Dersim’de eşitlik, birlik ve özgürlük mesajları 2021-03-21 14:58:03   DERSİM - Dersim’de yüzlerce kişinin bir araya geldiği Newroz’da, PKK Lideri Abdullah üzerindeki tecridin kaldırılması, ulusal birlik, eşitlik, özgürlük ve barış mesajları verildi.   Dersim’de Seyit Rıza Meydanı’nda bir araya gelen yurttaşlar, renkleriyle Newroz kutlamasını gerçekleştirdi. Kürtçenin Kurmancî ve Kirmanckî lehçelerinin yanı sıra Türkçe "Yaşasın Newroz" yazılı pankartlar asıldı. Kutlamaya HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü, HDP MYK üyeleri Veli Saçılık, Sultan Özcan, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun yanı sıra Bingöl, Elazığ, Karakoçan, Erzincan’dan da yurttaşlar katıldı.    Kutlama demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşuyla başladı. Büyük bir coşkuyla yakılan Newroz ateşinin etrafında yurttaşlar müzik, zılgıtlar eşliğinde halaylar çekti. Sık sık alandan “Barbarlık yenilecek halk kazanacak”, “Bijî berxwedana zindana”, “Kemal Kurkut ölümsüzdür” sloganları yankılandı.   YENİ BİR DÜNYA KURMANIN ZAMANI    Kutlamada konuşan Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, zalim Dehak’lara karşı Demirci Kawa’nın yaktığı ateş devrim mücadelesinin bir öncüsü olduğunu belirtti. Yapılan bütün haksızlıklara karşı direnmek zorunda olduklarını belirten Maçoğlu, bugünlerde yapılanların herkesin belleğinde yer edindiğini dile getirdi. HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun mecliste zorla gözaltına alındığına dikkat çeken Maçoğlu, “Gözaltına alanlara karşı mücadelemizi büyütmenin, bir arada durmanın yoksulların, ötekilerin dünyasını yani yeni bir dünya kurma zamanı geldi” dedi.   ‘ÖZGÜRLÜĞÜN ÜLKESİNİ KURACAĞIZ’   ESP Eş Genel Başkanı Yardımcısı Beycan Taşkıran, mevcut rejimin iflas ettiğini belirterek, rejimin Kürt, Türk halkına, inançlara, kadınlara verebilecek hiçbir şeyi kalmadığını ifade etti. Rejimin baskı, şiddet ve zorbalık dışında verebilecek hiçbir şeyi kalmadığını vurgulayan Taşkıran, “İşte tabloda Newroz alanına etrafını nasıl kuşatıldığı ortada. Coğrafyasının nasıl kuşatıldı ortada. Doğamıza, gençlerimize, inanç ve kadınlarımıza dönük kuşatmalar ortada. Bu kuşatmaya teslim olmadık. Biz Seyit Rızaların torunlarıyız, teslim olmayız. Bu çürütme, koruculaştırma politikasına teslim olmayacağız.  Faşizme karşı mücadelede birleşik irademizle, devrimci, Demokrat, kadın özgürlük hareketi, gençlik, Kürt ve Türk halkıyla birlikte mücadele edeceğiz. Özgürlüğün, eşitliğin ve adaletin ülkesini kuracağız” şeklinde konuştu.   ‘KAZANACAĞIZ’   EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan ise, Newroz’un mücadelenin, direnişin, direnenlerin, özgürlük için mücadele edenlerin sembolü olduğunu belirtti. Bölgede barışa, demokrasiye en çok ihtiyaç duyulan günlerden geçildiğini dile getiren Gürkan, “Bugünkü politikalar, siyasi operasyonlar bu sürecin bir parçasıdır. Demokrasi, özgürlük,  özerk üniversite isteyen gençlere, gazeteci, aydınlara yönelik baskılar, cezayı tehditler bu sürecin parçasıdır. Şimdi yeni seçim yasalarıyla iktidarlığını sürdürebileceğini düşünüyor. Karşısında halk, demokrasi, emek güçlerinin mücadele iradesi vardır. Mücadele ile kazanacağımıza inanıyorum” diye konuştu.   ‘ÖLÜLERE BİLE YASAK GETİRİLİYOR’   HDP Genel Başkan Yardımcısı ve Dersim Milletvekili Alican Önlü de, “Nasıl ki Dehak’ın ardılları var ama Kawa’nın da ardılları var” diyerek sözlerine başladı. Dehak’ın ardıllarının iktidar ve küçük ortaklarının kanla beslendiğini belirten Önlü, “Gençlerimizin kanıyla, halklara karşı zulümle besleniyor, demokrasi ve emek güçlerine karşı zulümle besleniyor. Tabi bu zulmüne karşı Kawa’ların da direnişi var. Fakat en büyük düşmanlığı kadına yapıyor. İstanbul sözleşmesiyle kadına ne kadar düşmanca davrandığının ölçütüydü. Her gün onlarca kadının sokakta katledilmesine Dehak gibi yetinmedi. Yine bu sabah Ömer vekilimizin nasıl ki halkın iradesini gasp ettikleri gibi bugün de çetevari bir şekilde meclisi basarak rehin aldılar. Bunlar ülkenin her şeyini bize karşı kullandıkları için kirlettiler. Yargıyı, akademik alanı, hukuk, inancı kirlettiler. Partimizi yönelik bir kapatma davası söyleniyor. Aslında bu kapatma kararıyla beraber kendi iktidarlarının sonunu getirdiler. Yine siyasi yasak deniyor sanki bugüne kadar halkımız demokrasi ve emek güçleri bunların icazetiyle mücadele veriyormuş, siyaset yapıyormuş da yasak getirecekmiş. Öyle bir düşman ki hem Türkiye’nin demokrasi güçlerine hem de Kürt halkına ölülere bile yasak getiriyor” sözlerine yer verdi.    ‘TECRİT SONLANDIRILSIN’   Düşmanlığın artık haddi hesabının kalmadığını ifade eden Önlü, şöyle konuştu: “Biliyorsunuz vali söylemi adı altında AKP’nin, MHP’nin, Ergenekon’un eldeki şube başkanlarıdır. MHP’nin ırkçılığı, faşistliği soykırıma varacak kadar söylemi yasak değil ama Dersim’de halay çekmek, şarkı söylemek yasak. Böyle bir faşist zihniyet. Türkiye halkları kendi barışını gerçekleştirmek için 2013 yılında Sayın Öcalan’ın çağrısıyla Türkiye halklarına bir barışın umudu doğdu. Ama bunlar kandan beslendiği için 2015 yılından sonra başta Kürt halkı ve demokrasi güçlerine karşı bütün düşmanlıklarını kusmaya başladılar. Bu vesileyle biliyorsunuz zindanlarda Güney Kürdistan’da, Mamur’da açlık grevleri var, biz buradan taleplerin haklı olduğunu, tecrittin mutlaka sonlandırılması Türkiye’nin barışı için tecrittin bir an önce kaldırılmasını talep ediyoruz. Belki de bu faşizme karşı bizim ne yapmamız gerektiğidir. Kürdistan’da kendi saltanatını sürdürmek için en fazla yararlandıkları şey Kürtlerin kendi arasındaki bölünmüşlüktür. Başta Kürdistan’da ulusal birliğin mutlaka sağlanıp özgürlüğün sağlanması gerekiyor.  Bunun da alanlarda ve yaşamın her alanında giderek genişliyor ve mücadelemizin güçlülüğü, kararlılığı ile sonu gelecektir.”   Konuşmaların ardından yurttaşların çektiği halaylarla Newroz kutlaması sona erdi.