Rizeli siyasetçilerden İkizdere’yi sahiplenme çağrısı 2021-04-30 09:00:46 RİZE - İşkencedere Vadisi’nde taş ocağına karşı verilen mücadelenin sahiplenilmesi çağrısı yapan Rizeli siyasetçiler, “Her hakkını arayan insanın karşısına polisi, jandarmayı dayatırsanız bu ülkeyi yönetemezsiniz” dedi. Vadilerine kurulmak istenen taş ocağına karşı mücadele veren Rize’nin İkizdere halkına birçok kesimden destek geliyor. Doğal sit alanı ve koruma altında olan vadiye Cengiz İnşaat tarafından yapılmak istenen taş ocağı ile bölgenin doğal yapısı bozulacak. Buna karşı halk günlerdir iş makinalarının önüne çıkarak çalışmaları engelliyor. Halkın verdiği mücadeleye Artvin, Trabzon, Giresun gibi illerden çok sayıda yurttaşta destek verdi. Rize’de bulunan siyasi parti temsilcileri de her gün halkla birlikte doğa nöbetine katılıyor. Nöbet eylemine katılan siyasetçiler, neden İkizdere halkının yanında olduklarını ajansımıza anlattı.    HERKESİN VADİSİ   Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, bir yerde taş ocağı varsa orada doğa katliamı, yaşama alanlarının yok edilmesi olduğunu hatırlattı. Doğaya sahip çıkmak için taş ocaklarına karşı olmak gerektiğini belirten Deniz, “Burası dünyada koruma altında olan 200 vadi içerisinden 53’üncü sırada olan bir vadi. Dünyada koruma altında olan bir bölgeyi ‘taş ocakları açacağız’ diye yağma ederseniz buna karşı çıkmak bu insanların en doğal hakkı. İnsanlar atalarından miras kalan coğrafyayı savunmak için buradalar. Biz de Rize’nin insanlarıyız. Bu vadi hepimizin vadisi, sadece bu bölgede yaşayan insanların değil. Bu anlamda hem destek çıkmak hem de kendi yaşam alanlarımıza sahip çıkmak için buradayız” diye belirtti.    ‘BÖYLE YÖNETEMEZSİNİZ’   Vadinin binlerce yıllık dengesinin bozulması durumunda olumsuz sonuçlar yaşanacağına dikkati çeken Deniz, vadinin en başta oksijen için çok önemli olduğunu kaydetti. Yöre halkının açık bir şekilde “Bir yere yatırım yapabilirsin ama benim yaşam alanlarıma dokunma” dediğini ifade eden Deniz, “Sen para kazanacaksın diye benim yaşam alanımı neden yok ediyorsun. Bu aslında çok basit bir sorundan ortaya çıkıyor. İnsanlar basit bir talebi dile getiriyorlar. Fakat bunun karşılığında gaz yiyorlar, coplanıyorlar. Bu çok doğru bir yaklaşım biçimi değil. Ülkeyi bu şekilde yönetmek mümkün değil. Her hakkını arayan insanın karşısına polisi, jandarmayı dayatırsanız bu ülkeyi yönetemezsiniz” dedi.    KAPİTALİZMİN KAR GÜDÜSÜ   İnsanların yaşam alanlarını savunmasının en doğal hakları olduğunu dile getiren Emek Partisi Rize İl Başkanı Hasan Zorlucan da kapitalist sistemin kar güdüsü ile bütün alanları talan ettiğini vurguladı. İkizdere’de yaşananlarında talanın bir parçası olduğunu ifade eden Zorlucan, “Halk doğal olarak bu alanlarını savunmak için mücadele veriyor. Gerçekten vatandaşa çile çektirdikleri de görülüyor. Taş ocakları doğal alanların tahrip edilmesidir. Belki taşın kullanılacak alanları olacaktır. Ama bunu doğayı talan ederek, kişinin çıkarları doğrultusunda yapmak sıkıntılı bir durum. Her şey insanların yararı için kullanılmalı. Ama bu da doğaya uygun olarak, ona zarar vermeden yapılabilir. Burada yapılan ise tamamen rant için ve doğayı tamamıyla tahrip etmek içindir” diye konuştu.    HALK AYDINLATILMALI   Karadeniz’in doğal yapısından kaynaklı bölgede erozyonun fazla olduğunu anımsatan Zorlucan, şöyle devam etti: “Burada herhangi bir işlem yapılırken doğayı koruyacak tarzda yapılması gerekiyor. Fakat kar uğruna yapılan bütün üretimler bunu göz önünde bulundurmuyor. Sistem içerisinde de doğaya uygun olacak çalışmalar yapılabilir. Ama asıl mesele sömürüsü sisteminin tahribat gücü. Buna dönük vatandaşı aydınlatmak gerekiyor. Bu aydınlanma ile birlikte yapılan tüm tahribatlara karşı verilen mücadele yönetenler tarafından dikkate alınmak zorunda kalacaktır. Bizim de görevimiz bu tahribata engel olmak. İnsanın daha rahat yaşayabileceği koşulları yaratmak. Elde edilen artı değerleri de vatandaş ile paylaşmaktır.”     ‘SESSİZ KALAMAYIZ’   Cengiz İnşaat’ın doğayı katletmesi ve halkın direnişi üzerine bölgeye geldiğine işaret eden Rize Halkevi üyesi Şenol Terzioğlu ise, yaşam alanlarının talan edilmesine karşı olduklarını söyledi. Doğayla uyum içerisinde bir yaşamı savunduklarını sözlerine ekleyen Terzioğlu, şunları ifade etti: “Doğaya yapılacak her müdahale bize yapılıyor. Bu müdahaleler rant, şirketlerin kasasını doldurması için yapılıyorsa bunun için doğa katliama uğruyorsa, böyle bir talana insan olarak sessiz kalmak mümkün değildir. Sermayenin talan politikalarını, iktidarın sermayeden yana tavırlarını gördükçe halkın yanında yer almak gerektiğine inanıyorum.”    DİRENENLERİN KARDEŞLİĞİ    “Doğayla uyum içerisinde insanca bir yaşam için örgütlenmeliyiz” diye devam eden Terzioğlu, yurttaşları İkizdere halkı ile dayanışmaya çağırdı. İkizdere halkının kaybetmesi durumunda tüm talan politikalarının hayata geçeceğine vurgu yapan Terzioğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Eğer İkizdere halkı başarırsa bütün doğa mücadelelerinin başaracağına inanıyorum. Hayde İkizdere’ye, dayanışmaya, mücadeleye. Bugüne kadar derelerin kardeşliği yaklaşımı vardı. Bundan sonra ki süreci de direnenlerin kardeşliğine dönüştürmek lazım. Neoliberalizm dediğimiz sömürü ve talana dayalı sistemi yok edecek bir noktada buluşmamız gerekiyor. Yoksa bu talan sürecek.”   MA / Tolga Güney