Vanlılar: Öcalan artık özgür olmalı 2021-04-06 09:05:12 VAN - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin işkence boyutuna ulaştığını belirten Van'daki yurttaşlar, avukat ve aile görüşmesinin yetmeyeceğini belirterek, Öcalan’ın özgürlüğünü istedi.   İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 22 yıldır tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecrit sürüyor. Tecridin kaldırılması ve cezaevlerindeki hak ihlallerinin son bulması talebiyle başlatılan açlık grevi eylemleri ise 131'inci gününde. Van'da mikrofon uzattığımız yurttaşlar, işkence boyutuna ulaştığını belirttikleri tecridin son bulması çağrısı yaptı.     GÖRÜŞ DEĞİL ÖZGÜRLÜK   Öcalan üzerindeki tecridin dünyanın hiçbir yerinde olmadığını kaydeden Salih Kaplan, tecridin insani olmadığını belirtti. Kimi tutukluların İmralı'ya götürülmekle tecridin ortadan kalkmayacağını ifade eden Kaplan, "Bizim istediğimiz avukatlar, ailesi ya da insanların gidip O'nu görmesi değil; Öcalan’ın özgürlüğüdür. Zulüm ile hiçbir yere varmayacaklar. Hiç kimse zulüm yaparak başarılı olamamıştır, aksine kaybetmiştir. İnsanlık ve adalet kazanan taraf olmuştur” diye belirtti.    'TECRİT ÜLKEYE ZARAR VERİYOR'    Öcalan'ın barış çabalarının arkasında durduklarını belirten Demir Erpolat, bu taleplerin karşılanmasını ve artık kan dökülmemesini istedi. Barış için çabalayan Öcalan'ın tecritte tutulmasının "zulüm" olduğunu vurgulayan Erpolat, bu "zulmün" aynı zamanda Kürtlere uygulandığını söyledi. Tecridin ülkeye zarar verdiğini kaydeden Erpolat, tecritle bir sonuç alınamadığına dikkati çekti. Erpolat, "Öcalan, Ortadoğu halkları için barışı istemekten başka bir şey yapmadı. Bu zulme karşıyız. Diğer halklar gibi özgür yaşamalıyız. Bunun da yolunu Öcalan ortaya koymuştur. Tam da bu nedenle, Öcalan’ın fikirlerinden korktukları için sesinin dışarıya ulaşmasını engellemek istiyorlar" diye konuştu.    Türkiye'nin tek başına söz konusu tecrit kararını almadığını dile getiren Erpolat, "Avrupa ülkeleri de Öcalan’ın fikirlerinden korktukları için tecritte karşı sessiz kalıyorlar. Onlar Öcalan’ın özgürlüğünden korkuyorlar. Öcalan özgür olursa ellerinde bir şey kalmayacak. Ancak halk tecridi kabul etmiyoruz. Bir an önce Öcalan ile yüz yüze görüşme sağlanarak, durumundan haberdar olmak istiyoruz" diye seslendi.    ‘YAŞAMINDAN ENDİŞELİYİZ'   Öcalan ile en son yapılan 5 dakikalık telefon görüşmesinin kesilmesinden kaynaklı endişelerinin arttığını söyleyen Rabia Başak, tecridi kınamanın artık yeterli olmadığını kaydetti. Öcalan’ın yaşamından endişe duyduklarını dile getiren Başak, tecritle Öcalan’ın sesinin dışarıya ulaşmasının engellenmek istendiğine vurgu yaptı. Başak, "4 Nisan’da doğum günüydü ve bizim için bir güneş doğdu. Aramızda olması gerekirken şuan 4 duvar arasında tutsak edilmeye çalışılıyor. Ancak ortaya koyduğu paradigma hayat buluyor. Özellikle bir kadın olarak bunu bir değer olarak görüyorum” diye kaydetti.    Ejder Sarı adlı genç ise, tecridin yasal olmadığını vurguladı. Tecridin her geçen gün daha da derinleştirildiğine dikkati çeken Sarı, gençlerin de tecride karşı olduğunu söyledi. Sarı, "Dünya hukukunda da tecrit yasaktır ve bu işkencedir" dedi.