Kürtçe kampanyasının imzacıları: Bu sorumluluk hepimizin 2021-03-17 09:04:32 VAN - Kürtçenin resmi dil ve eğitim dili olarak kabul edilmesi için başlatılan kampanyaya imza atan yazar, öğretmen ve siyasetçiler, "Bu sorumluluk hepimizin. Tüm halklar da bu kampanyaya destek vermeli" çağrısı yaptı.   Kürt Dil Platformu tarafından oluşturulan 21 Şubat Dil Komisyonu'nun Kürtçenin resmi dil ve eğitim dili olarak kabul edilmesi talebiyle 22 Şubat’ta başlattığı imza kampanyası sürüyor. 15 Mayıs'a kadar sürecek olan kampanya kapsamında toplanan imzalar ilgili kurumlara gönderilecek. İmzacı yazar, öğretmen, siyasetçi ve yurttaşlar, kampanyanın büyütülmesi çağrısı yaptı.    HALKLAR DESTEK VERMELİ   Kürtlerin yıllardır anadillerinde eğitim alamadığını ve kimlikleriyle yaşayamadığını belirten Mecit Kanat, yasaklarla Kürt tarihi ve kültürünün de yok sayıldığını vurguladı. Bir halkın vazgeçilmezlerinin başında dil geldiğini ifade eden Kanat, bunun için mücadele verilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Kanat, "Kürt halkı kendi anadili için yıllardır büyük bedellere verdi ve halen mücadele ediyor. Kampanya, Kürtçenin resmi bir zemine kavuşması ve Kürtçe konuşma oranının arttırılması içinde ön açıcı olacaktır. Bu nedenle sadece Kürt halkına değil diğer tüm halklar da bu kampanyaya destek vermeli" çağrısı yaptı.     HERKESİN SORUMLULUĞU   Kürtçe öğretmeni Serdar Balcı, "geç kalınmış" kampanyaya herkesin destek vermesini istedi. Kampanyanın diğer halklara da örnek olacağına dikkati çeken Balcı, "İlkokuldan ortaokula kadar bin 686 defa 'Türk olmam' için yemin ettirmişler. Buna dur demek için imza kampanyasını imzaladım. Artık yeter. Dilinden uzaklaşan insanların çocuklar akan derede savrulan kum taneleri gibi dilinden uzaklaşıyor. Bunun önünü kesmek için bu adıma sahip çıkmamız gerekiyor. Bu sorumluluk hepimizin üstündedir” diye konuştu. Balcı, "Herkes sosyal medya hesapları üzerinden başlatılan kampanyanın linklerini paylaşmalı ve 2 dakikalarını vererek imza atmalı" diye seslendi.     KADINLARA ÇAĞRI   Ulus-devletlerin topluma "tek dil, renk ve kültür" dayattığını ve dillerini yok saydığını kaydeden Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Hatice Kiye, kampanyanın bu duruma karşı büyük bir önem taşıdığını dile getirdi. Kiye, “İl önce tekçiliğe karşı imza attım. Kürtler hastaneye gittiğinde dilleri ile hastalıklarını anlatabilsinler, mahkemeye gittiklerinde dilleri ile konuşsunlar ve Kürt çocukları okullarda kendi dillerinde eğitim alsınlar. Kürtçenin eğitim ve resmi dil olmasının nasıl bir olumsuz yönü olabilir? Asimilasyon politikası en fazla çocuk ve kadınlar üzerinde yürütülüyor" dedi.    Kürt çocuklarının 5 yaşından itibaren dillerinden koparılmasının "işkence" olduğunu söyleyen Kiye, Malazgirt’te evli olduğu erkek tarafından katledilen ve Kürtçe tercüman olmadığı için ifadesi eksik alınan Fatma Altınmakas’ı hatırlattı. Kiye, "Bu işkence artık fiziki olmaya başladı. Özellikle Kürt kadınları kampanyaya sahip çıkmalı" diye kaydetti.    SİYASETİN SORUMLULUĞU    Yazar Halid Sadini ise, dilin hem bir halkın özgürlüğü hem ekonomisi hem de yaşam standartları noktasında önemli bir noktada olduğunu ifade etti. Siyasetçilerin dil noktasında daha fazla sorumluluk olması gerektiğini vurgulayan Sadini, “Kürt siyaseti dile daha fazla hassasiyet göstermeli. Bu doğrultuda yapılan çalışmalar halkın büyük takdirini toplar. Bu temelde yapılan çalışmalar aynı zamanda Kürtleri birleşecektir” dedi.