‘Pandemi süreci bilimden uzak yöneticilerin insafında’ 2021-04-19 09:21:10 İZMİR - Yöneticilerin insafına bırakılan, bilimden uzak bir sürecin yaşandığına dikkat çeken İzmir Tabip Odası Genel Sekteri Dr. Nuri Seha Yüksel, “Ciddi tedbirler almamız şart. Temel hizmet alanı dışındaki bütün alanlardaki çalışmaların durdurulması gerekiyor” dedi.   Dünya genelinde koronavirüs (Kovid-19) salgınında vaka sayısı 140 milyon 219 bini, hayatını kaybedenlerin sayısı 3 milyon 5 bini geçti. Dünya genelinde Kovid-19 tablosunun ağırlaştığı ülkelerin başında Türkiye geliyor. Vaka sayısının 4 milyonu aştığı Türkiye’de açıklanan verilere göre şimdiye 35 bin 608 kişi ise yaşamını yitirdi. Ağırlaşan tabloyu ve yeni kısıtlama tedbirlerini İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Nuri Seha Yüksel, değerlendirdi.    ‘DİKKATE ALINMADIK’   Sonuçların nasıl olacağını tahmin ettiklerini, gelinen tabloyu öngördükleri ve bu anlamda Tabip Odası olarak uyarılarda bulunduklarını belirten Yüksel, normalleşme sürecindeki eksikliklere değindi. Yüksel “Bu süreçte toplumu bilgilendirmeyi başaramadık. Aşılamayı hızlandıramadık. Yani normalleşme sürecine girerken bir hazırlığın olmadığı çok belli. Uyarılarımız dikkate alınmadı ve en büyük kaybımız bu süreçte oldu. Restoranlar, kafeler açıldı. Nasıl açıldı?  Bir araya toplanmış masalar aşağı indirildi ve çalışmaya başlandı, bunlarla ilgili ön çalışma yapılmadı. Böyle olunca da bitirdiğimiz yerden tekrar başlamış olduk” dedi.   ‘CİDDİ TEDBİRLER ŞART’   Normalleşme sürecinin iyi yönetilmediğinin altını çizen Yüksel, alınan yeni tedbirlere ilişkinde “Bunlar gerçekten tedbir midir önce bunu gözden geçirmek lazım. Tedbirleri almak için çok geç kaldık. Tablo ağır artık daha ciddi tedbirler almamız şart. Temel hizmet alanı dışındaki bütün alanlardaki çalışmaların durdurulması gerekiyor. Vakalar günden güne atıyor. Alınan önlemler çare olacak mı? Evet, her önlemin bir katkısı vardır ama geç kalınmış önlemin bir katkısı yoktur” diye belirtti.    ‘UYARILARA KULAK VERİLMELİ’   Yönetenlerin meslek ve sivil toplum örgütlerinin uyarılarına kulak vermesi gerektiğini kaydeden Yüksel, “Çünkü her ölümün bir sorumlusu var. Devlet ve sağlık yönetimi olarak iyi bir organizasyona ihtiyaç var. Salgın sürecinde şeffaf olunmadı. Gerçek verilere ulaştığımızda neyle karşılaştığımızı, neyle karşılaşacağımızı ve neler yapılması gerektiğine dair daha sağlıklı tedbirler alınır. Verilerle ‘hangi yaş grupları hangi riski taşıyor, hangi yaş gruplarında bu hastalıkla daha fazla karşılaşıyor ’sorularıyla çözümler üretebilirdi” dedi.    ‘AŞI PARÇA PARÇA BÖLDÜ’   Pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının tükendiğini, motivasyonlarının düştüğünü kaydeden Yüksel, her gün bir sağlık emekçisinin salgından dolayı yaşamını yitirdiğini söyledi. Yüksel, yeni bir sağlık modelinin hızla getirilmesine ihtiyaç olduğunun da altını çizdi. Aşılanma konusundaki eksikliklerine de değinen Yüksel, “Herkesin aşılanmaya hakkı var. Aşının az olmasından kaynaklı insanları parça parça böldük. Birilerine yaşam hakkı verilirken bir diğer kesim bu haktan mahrum bırakılıyor. Mahrum ettiğimiz kesimde ne acıdır ki; bizi yaşamda tutan temel ihtiyacımızı karşılayan kesimler oluyor” ifadelerini kullandı.    ‘SÜREÇ BİLİMDEN UZAK’   Pandemi sürecinde iktidar yetkililerin sürece ilişkin yaptığı açıklamaların kafa karışıklığına neden olduğunu ve bu gibi süreçlerde eşgüdümlü bir yönetim anlayışına ihtiyaç olduğunu aktaran Yüksel, “Yapılabilecek en doğru şey, illerde işlevsel pandemi kurullarının hayata geçirilmesi ve bu kurulların, meslek örgütlerinin ve bilim insanlarının süreçte etkin söz sahibi olması gerekir. Böyle yapılırsa merkezi ve yerellerde anlık çözümler üretilecektir. Yöneticilerin insafına bırakılan, bilimden uzak bir süreci yaşıyoruz. Umarım sonunda aklın yoluna kavuşur ve pandemiyi atlatırız” diye konuştu.    MA / Naci Kaya