarak elimizden geleni yapacağız. Bu sorun sadece toplumun bir kesimini değil tamamını ilgilendiriyor” diye konuştu.   'KALICI ADIMLAR ATILMALI'   Sendika olarak yıllardır anadilde eğitim verilmesi için mücadele ettiklerinin altını çizen Atabay, “Dil siyaset aracı olmayacak kadar önemli bir husus. Çözüm sürecinin olduğu zaman dil alanında adımlar atıldı, toplumda da olumlu sonuçlar alındı. Üniversitelerde Yaşayan Diller Enstitü’leri kuruldu, buralarda Kürtçenin de içinde bulunduğu dillerde eğitimler verildi. Ancak süreç bitirildiğinde bu çalışmalar da bitirildi.  Çözüm sürecinde atılan adımlar yeniden kalıcı bir şekilde atılmalı” ifadesinde bulundu.    'DEVLET POLİTİKASI NEDENİYLE DİL ÖLÜYOR'   Dünyada yaşayan dillerin yarısından fazlasının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakıldığını belirten Atabay, şöyle devam etti:“Türkiye’de de birçok dil eğitim dili yapılmadığı için yok oldu, birçok dilde yok olmakla yüz yüze. Dili konuşan son kişi ölürse, o dil de o kişiyle birlikte ölür. Sadece Türkiye’de değil birçok ülkede devletlerin politikaları yüzünden diller yok oluyor.”   ‘HERKES EVİNİ OKULA ÇEVİRMELİ’   Devletin anadilde eğitim için gerekli adımlar atmadığına dikkati çeken Atabay, buna karşı herkesin evini bir okula çevirmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Teknolojide yaşanan gelişmeler ile birlikte anadil eğitimi dışında bırakılan dillerin daha fazla tehlike altına girdiğine değinen Atabay, “Teknolojinin dili Türkçe, İngilizce, Kürt çocuklar teknolojinin gelişmesi ile birlikte başka dillere daha fazla maruz kalıyorlar. Eğitim talebi ön plana çıkıyor ama diğer kamusal alanlarda da anadile ihtiyaç var. Türkçe bilmeyen ve hastaneye giden yurttaşlar yaşadıkları hastalığı anlatamıyor. Anadil hakkı, sağlık hakkı içinde gerekli” ifadelerini kullandı.   AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, 16 Şubat tarihinde “Bizim Yunus” Yılı Açılış Töreninde “Yunus Emre'nin 700'üncü vefat yılına istinaden 'Dünya Dili Türkçe' adıyla bir seferberlik ilan ediyoruz” dediğini hatırlatan Atabay, şunları söyledi: “Türkiye’de diller yok olurken bunların söylenmesi büyük bir çelişki, sadece bir dil değil bütün diller gelişsin. Türkçenin gelişmesi noktasında bir sorunumuz yok, Türkçe de gelişsin. Bütün dillerin kendine has güzellikleri var, kültürün taşıyıcısıdır. Türkçe için gösterilen hassasiyet diğer diller için de gösterilsin. İnsan dilinin sınırları insan dünyasının sınırlarıdır. Herkes bu perspektif ile dil soruna yaklaşmalı. Herkes dilin savunmalı. Barış, huzur olması için bütün diller savunulmalı.”   MA/ Emrullah Acar