Tahliye olan tutuklu: Efrînli tutukluların avukata ihtiyacı var 2021-03-26 09:06:54 MARDİN - Tarsus T-1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden tahliye olan Hamdullah Çelik, tutukluların maruz bırakıldığı hak ihlallerine dikkati çekerek, açlık grevi eyleminde olanlarla dayanışma çağrısı yaptı.  Mardin’de 5 yılı aşkın bir süre önce tutuklanan ve 2 yıl Mardin’de 3 yıl 3 ay da Tarsus T-1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutulan Hamdullah Çelik, 21 Mart günü tahliye edildi. Tahliye edilmesinin ardından memleketi Kızıltepe’ye dönen Çelik, Tarsus Cezaevi'nde yaşanan hak ihlallerini anlatarak, cezaevlerinde 120 gündür devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekti.   TARSUS’TAKİ İHLALLER   Tarsus Cezaevi'nde her koğuşta 22 kişinin tutulduğunu ve tutukluların üzerinde yoğun bir baskı olduğunu ifade eden Çelik, 22 kişi için 5 kişilik yemek verildiğini, gerekçe olarak da “açık cezaevinden bu kadar gönderildi” cevabını aldıklarını dile getirdi. Karşı çıktıklarında ise haklarında soruşturma açıldığını kaydeden Çelik, sıcak suyun olmadığını, duş sırasında suların bilinçli olarak kesildiğini söyledi. Çelik, “3 aya yakın bir zaman ne kendimizi ne de kıyafetlerimizi doğru düzgün yıkayamadık. Her seferinde arıza olduğunu söylüyorlardı. Dilekçe yazıyorduk ancak ona da cevap alamıyorduk. Sebep olarak da ‘PKK’lilerin kaldığı cezaevidir’ denilerek, kabul edilmediğini söylüyorlardı” ifadelerini kullandı.   Tarsus Cezaevi'nde tutuklulara yoğun bir şekilde zulüm yapıldığın vurgulayan Çelik, tutukluların bağımsız koğuşlara geçmesi yönünde sürekli baskı yapıldığını belirtti. Yine haftada 3 kez koğuşlarda arama yapıldığını ve kantinden aldıkları eşyalara dahi el konulduğunu aktaran Çelik, kantin fiyatlarının da çok yüksek tutulduğunu söyledi. Pandemi süreci boyunca önlem anlamında bir çalışmanın yapılmadığını da kaydeden Çelik, tutukluların temizlik malzemelerini kendi imkanlarıyla temin etmek zorunda kaldıklarını dile getirdi.    KORİDORDA SELAM YASAK   Farklı koğuşlardaki tutukluların birbirlerine koridorda selam vermesinin dahi engellenmeye çalışıldığını, selam verenlerin de uyarıldığını dile getiren Çelik, buna karşı çıktıklarında “yasak” cevabını aldıklarını ifade etti. Halay çekip, slogan attıkları sırada kameralarla çekim yapıldığını dile getiren Çelik, haklarında bu nedenle de soruşturmalar açıldığını kaydetti. Ahmet Çelik, Aziz Özdemir ve soyadını hatırlayamadığı Adnan isimli hasta tutukluların durumunun da ağır olduğuna dikkat çeken Çelik, hasta tutukluların tedavilerinin aksatıldığını vurguladı.    EFRİNLİ TUTUKLULARIN DURUMU   Tarsus T-1 Nolu Cezaevi'nde 3 Efrînli tutuklunun olduğunu ve 20 Ocak 2018 tarihinde Efrîn’e dönük saldırılar sırasında tutuklandıklarını belirten Çelik, bu tutukluların özellikle desteğe ihtiyacı olduğunu dile getirdi. Efrînli tutuklular Muhammed Şex Hesen, Muhammed İbrahim ve Sileman Xelo Cemil’e mahkeme tarafından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildiğini ifade eden Çelik, “Tutuklandıklarında Hatay Cezaevi’ne götürüyorlar. Burada yoğun bir işkenceye maruz kaldıklarını, sabah, öğle, akşam dayak yediklerini anlatıyorlardı. Aileleri gelip göremiyordu” diye belirtti. Efrînli tutuklulara kendilerinin destek vererek, aileleri üzerinden para yatırılması ve elbise gönderilmesini sağladıklarını ancak yetkililerin bunu kabul etmediğini belirten Çelik, Efrînli tutukluların avukatları olmadan ceza aldıklarını ayrıca kendilerine avukat desteğinin sunulması gerektiğini söyledi.   AÇLIK GREVLERİ   Açlık grevi eylemlerine de değinen Çelik, eylemdeki tutuklulara şeker ve limon verilmediğini kaydetti. Tutukluların PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecride karşı açlık grevi eylemlerini sürdürdüklerini belirten Çelik, şöyle dedi: “Arkadaşlar Öcalan’dan haber almayana kadar açlık grevini bırakmayacaklarını gerekirse açlık grevi süresiz olarak eyleme dönüştüreceklerini söylüyorlar. Arkadaşların halktan da istekleri vardı. Halkımızın elinden geldiği kadar cezaevlerine sahip çıkmalarını istiyorlar” dedi.   MA / Ahmet Kanbal