Barolardan 8 Mart mesajı: Vardık, varız, var olacağız 2021-03-08 13:09:54   HABER MERKEZİ - Diyarbakır, Van ve Adana barolarının Kadın Hakları Merkezi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptıkları açıklamalarda, “Mücadelemiz ile her yerde vardık, varız, var olacağız” mesajı verdi.   Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, Adana Barosu Kadın Hakları Merkezi, Van Barosu Kadın Hakları Komisyonu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı.   Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne ilişkin adliye binası önünde basın açıklaması yaptı. Kadın hukukçuların katıldığı ve “Gerçek erkek adalet değil, Bijî 8’ê Adare” yazılı pankartın açıldığı açıklama nedeniyle zıhlı araçlar ve çok sayıda polis, yoğun güvenlik önlemleri aldı. Açıklamanın Türkçesini Av. Rozerin Aslan, Kürtçesini ise Av. Elif Bitikli okudu.    Av. Aslan, pandemi sürecinin başlamasıyla kadına yönelik şiddete artış yaşandığını belirterek, “Pandemi başlamasıyla birlikte kadına yönelik şiddet vakaları sayısında artış meydana geldi. Bu süreçte kadının; aile yaşamı, iş yaşamı ve toplum içindeki rolünün önemi bir kez daha gözler önüne serilse de, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yaşanan sorunlar daha fazla derinleşti. Yaşanan ekonomik sorunlar neticesinde çalışma yaşamında ilk gözden çıkarılan işçiler kadınlar oldu. Bu süreçte sosyal devlet ilkesi gereğince kadını koruyan ve güçlendiren politikaları geliştirmesi beklenen devletin bu konuda duyarsız kalarak sorumluluğunu yerine getirmemesi, kadın erkek arasındaki eşitsizliğin derinleşmesine yol açtı” şeklinde konuştu.   ‘ADLİ VE İDARİ MERCİLERİN PASİFLİĞİ’   Şiddete karşı tüm gücüyle çaba gösteren kadın kurumlarının yargı eliyle kapatılmasına dikkat çeken Aslan, kadına yönelik şiddet dosyalarında, kadın mücadelesi sonucunda yürürlüğe konan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunun varlığına rağmen, adli ve idari mercilerin bu konudaki yetersizliği ve pasifliğinin, şiddetin son bulmasına yönelik çalışmaları olumsuz yönde etkilediğini söyledi.  Aslan, 2 Mart 2021 tarihinde Cumhurbaşkanlığı tarafından açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı’nda; 6284 sayılı kanunun önemi vurgulanarak, “tek bir kadının dahi şiddet mağduru olmadığı güne kavuşana kadar” mücadele edileceğine dair söz verilmesinin, kadınların bireysel ve kolektif mücadelesinin sonucu olduğunu kaydetti.    ‘VARDIK, VARIZ, VAR OLACAĞIZ’   Nafaka hakkı ile ilgili tartışmalara, kadınlara karşı her türlü şiddete, yoksulluğa, güvencesizliğe, işsizliğe, gericiliğe, yasalardaki kadını korumaya yönelik eksikliklere karşı; kadının etkinlik alanının güçlendirilmesi, eğitim, istihdam, sağlık, siyaset, hukuk ve benzeri alanlarda fırsat ve olanaklardan eşit düzeyde yararlanması, kadın ve erkeğe verilen hakların, yüklenen sorumlulukların adil bir biçimde dağıtılması için mücadeleye devam edeceklerini ifade eden Aslan, “Bizler, artık 8 Martlarda kadın cinayetlerini bunlara dair verileri bildirmek, nafakaya dair olumsuz eleştirilerin yanlışlığını, fiili kürtaj yasaklarını, hayatımızı muhafazakâr politikalarla şekillendirme girişimlerini, yaşam biçimimize ve tercihlerimize yönelik saldırıları konuşmak istemiyoruz. Bu sebeple, tüm bu eşitsizliklere karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Mücadelemiz ile her yerde vardık, varız, var olacağız!” dedi.    VAN    Van Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyeleri, 8 Mart dolayısıyla baronun konferans salonunda açıklama yaptı. Komisyon Başkanı Fatma Ülgen, 2021'nda 68 kadın katledildiğini kaydetti. Kadın hakları ihlaline karşı toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gerektiğine vurgu yapan Ülgen, kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın sona ermesini istedi. 6284 Sayılı yasa ile İstanbul Sözleşmesi’nin önemi üzerinde duran Ülgen, "Katledilen, kaybedilen, ayrımcılığa, şiddete ve tacize maruz bırakılan kadınların insan hakları mücadelesini günden güne, büyük bir inanç ve dayanışmayla sürdüreceğiz" mesajı verdi.   ADANA    Adana Barosu Kadın Hakları Merkezi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle kadınlara karanfil dağıtıp, kentin farklı yerlerine "Haklarımızdan vazgeçmiyoruz. İstanbul Sözleşmesini uygula" pankartı astı.   Kadın avukatlar Adana Adliyesi Taş Binası önünde açıklama yaptı. Açıklamada konuşan Adana Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Melek Bahar Öğrü Dizdar, kadınların yaşam haklarının güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasaya yönelik tartışmalardan derhal vazgeçilerek, eksiksiz bir şekilde uygulanmasını istedi.   İZMİR    İzmir Barosu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, kadınlara yönelik şiddetin iktidarın ikiyüzlü ve samimiyetsiz yaklaşımından destek alarak hayata geçirilmeyen önlemler nedeniyle artarak devam etiği belirtildi. Açıklamanın devamında, “Umudu selamlıyoruz. Dünya Kadınlar Günü anmalarına eşitsizlik ve ayrımcılığa karşı mücadele vermemizi gerektirmeyen, aynı talepleri ısrarla yinelemeyeceğimiz güzel günlerin inşası için kadınlarla yan yana, omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz” denildi.    İzmir’de Diş Hekimleri Odası, İzmir Tabip Odası, Genel Sağlık- İş, SES, Birinci Basamak Sağlık çalışanları Birlik Dayanışma Sendikası, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Türk Psikologlar Derneği, Aile Sağlığı Çalışanları Derneği, Türk Hemşireler Derneği ve Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne ilişkin basın toplantısı düzenledi.   Tabip Odası Kadın Hekimlik Komisyonu Başkanı Mübeccel İlhan, "Sağlık hizmet alanında şiddet; utandırıcı boyutlara varmıştır. Toplumsal cinsiyet rollerinin yansıması olarak kadın çalışanlara daha pervasız daha kolay sözlü, psikolojik şiddet uygulandığını biliyoruz, yaşıyoruz. Şiddeti kışkırtan sebeplerin kaldırılmasını talep ediyoruz" dedi.   ANKARA   Ankara Barosu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne ilişkin Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.  Açıklamada konuşan Ankara Barosu Yönetim Kurulu Üyesi avukat Havva Orhan, “Adlarını bilmediğimiz ve belki de telaffuz dahi edemeyeceğimiz sömürülen, susturulan, erkek şiddetiyle etkisizleştirilmeye çalışılan sayısız kadın adına buradayız” dedi.   BİZLER VARIZ   Dünyada kadın cinayetlerine değinen Orhan, “Erkeklerle eşitlik talep ettiği için giyotinle kafası kesilen Fransız aktivist Olympe de Gouges, erkeklerle eşit oy hakkı talep etmek için kendini koşan atların altına atarak intihar eden Emily Davison, artık esamesi kalmamış bir diktatörlük tarafından acımasızca katledilen Patria, Minerva ve Maria Teresa Mirabal Kardeşler, son beş senede artan kadın cinayetleriyle katledilen binlerce kadından biri olan Özgecan, Münevver, Pipa Bacca, Pinar ile adlarını bilmediğimiz ve belki de telaffuz dahi edemeyeceğimiz sömürülen, susturulan, erkek şiddetiyle etkisizleştirilmeye çalışılan sayısız kadın adına buradayız. Bizler var olma ve eşitlik haklarımızı hiçbir tahakküme lütfetmeyecek kadınlarız” diye konuştu.   Kadınların olarak her zaman var oldukların dile getiren Orhan , “Adliyede, şantiyede, hastanede, sokakta; kahkahalarımızla ve karnımızda çocukla vardık, varız, daha çok var olacağız. Çünkü kadınlar, kırılgan ve su verilmeye muhtaç çiçekler değil, var olma mücadelesinde yenilmesi mümkün olmayan gerçek savaşçılardır” dedi.