Sosyolog Türkoğlu: Newroz politik bir direniş alanı 2021-03-18 09:07:17   DİYARBAKIR - Sosyolog Halide Türkoğlu, tarihsel arka planıyla Kürtler için bir “politik direniş alanı” olan Newroz’un, bugün farklı halkların da egemenlere karşı rahatsızlıklarını ifade ettiği bir mecraya dönüşerek evrenselleştiğini söyledi.   İnsanlığın doğum yeri olan Ortadoğu, Mezopotamya ve Anadolu gibi Ön Asya ile Balkan hakları tarafından “baharın gelişi” olarak kutlanan 21 Mart ekinoksu, her halkın farklı anlamlar yüklediği bir tarih. Milattan Önce 612 yılında Demirci Kawa’nın Asur’un zalim hükümdarı Dehak’a karşı zafer kazandığı mitolojik öykü ile simgeleşen Newroz, Mezopotamya’nın en eski halklarından Kürtler için o günden bu yana bir başkaldırı, isyan ve diriliş günü.   Newroz’a her yıl farklı bir politik mesaj yükleyen Kürtler, bu yıl “Newroz ateşiyle direnelim, özgürleşelim” şiarıyla alanlarda kutlamalar gerçekleştirecek.    Sosyolog Halide Türkoğlu, Newroz’un politik bir itiraz alanına dönüşmesini değerlendirdi.   DİRENİŞ TEKERRÜR EDİYOR   Newroz’un tarihsel arka planında büyük bir direnişin yattığını söyleyen Türkoğlu, Demirci Kawa miti ile zalimlere karşı verilen direnişin bayrama dönüştüğü Newroz’un, özellikle Kürtler açısından önemli anlamlar taşıdığını ifade etti. Kürdistan tarihine bakıldığında bu durumun süregelen bir hal olduğunu gördüklerini dile getiren Türkoğlu, bu direniş tarihi simgelerinin güncelde de kendini tekerrür ettiğini ifade etti.   Türkoğlu, “Bugün aslında Newroz’la bu tekrarın nasıl tarih boyunca hayatımıza, gündelik yaşamımıza girdiğini ve devam ettiğini çok net görüyoruz” diyerek, Newroz’un güncelliğini hiçbir zaman yitirmediğini vurguladı.   KARANLIĞA KARŞI AYDINLIK   Tarihin her aşamasında Newroz’un farklı biçimlerde kutlanıldığını belirten Türkoğlu, bu mücadele alanında halkların, mevcut egemenlere karşı kendi rengini gösterdiğini kaydetti. Newroz’un yeri geldiğinde inanç, ulusallık ve dil üzerinden kendini var ettiğini söyleyen Türkoğlu, “Bir egemen sistem var, iktidar meselesi var ve onunla birlikte yok sayılan karanlığa sürülen bir gerçeklik var. Newroz ise bu karanlığa karşı aydınlığı simgeliyor. Aydınlık baharın gelişi, baharın gelişiyse zulme karşı direnenlerin mücadele gelenekleri” dedi.    Bu yüzden Newroz’u salt “baharın gelişi” olarak tanımlamanın doğru olmayacağının altını çizen Türkoğlu, şunları söyledi: “Bu şekliyle yorumlamak, Kürt ve Kürdistan sosyolojisinde toplumsal hakikati anlamamaya götürür. Tarihin bütün belgelerinde, mitolojilerde, resmi kaynaklarda da direniş şekliyle belirtilmiştir. Hatta öyle bir şeydir ki, hiçbir egemen güç bununla mücadele edememiştir. En sonunda kendine ait bir mesele haline getirip, asimilasyon süreçlerine kadar da götürmeye çalışmışlardır. Newroz bir hafızadır. Kolektif kültürün, kolektif siyasi bilincin kendi dönemine göre kendi politik ruhunun yansımasıdır. Bu yönüyle Newroz Kürtler için aslında her zaman farklı politik direniş biçimleriyle, farklı politik yaşam koşullarıyla zalimlere karşı bir mücadele geleneği oluşturmuştur.”    NEVRUZLAŞTIRMAYA GEÇİT VERİLMEDİ   Türkoğlu, Kürt toplumunun kendi öz bilincine ulaşma aşamasında kültürünü de yine Newroz üzerinden inşa ettiğini ifade etti. Newroz üzerinden gelişen bu Kürtlük inşasının egemenleri korkuttuğunu dile getiren Türkoğlu, “Bir zaman yasaklı olan Newroz’ları ‘biz nasıl kendimize çekip Nevruz haline getirebiliriz’ diye, valiliklerden tutalım da bakanlıklara kadar tartışmalar yürüttü. Ama Kürt toplumu egemenin asimilasyoncu politikasını çok iyi bildiği ve zalime karşı direnişte kolektif bir hafızaya sahip olduğu için bunun karşısında kendi bayramını, kendi özgün geleneğini siyasi bilinciyle harmanlayarak kendi Newroz’larını inşa etti” diye konuştu.    Türkoğlu, Newroz’un bu anlamda kolektif hafızanın ürünü olduğunu ve bugün milyonları aştığına dikkat çekti.   DİRENİŞ ALANI   Kürtlerin demokrasi, özgürlük ve eşitlik taleplerinin yansımasını bulduğu “politik direniş alanı” haline gelen Newroz’ların, günümüzde egemenlere karşı rahatsızlıkları bulunan herkesin kendini ifade ettiği bir mecraya dönüştüğüne dikkat çeken Türkoğlu, “21’inci yüzyıl Newrozları artık sadece Kürtlerin değil, farklı talepleri ile dünya halklarını da kendisinde birleştiren bir alan haline geldi” diyerek, Newroz’un evrenselleştiğine işaret etti.   Türkoğlu, birlikte var olabilme ve birlikte yaşamın koşullarını herkese gösteren Newrozların özellikle 2013 yılında PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın mesajıyla aynı zamanda bir barış çağrısına dönüştüğünü de vurguladı.