Yöneticisi olduğu derneğin karar defterine imza atması suç sayıldı 2021-04-27 09:55:38   DİYARBAKIR - MEBYA-DER'e yapılan baskına ilişkin Hatun Aslan hakkında hazırlanan iddianamede, yöneticisi olduğu derneğin karar defterinde, üyelik formunda imzasının olması, bağış yapması, "örgüt üyeliğine" delil olarak gösterildi.     Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği'ne (MEBYA-DER) yönelik başlattığı soruşturmada, 27 Şubat ve 3 Mart tarihleri arasında yapılan iki baskında gözaltına alınan 29 kişiden ilk iddianame 1 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen MEBYA-DER Yönetim Kurulu üyesi Hatun Aslan hakkında hazırlandı. Şablon iddianame niteliği taşıyan ve haklarında soruşturma yürütülen 28 kişi için somut olay kısmının kişilere uyarlanarak değiştirilmesi beklenen 44 sayfalık iddianamede, hakkında herhangi bir kapatma davası bulunmayan ve Diyarbakır Valiliği  İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü'ne kayıtlı derneğin, PKK ile bağlantılı olduğu öne sürülüyor.   Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) tarafından Habur Sınır Kapısı'ndan 9 Kasım 2020'de teslim edilen Yasmin Yalçın ile 13 Şubat 2021'de Türkiye'ye teslim edilen Temur Güzel'in ifadesi üzerine soruşturmanın başlatıldığı belirtilen iddianamede, derneğin demirbaşları dışında, dernek aramasında el konulan tüm materyaller PKK ile derneğin bağlantısının "delili" olarak değerlendiriliyor.    Bu deliller arasında, Özgür Halk, Jineloji, Demokratik Modernite, Şopa Rojê adlı dergiler, çeşitli kitaplar, derneğin üyelik formu, İçişleri Bakanlığı tarafından onaylı derneğin program ve tüzüğü, çocukları yaşamını yitiren ailelerin başvuruları, derneğin üye, yönetici listesi, derneğin faaliyet raporu, basın açıklamaları bulunuyor. Toplu mezarlar, kimsesizler mezarlıklarına dair bilgilerin, bu mezarlıklardakilerin ailelerine teslim edilmesi amacıyla kimlik tespiti için başvuruculara "DNA örneği verme" çağrısı yapan ve cenazelerin alınması için yapılan açıklama, çağrı ve mesajların da "delil" olarak sunulduğu iddianamede, derneğin genel kurul toplantısına dair 20 sayfalık tutanak ve seçilen yönetimin listesi, önergeler, faaliyet, maliye raporları da "örgüt bağlantısı" olarak değerlendiriliyor.   İddianamede, MEBYA-DER Yönetim Kurulu üyesi Hatun Aslan'ın "örgüt üyesi olduğuna" dair kanıtlar ise dikkat çekici. Aslan'ın telefon dinlenmesinde, flaş belek, SD kart, telefon ve diğer dijital materyal incelemesinde herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı belirtilen iddianamede, evinde hakkında herhangi bir toplama kararı bulunmayan Yeni Yaşam gazetesinin bulunması, dernek karar defterinde imzasının bulunması, derneğe bağış yaptığı tutanağının bulunması, derneğin düzenlediği iki basın açıklaması ise "suçlamanın" delili olarak değerlendirildi.   'ÜYE KABUL DEFTERİNDE EL YAZISI VAR'   İddianamede, dernek binasına yapılan aramada, Hatun Aslan derneğin yönetim formunda adının geçtiği belirtildi. Derneğin yönetim formunda, Aslan'ın el yazısıyla "Bir anne olarak bu kurumun çalışmalarını kutsal buluyorum, bu konuda üzerime düşeni yapmaya hazırım" yazdığı ifade edilen iddianamede, Aslan'ın karar defterini el yazısıyla doldurduğu vurgulandı. İddianame, "Hatun Aslan'ın da adının bulunduğu defter incelendiğinde, Hatun Aslan isimli şahsın da 'kararın metni' bölümünde üyelerin kabul edildiği bölümde yer aldığı ve bu kısımların tükenmez kalem ile elle doldurulduğu görüldüğü..." ifadelerine yer verildi.    'ÜYE OLDUĞU DERNEĞE BAĞIŞ YAPMIŞ'   Aslan'ın Diyarbakır Valiliği İl Sivil Toplum İlişkiler Müdürlüğü tarafından onaylanmış üye kayıt defterinde üye kaydının bulunduğu, yine valilik onaylı defter ile Dernek Geliri Alındı Belgesi'nde Aslan'ın 28 Mart 2019’da 125 TL, 2 Şubat 2020'de 120 TL ödeme yapıldığının görüldüğü vurgulanan iddianamede, derneğin evrak kayıt defterinde ise, mezarlık ziyaretinde isminin deftere yazıldığı belirtilerek, "Evrak Kayıt Defteri yazılı defter içeriği incelendiğinde (7) sayfanın 56. sırasında şüpheli Hatun Aslan isimli şahsın isminin geçtiği 04.08.2020 tarihinde mezarlık ziyareti gerçekleştirdiği bunu da resmi olarak kayıt altına aldıkları görüldüğü..." ifadeleri kullanıldı.   'YENİ YAŞAM GARÊ'DE DEVLETİ SUÇLAMIŞ'   Aslan'ın ilki 2018'de sonuncusu 2021'de yapılan ve 6 kere uzatılan telefon dinlenmesinde herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı kaydedilen iddianamede, Aslan'ın ikametgahında yapılan aramada Yeni Yaşam gazetesinin "2 sayısının ele geçirildiği" ifade edildi. Gazetenin 13 Şubat'taki Garê operasyonunda devleti suçladığı belirtilen iddianamede, buna ilişkin ilginç bir değerlendirme yapıldı.   Gazeteler hakkında toplatma kararı bulunmadığı belirtilen iddianamede, gazete içeriği ile ilgili inceleme yapıldığında, Gare’de öldürülenlerle ilgili örgüt lehine ve devlet aleyhine yazıların bulunduğu, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride karşın harekete geçin başlığı altında yazıların bulunduğu gazete ve içeriğinin, örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda hazırlanan, örgütü betimleyici bir şekilde anlatan, örgüte özendirici ve benimsetici tarzda olduğu, şahsın söz konusu gazeteyi ikametinde bulundurmasının örgütü benimsediği ve sahiplendiği değerlendirmesi yapıldı.   15 YILA KADAR HAPİS CEZA İSTENİYOR   Bir gizli tanığın ifadesine yer verilen iddianamede, tüm dosya kapsamında değerlendirildiğinde, Aslan'ın örgütün hiyerarşisine dahil olduğu, örgütün amacı doğrultusunda bilerek ve isteyerek hareket ettiği bu suretle üzerine atılı "örgüt üyesi olmak" suçunu işlediği iddia edilerek, Aslan'ın 7 yıl 6 ay ile 15 yıl arası değişen hapsi istendi.