Örnekköy'de halk göçe zorlanıyor 2021-04-02 09:09:52   MALATYA - Organik tarım ve hayvancılıkla uğraşan Malatya’nın Örnekköy Mahallesi halkı, yanı başlarında çoğalan taş ocaklarından şikayetçi. Mahalleliler, 7’ncisi açılmak istenen taş ocaklarıyla yaşam alanlarının istila edildiğini ve göçe zorlandıklarını söyledi.   Malatya’nın 354'ü endemik olmak üzere toplam bin 890 bitki türünü barındıran dağları, ovaları ve yaylaları maden ocaklarının tehdidi altında. Kente bağlı 12 ilçeye yayılmış olan 326 adet maden ocağı mevcut. Kent halkının doğal yaşam alanlarını tahrip eden bu maden ocaklarına şimdilerde yenilerinin eklenilmesi için uğraşılıyor. Yeni maden ocağı açılmak istenen yerlerden biri ise Yeşilyurt ilçesine bağlı kırsal Örnekköy Mahallesi.   Hali hazırda 6 taş ocağının bulunduğu mahallenin 600 metre yakınına yeni bir taş ocağı kurulmak isteniyor.   Kürt Alevi yurttaşların yaşadığı mahalle sakinleri, patlamalardan kaynaklı oluşan toz bulutları nedeniyle  artık nefes almakta dahi zorlanmalarının yanı sıra içme suyu kaynaklarının  kirlenmesi, yetiştirdikleri üzüm bağları ve kayısı bahçelerinin zarar görmesinden şikayetçi.  Bu nedenlerden ötürü taş ocaklarına karşı çıkılsa da ilçe genelinde maden ruhsatı verilmemiş alan nerdeyse yok gibi.   HER YIL BİRAZ DAHA YOK EDİLİYOR   Çocukluğundan itibaren Örnekköy Mahallesi yaşayıp, organik tarımla uğraşan Medet Kılıç, yanı başlarında kurulmak istenen taş ocağının Antep merkezli Enes İpek adındaki bir firma tarafından yapılmak istendiğini belirtti.  Madencilik izni almak için sözkonusu alana ilişkin daha önce iki kez ÇED raporu düzenlenmek istendiğini söyleyen Kılıç, “Örnekköy'de yaşayan yurttaşların yüzde 90’ının organik ve sertifikalı kayısı üreticisi olduğu bilinmesine rağmen, bölgenin en önemli tarım havzası taş ocakları ile her yıl biraz daha yok ediliyor” dedi.   GÖÇE ZORLUYORLAR    Kılıç, tarımla uğraşan köy mahalle sakinlerinin kurulmak istenen taş ocaklarıyla göçe zorlandığını da ifade etti. Kılıç, “Köyde yaşayan yurttaşlar hem Kürt hem de Alevi. Burada birkaç kişi rant yiyecek diye doğamız yok ediliyor. Doğamızı ve yaşam alanlarımızı yağmalamak istiyorlar. Dağlarımızı, derelerimizi, ormanlarımızı, yaylalarımızı istila edip, bizleri yersiz yurtsuz bırakmak, yaşadığımız yerlerden göçe zorlamak istiyorlar” diye belirtti.   SORUMLUSU VALİ!   ÇED raporu düzenlenmek istenen yerin meralara çıkan hayvanların geçiş yolunda bulunduğunu kaydeden Kılıç, “Burada tarım yapıldığı gibi hayvancılık da yapılıyor. Yanı başımızda tavuk çiftliği var, onlar da tozdan etkilenecek. Hem maddi hem de manevi olarak etkileneceğiz. Köyün etrafında birçok taş ocağı var ve çok büyük patlamalar yapılıyor. Sondajlarla sulama yapıyoruz. Bu ocakların sayılarının artması ile yer altı sularında kaymalar olduğunu görüyoruz. Biz köy halkı olarak burada bir taş ocağı kurulmasını istemiyoruz. ÇED olumlu raporu verilmesi durumunda yaşanacak olumsuzluklardan vali sorumlu olacak” ifadelerini kullandı.  Taş ocaklarında yaşanan patlamalardan kaynaklı kayısı ağaçlarının gözeneklerinin tozla dolup, kuruduğu anlatan Kılıç, yaptıkları tarımsal yatırımların, emeklerinin şirketlere peşkeş çekilmesini istemediklerini söyledi.     'DOĞAMIZA DOKUNMAYIN'   Kılıç, yetkililere şu sözlerle seslendi: “Çocukluğum bu bölgede geçti, taş ocakları olmadan önce buranın havası çok temizdi. Tozlar yüzünden merada beslenen hayvanın etinin tadı bile değişti. ÇED raporu düzenleyeceklerse insanların ulaşamadığı, hayvanların olmadığı yerlere gidip kursunlar. Yapmayın, bizim doğamıza dokunmayın. Yetkililer artık ÇED raporları düzenleyip, bizi mağdur etmeyin. Biz bunu hak etmiyoruz.”    ŞİRKETLER İÇİN AZ MASRAFLI   Örnekköy sakinlerinden biri olan Yeşilyurt Belediyesi’nin CHP’li Meclis Üyesi Mehmet Önder Öztürkoğlu da kent merkezine yakın olmasından kaynaklı daha az masrafta bulunmaları nedeniyle  şirketlerin mahallelerinde maden ocağı açmak istediğini belirtti.   Kent merkezi çevresinde çok fazla maden ocağı olduğuna dile getiren Öztürkoğlu, “Burada yaşayan halk açısından baktığınız zaman organik tarım yapılan alan. Malatya’da yapılan organik tarımın büyük bir bölümü burada yapılmakta. Taş ocakları bu bölgeye ciddi sıkıntılar vermekte. Malatya’nın taş ile ilgili bir sorunu yok. Hali hazırda bulunan ocaklar Malatya’nın ihtiyacını karşılamakta, yenilerin açılması için hiçbir gerekçe yok” diye konuştu. Öztürk, ÇED raporlarının hazırlanması sürecinde de ciddi hukuksuzluklar yapıldığını dile getirdi.   İlgili kurumlarca yerinde inceleme yapılmadan raporlar düzenlenip, bu raporlar üzerinden karar verildiğini belirten Öztürk, “Maden ocağı DSİ’nin ya da elektrik şirketinin enerji terminaline zarar verse bile karşı çıkılmıyor. Doğa üzerinde siyasi kararlar alınıyor. Sadece talimatlar üzerinden kararlar alınıyor. Burada organik tarım yapan tarlalar var, patlamalar olduğunda tarlaya zarar verecek ama bunu dikkate alan yok. Buradaki insanlar taş ocağına karşı değil, ama getirip bir bölgeye sıkıştırmanın manası yok” diye konuştu.    MA / Emrullah Acar