Antalya Barosu Başkanı: İstanbul Sözleşmesi iptali haklardan kopuştur 2021-03-25 09:01:06 ANTALYA - İktidarın bir takım cemaat ve tarikatlara sempatik görünmek için İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğini belirten Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, “Bu karar demokrasiden, hukuk devletinden ve insan haklarından kopuşun ilanı” dedi.  AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın gece yarısı kararnamelerinden biriyle İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesini Danıştay’a taşıyan barolar arasında bulunan Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, bu konuda yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.    ‘MEŞRUTİYETTEN BERİ EN ÖNEMLİ KAZANIM’   Balkan, 21 yıllık avukat olduğunu ve şimdiye kadar bu kadar ağır bir hukuksuzluk örneği ile karşılaşmadığını söyledi. Her gün yeni bir hukuksuzlukla güne başladıklarını ifade eden Balkan, "Artık bu kadarı da olmaz" dedikleri anda; mevcut siyasal iktidar tarafından her seferinde şaşırtıldıklarını dile getirdi. İstanbul Sözleşmesi’nin uluslararası insan hakları sözleşmesi olduğunu hatırlatan Balkan, “Bu sözleşme temel hak ve özgürlüklere ilişkin bir sözleşmedir ve Türkiye’de bunu parlamentosunda oy birliği ile kabul etmiştir. Bu sözleşme meşrutiyetten beri Meclis'ten geçirdiğimiz ve çağdaşlaşma sürecinin en önemli insan hakları kazanımlarından biridir” diye belirtti. Sözleşmenin devlete de bir takım pozitif görevler yüklediğine değinen Balkan, fakat kamu idarelerinin bu sözleşmeyi hayata geçirme noktasında çok istekli davranmadıklarını söyledi.    ‘TARİKATLAR İÇİN’   Hukuken anlaşılamayacak ve açıklanamayacak bir şekilde sözleşmeden çekildiğinin altını çizen Balkan, “Cumhurbaşkanı kararı ile sözleşmeden çekilmek sözleşmeyi yürürlükten kaldırmıyor. Devletin sözleşmeden doğan yükümlülükleri gereği öncelikle Avrupa Konseyi Yerel Sekreterliğine bildirimde bulunması gerekiyor. Bunun için bu sözleşme hala yürürlüktedir. İstanbul sözleşmesinden çekilmenin hem hukuki hem de uluslararası anlamda yaptırımı olacaktır. Demokrasiden, hukuk devletinden ve insan haklarından kopuşun ilanı olarak değerlendirilebilir” diye konuştu.   BAŞKA PLANLARI VAR    İktidarın perde arkasında hep başka planları olduğunu sözlerine ekleyen Balkan, iktidarın açık, demokratik ve şeffaf bir yönetim anlayışından uzak olduğunu ifade etti. İktidarın verdiği çekilme kararının siyasi kaygılardan, bir takım tarikat ve cemaatlere bir boyun eğiş sonucu olduğunu dile getiren Balkan, şöyle devam etti: “Temel dertleri budur. Çünkü çok büyük bir ekonomik krizi ile karşı karşıyayız. Sosyolojik patlamalar gebe bir süreçteyiz. Siyasal iktidarda bütün bunların sorumlusu olarak çok ciddi bir kargaşa içinde ve halkın desteği giderek azalıyor. Bunun önüne geçebilmek için İstanbul Sözleşmesine öteden beri karşı çıkan bir takım tarikat ve cemaatlere sempatik görünmek, bunların oylarını kazanmak için böyle bir adım attı.”    DANIŞTAY'A TAŞINDI   Baro olarak konuyu sürekli gündemde tutmaya kararlı olduklarını belirten Balkan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu Cumhurbaşkanlığı kararının yürütmesinin durdurulması talebiyle Danıştay’a başvurduk. Yargılamanın duruşmalı olarak yapılmasını, Cumhurbaşkanı kararının hukuken yok hükmünde olduğunun tespitini ve yapılacak yargılama sonrasında da çekilme kararının iptal edilmesini talep ettik. Bu dava tipi olarak Cumhuriyet tarihinde bir ilk oluyor. Bununla birlikte bu sözleşmede olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı kararının hukuki ayağını oluşturan 9 numaralı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin 3’üncü maddesinin 1’inci ve 3’üncü fıkralarının Anayasa'ya aykırı olduğu yönünde Danıştay'a itirazda bulunduk. Eğer Danıştay bu itirazımızı uygun bulursa bun Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacak.”   MA / Ömer Akın