Taşkıran: HDP’nin kapatılmasına izin vermemeliyiz 2021-04-09 09:07:10 DİYARBAKIR - HDP’ye yönelik kapatma girişimlerini değerlendiren ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, “Alternatifimiz olan HDP etrafında siyaset yaparak ve mücadele ederek, kapatılmasına izin vermemeliyiz” dedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) açılan dava iddianamesi 31 Mart’ta AYM Genel Kurulu, yaptığı ilk inceleme sonucunda iddianameyi usul yönünden iade etti. Hazırlanan iddianamede, kapatılma talebinin yanı sıra partinin mevcut ve eski eş genel başkanlarının da aralarında olduğu 687 kişi hakkında 5 yıl süreyle siyasi yasak talep ediliyordu. İddianamenin iade edilmesiyle "AYM iddianamenin hakikate dayanmadığını ortaya koydu" yönünde değerlendirmeler yapıldı. HDP’nin kapatılması için baskılar sürse de birçok kesimden tepkiler gelmeye devam ediyor. Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, HDP’nin kapatılma girişmelerine ilişkin ajansımıza konuştu.    DİRENİŞ HAYKIRILIYOR   İktidar, toplumsal, sosyal, siyasal ve ekonomik krize karşı sesini yükselten devrimci demokratik güçlere karşı gözaltı ve tutuklamayla bastırmak istediğini kaydeden ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, muhalefet dönük operasyonların 2016 yılında ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamalarıyla başladığını ve gelinen süreçte artık OHAL’in bir yönetim biçimi haline geldiğini dile getirdi.    Taşkıran, ülkede rejimin yarattığı tabloyu şu şekilde aktardı: “İktidar gelinen aşamada kendisine kim itiraz ederse zor mekanizmasını dayatıyor. Zor dışında hiçbir mekanizmayı işletemiyorlar. Kimsenin kendisini ifade etmesine tahammülleri yok. Kriz çok keskin, çok derin ve gittikçe kitle mücadeleleri özellikle de son bir yıldır çok daha belirgin bir hal almaya başladı. 25 Kasım, 8 Mart ve 21 Mart Newroz’u çok belirgin bir şekilde kendisini ortaya koydu. Alanlar kadınlar ve gençler ‘Biz varız, teslim olmadık, direneceğiz ve özgürlük istiyoruz’ diyor. Gençlik ve kadınlar dinamik rolünü tekrardan oynamaya devam ediyor. Gençliğin rolünü ise Boğaziçi direnişinde gördük” ifadelerini kullandı.     ‘İZİN VERMEMELİYİZ’   HDP’nin ülke siyasetinde emekçilere, işçilere, halklara ve demokrasi güçlerine HDP’nin alternatif olduğunu belirten Taşkıran, HDP’li milletvekillerine üye ve yöneticilerine yine HDP etrafında birleşen demokrasi güçlerine dönük tutuklama operasyonlarının da parti kapatma girişimlerinin de bundan kaynaklandığının altını çizdi. Taşkıran, “Alternatifimiz olan HDP etrafında siyaset yaparak ve mücadele ederek HDP’nin kapatılmasına izin vermemeliyiz. Bu durum çok kritik. HDP’yi kapatma tartışmaları öylesine söylenen ya da gündem değiştirmek için ortaya atılan bir konu değildir. HDP’yi kapatmak için her şeyi yapacaklar. Bunun için konjonktürel duruma bakacaklar ki bunun adımını da attılar.    BOĞMAYA ÇALIŞIYORLAR   Newroz bu tartışmalara çok iyi bir yanıt verdi. HDP’nin iddianamesi geri iade edildi ama biz mücadele etmezsek, sokaklarda direnenlerle mücadele edenlerle HDP’yi buluşturamazsak kapatmayı deneyecekler. Çünkü onlar alternatif olanı boğarak ortadan kaldırarak ayakta kalmayı çalışacaklar. Rejim artık gün sayıyor. Hiçbir geleceği yok. Şu anda rejim ‘yarına nasıl çıkabiliriz’ diye bakıyor. Bugün ortaya çıkan ekonomik krize bakın, yaşanan sefalete bakın, saray etrafında kümelenmişlerin çürümüşlüğüne bakın, adalet arayanların çığlığına bakın” diye konuştu.    ‘KAPATILMASINA GÖZ YUMUYORLAR’   HDP dışında diğer siyasi partilerin de hakların ve emekçilerin sorunlarına çözüm olamayacağını dile getiren Taşkıran, CHP, DEVA Partisi, Gelecek Partisi ve İyi Parti’nin de HDP’ye yönelik baskılara göz yumduğunu aktardı. Taşkıran, “HDP’nin kapatılmasıyla ortaya çıkan boşluğu doldurmak gayretindeler. HDP’ye yönelik bütün saldırılara diğer partiler de destek veriliyor. Onlardan demokrasi beklememek gerekiyor. O partiler, ‘Devleti biz yönetelim’ kavgası var. Yani devletin bekası meselesinde rol almak istiyor. HDP ise halklarımıza bir alternatif olarak halkçı demokratik bir iktidar yaratma, politik özgürlük sorunlarını çözme, Kürt ve Türk halkının ve diğer ezilen toplulukların eşit bir arada yaşamını savunan ve bunu program haline getirmeye çalışmış bunun için ise çok ağır bedeller ödemiş bir partidir” ifadelerini kullandı.    GERGERLİOĞLU’NUN DURUŞU   Taşkıran, HDP’nin kapatılması girişimine karşı gözaltına alınan ve tutuklanan HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun duruşunu örnek göstererek, “Bütün ezilenleri temsil eden partimizi kapatılmak isteniyorsa o zaman bizim susmadan, büyük bir direniş ve mücadele geliştirip kazanmaya kilitlenmemiz gerekiyor. Eğer mücadele ve direniş diyorsak Gergerlioğlu’nun duruşu bunun en büyük ispatıdır. Bizim rolümüz üçüncü cepheyi yani antifaşist cepheyi güçlendirmek ve büyütmektir. Ezilenlerin ve özgürlük talebi olanların sesine sahip çıkmaktır. Gerçekten kazanma dönemine girdik 2021 yılı çoğu şeye gebe, büyük mücadelelere sahne olacak. Çünkü bunun emareleri ortada somut bir şekilde duruyor” şeklinde konuştu.   MA / Ergin Çağlar