Balıklıgöl'de Arapça ve İngilizce var, Kürtçe yok! 2021-03-21 07:33:45   URFA - Urfa’daki tarihi Balıklıgöl’ü ziyaret edenler için Türkçe dışında Arapça ve İngilizce bilgilendirme var, Kürtçe yok. Yurttaşlar, tarihi mekanda Kürtçenin yok sayılmasına tepki gösterirken, HDP'li vekil Ayşe Sürücü bunun “devlet politikası” olduğunu söyledi.    Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Urfa'nın tarihi Balıklıgöl Platosu, kent halkının en çok konuştuğu dillerden biri olmasına rağmen Kürtçeye yabancılaştırılıyor. Bölge kentlerindeki belediyelere atanan kayyımların uygulamalarıyla ayyuka çıkan Kürtçe karşıtlığı Balıklıgöl'de de devreye konuldu.   Sosyal Politik Saha Araştırmaları Merkezi’nin Türkiye’de Türkçe dışında kullanılan anadillerle ilgili 20 Ocak-7 Şubat 2021 tarihlerinde yaptığı bir çalışmada, ülkede Türkçeden sonra en çok konuşulan anadilin Kürtçe olduğu, insanların anadili ve kültürel özelliklerinden dolayı ayrımcılığa maruz kaldıkları, anadilin sürdürülebilirliğinde sorunlar olduğu yer almıştı.   Anadilin sürdürülebilirliği için önemli bir etken olan hayatın her alanında kullanma hakkı Urfa’da nüfusun yüzde 80'inden fazlasını Kürtler oluşturmasına karşı uygulanmıyor. Kentte Kürtçe üzerindeki baskının görünür halde olduğu yerlerin başında ise, insan hareketliliğinin en fazla olduğu mekanlardan biri olarak tarihi Balıklıgöl Platosu var.    Salgın tedbirlerinin kaldırılmasıyla ziyaretçi yoğunluğu yaşanan Balıklıgöl’ün tarihi hakkındaki bilgilendirme anonsları yalnızca Türkçe ve Arapça yapılıyor. Bilgilendirme tabelaları arasında ise bu iki dilin dışında İngilizce mevcut. Salgına ilişkin uyarıları anonsları ise sadece Türkçe yapılmakta.    Balıklıgöl’ü ziyaret edenler bilgilendirme yapılan diller atasında Kürtçenin yer alamaması tepki gösterdi.   KÜRTÇE İYİ OLMAZ MI?   Balıklıgöl’ü görmek için Diyarbakır’dan Urfa’ya geldiğini söyleyen ziyaretçilerden Ramazan Mavi, 3 dilde yapılan bilgilendirmeler arasında Kürtçenin bulunmasını eleştirdi. Mavi, “Kürt halkı varsa, dilleri Kürtçenin de kullanılması lazım. Arapça anons yapılıyor ama ben Arapça bilmiyorum. Benim gibi binlerce kişi var. Kürtçe yapılsa daha iyi olmaz mı?" diye sordu.   EN ÇOK KÜRTÇE KONUŞULUYOR   Ziyaretçilerden Mehmet Çiftçi ise, bilgilendirme tabelaları arasında Urfa’da en çok konuşulan dil olan Kürtçenin de olması gerektiğini söyledi. Çiftçi, “Bu kentte Türkçe, Arapça ve İngilizce bilmeyen sadece Kürtçe bilen yurttaşlar var. Kürtçenin zaman kaybetmeden eklenmesi gerek. Urfa çok kadim, çok dilli bir şehir. Ben Kürdüm ve Kürtçe konuşmak isterim. Her gittiğim yerde anadilimde kendimi ifade etmek isterim. Bu imkanların sağlanması gerek” diye konuştu.    ARAP YURTTAŞ: KÜRTÇE’DE OLMALI   Ziyaretçilerden Ömer Umut da “Ben Arap’ım ve Arapça anons yapıldığında mutlu oluyorum. Kürtçe bilmiyorum ama Kürtçe bilgilendirmeler yapılsa iyi olur” ifadelerini kullandı.    ‘SADECE KÜRTÇE BİLİYORUM’   Kürtçe dışında başka dil bilmeyen annesi ve ailesi ile platoyu gezen Rıza Çelebi, Kürtçenin yok sayılmasına dönük tepkisini şu sözlerle gösterdi: “Bu kentte kaç dil konuşuluyorsa, bilgilendirmeler hepsinde yapılmalıdır. Sadece iki dilde anonsların yapılması, tabelaların 3 dilli olması yetmez. Kürtçe neden yok? Ben burada doğdum, büyüdüm, kentin büyük bir kesimi Kürt.”    Yapılan anonslardan bir şey anlamadığını dile getiren 80 yaşındaki annesi Hediye Çelebi de, “Kürtçe dışında bir dil bilmiyorum. Yapılan anonsları dinliyorum ama hiçbir şey anlamıyorum. Kürtçe yapılsa ben de anlayacağım” dedi.     KÜRTLER KENTİN KADİM HALKI   HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü ise kentte yaşayanların büyük bir çoğunluğu Kürt olmasına rağmen dilleri Kürtçe üzerindeki baskıların gün geçtikçe arttığını söyledi. Türkiye'de milyonlarca Kürdün yaşadığını belirten Sürücü, “Urfa tarihi bir kent. Kürtler yüzyıllardır burada yaşıyorlar. Bu kentin en kadim halklarındanlar. Ancak her alanda Kürtleri inkar eden iktidar, milyonlarca insanın konuştuğu Kürtçe dili konusundan da inkarcı yaklaşıyor” ifadelerini kullandı.    DEVLET POLİTİKASI   Balıklıgöl Platosu’nda Kürtçenin bulunmamasının “devlet politikası”nın yansıması  olduğunu söyleyen Sürücü, şunları kaydetti: “Kürtleri yok sayma politikaları hayatın her alanından devam ediyor. HDP’li belediyelere kayyım atanması ile Kürtçeye yönelik bir saldırı başlatıldı. En son Kadın Destek Uygulaması (KADES) uygulaması örneğinde de olduğu gibi 6 dilde kadınlar için verilen hizmette Kürtçe yoktu. Balıklıgöl’de olduğu gibi KADES uygulamasından da İngilizce bulunuyor. Her dil önemlidir, biz İngilizce olmasın demiyoruz ama Kürtçe konuşan milyonların hayatın her alanında kendi dillerinde hizmet alma hakları var.”    ‘MÜCADELEMİZİ BÜYÜTECEĞİZ’   Bu politikaların asıl amacının ise “Kürtçeyi tamamen unutturmak” olduğunun altını çizen Sürücü, “Ancak ne yaparlarsa yapsınlar Urfa Kürtlerin yaşadığı tarihi bir kent. Bu tarz yok sayma politikalarıyla ne Urfa’da ne de başka yerde Kürtçeyi halkın dilinden çıkaramazlar. Bu politikalara karşı mücadelemizi büyüteceğiz. Biz Mezopotamya'nın en kadim halklarındanız. Sonuna kadar yok sayma politikalarına karşı duracağız” diye konuştu.   MA / Emrullah Acar