'Emine Şenyaşar adaletsizliğin resmidir' 2021-04-20 09:34:01 URFA - “Adalet” mücadelesini 43 gündür sürdüren Şenyaşar ailesini ziyaret eden HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, adaletsizliğin en net resmini görmek isteyenlerin Emine Şenyaşar'a bakmasını istedi.  AKP’li vekil İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınlarının iş yeri ve hastane saldırılarında eşini ve 2 oğlunu yitiren Emine Şenyaşar ile oğlu Ferit Şenyaşar’ın 9 Mart tarihinde başlattığı "Adalet" nöbeti devam ediyor. Kentte etkisini artıran sıcak ve oruca rağmen mücadelelerini sürdüren Şenyaşar ailesine, destek ziyaretleri de ilk günden bu yana devam ediyor.    Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran ve Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren de aileye destek ziyaretinde bulunanlardan.    BAŞARAN: ADALETSİZLİK HER YERDE   Katliamın yaşandığı 14 Haziran 2018 tarihinden bu yana davayı yakından takip eden HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, adaletsizliğin en net resminin adliye binası önünde oturan anne Emine Şenyaşar’ın olduğunu belirtti. Türkiye’de kime dokunulsa bir adaletsizlik ile karşı karşıya kalınacağına dikkati çeken Başaran, “Bu resim bazı şeyleri çok net ifade ediyor. Annenin ‘Adalet bugün betonun altına gömülmüş durumda' demesi içerisinde bulunduğumuz durumu, adaletsizliği çok net ifade ediyor” diye konuştu.   KATLEDİLEN AİLE CEZALANDIRILDI   Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 Nisan 2021 tarihinde Şenyaşarların iş yerine ilişkin görülen dava duruşmasında Fadil Şenyaşar’a 37 yıl 9 ay ceza verildiğini hatırlatan Başaran, “Suruç’ta bir katliam yaşandı. Bu katliam herkesin güzünün önünde yaşandı ama iktidardan yana biri içinde olduğu için maalesef adalet yeniden güçlüden yana saf tuttu. Bu dosya nedeyse takipsiz bırakıldı. Sözde bir yargılama, cezalandırma var ama aslında yine katledilen aile cezalandırıldı” ifadelerini kullandı. Faillerin olayda milletvekili olmasından kaynaklı aklandığına işaret eden Başaran, “Bu aile kendi işinde, gücündeyken iş yerlerinde saldırıya uğradı ve vahşi bir şekilde katledildi. Bir aileden 3 kişi hastanede katledildi. Kamera kayıtları, deliller olmasına rağmen her nasıl olduysa Şenyaşar ailesi cezalandırıldı. Dava süreci, adaletin nasıl bir hale geldiği, iktidarın çıkarına göre şekillendiğinin bir resmi” diye konuştu.   'HEPİMİZ SORUMLUYUZ'   Davanın takipçisi olmaya devam edeceklerinin altını çizen Başaran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Adalet şu adliye binası önündeki betonun altında olsa bile biz aileyle birlikte tırnaklarımızla kazıyarak çıkaracağız. Bu sadece Şenyaşar ailesinin değil, bütün toplumun vicdanını yaralayan bir dava. Bir karar verildi diye dava bitmiş değil. Hukuki olarak demokratik bütün yöntemlerle davanın hem takipçisi hem de mücadelecisi olacağız. Herkes aileyle dayanışma içinde olmalı, buna ihtiyaç var. Gelip seslerine ses olabilirler. Ailenin yaşadığı acıyı, yası sonlandıracak tek yöntem adalete ulaşmaları, bu konuda hepimiz sorumluyuz.”     UĞURLU: ARTIK BIÇAK KEMİĞE DAYANMIŞ   HDK Eş Sözcüsü İdil Uğurlu da Şenyaşar ailesinin adalet mücadelesinin katliamın yaşandığı günden bu yana devam ettiğini hatırlattı. Uğurlu, “Artık bıçak kemiğe dayanmış olmalı ki anne ve oğlu burada bekleme kararı aldılar. Bu insanların talepleri çok açık ve net. Kamera kayıtları var, katliam dünyanın gözü önünde yaşandı. Bugün Emine Şenyaşar’ın başına gelen şey yarın başka bir insanın başına gelebilir. Bugün adaletin, hak arayışının yanında olmazsanız yarın bir gün sizin başınıza ya da yakınınızda olan birinin başına geldiğinde bir şey bekleyemezsiniz” diye konuştu.    ‘GÖZ BOYAMA’   Ailenin taleplerinin “İnsani temel haklar” olduğunu dile getiren Uğurlu, son dönemde yapılan reform açıklamalarına tepki gösterdi. Yapılan reformları “Göz boyama” olarak tanımlayan Uğurlu, “AKP 20 yıldır iktidarda ve hiçbir şey yapmamış gibi muhalefetler sanki reform paketleri açıklıyorlar. Bu noktada muhalefetin yan yana gelip ve 3’üncü yol fikriyatı ile bir arada mücadele etmesi gerekiyor. Yargının şimdi ne durumda olduğunu biliyoruz. İktidarın iki dudağının arasına bakan bir yargı olduğu sürece toplum kendi adalet arayışını devam ettirmeli” diye ifade etti.    ‘HERKES DUYARLI OLMALI’   Herkesi Şenyaşar ailesinin mücadelesine destek olmaya çağıran Uğurlu, devamında şunları söyledi: “Biz aileyi ziyaret etmeye geldik ama biz ayrıldıktan sonra aile yine nöbete devam etti, orada kaldılar.  Herkes bulunduğu yerden ailenin adalet çığlığına ses vermeli. Ailenin yanında olduğunu hissettirmek önemli. Ailenin talepleri yaşam hakkına saygı duyan her insanın kabul edebileceği bir talep, herkes duyarlı olmalı.”    ÖNEREN: SADECE FAŞİZM DİYE BİLİYORUM   Emine Şenyşar’ın maruz kaldıklarını "faşizm" olarak tanımlayan Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren ise “19 yıllık AKP-MHP faşist iktidarı kurdukları sistemle en çok annelerin canını yakıyor. Emine anne her ne kadar Urfa’da olsa da bütün kadınların kalbi Türkiye’nin dört bir yanında onu için atıyor. Biz bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız. Annenin yaşadığı üzüntüyü kelimelerle anlatamıyorum sadece faşizm diyebiliyorum. Faşizmin fotoğrafını isteseler annenin burada oturmasını çekseniz yeterli” ifadelerini kullandı.   ‘KATLEDİLENLER BİZİM KARDEŞLERİMİZ’   Devrimci ve sosyalistlerin birleşik bir güç oluşturmasının önemine değinen Öneren, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir tek aileyi ziyaret etmekle bitmiyor. Bu kavganın bir neferiyiz ama bu sistemi değiştirmek için bütün devrimcilerin, sosyalistlerin birleşik bir güç oluşturarak sokaklarda olması gerekiyor. Tarihi bir süreçten geçiyoruz, bu süreçte bize düşen sisteme karşı duran bütün güçlerle birlikte hareket etmek. Bu sorun sadece Emine annenin sorunu değil hepimizin sorunu, katledilenler bizim kardeşlerimiz, canlarımız.”    MA / Emrullah Acar - Lezgin Tekay