Tecrit ve açlık grevleri Meclis gündeminde 2021-05-07 11:51:24   ANKARA - Tecride karşı cezaevlerinde süren açlık grevi eylemini Meclis gündemine taşıyan HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, İmralı Cezaevi’nde başlatılan hukuksuz uygulamaların tüm cezaevlerinde yayılmak istendiğine işaret etti.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin sonlandırılması ve artan hak ihlallerini protesto etmek amacıyla cezaevlerinde sürdürülen açlık grevi eylemini Meclis gündemine taşıdı.   Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Gülüm önergede, İmralı Cezaevi’nde başlatılan hukuksuz uygulamaların tüm cezaevlerinde yayılmak istendiğine işaret etti. Cezaevlerinde siyasi tutuklulara karşı uygulanan ihlallerin 2016 yılından bu yana giderek arttığına vurgu yapılan önergede, “Pandemi ile birlikte hat safhaya ulaşmıştır. Kovid-19 salgını fırsat bilinerek siyasi mahpuslar dışında kalanlara ayrımcı infaz yasası ile kısmi ve özel af çıkarılırken siyasi mahpusların koşulları daha da zorlaştırılmış” denildi.   HASTA TUTUKLULAR   Cezaevi İdare ve Gözlem Kurullarının, verdiği “iyi hal” raporlarına da değinilen önergede, “Mahpusların koşullu salıverilme, açık cezaevine geçiş, denetimli serbestlik gibi imkanları İdare ve Gözlem Kurullarının keyfi ve yanlı olarak değerlendirdiği ‘iyi hal’ koşuluna bağlanmakta, kararlara yapılan itirazlar ise tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitirmiş İnfaz Hakimlikleri tarafından reddedilmektedir. Bu yöntemle şimdiye dek birçok siyasi mahpusun infazı yakılmıştır. Hapishanelerdeki hasta mahpusların infaz erteleme başvuruları ise keyfi biçimde reddedilmektedir. Hasta mahpuslar pandemi koşullarında risk altında bırakılmış, mahpusların hastaneye ve tedaviye erişimleri engellenmiştir. Bu ağır ihmal ve ihlaller birçok hasta mahpusun yaşamını yitirmesine sebep olmuştur” ifadelerine yer verildi.   ÇIPLAK ARAMA   Tutuklulara yönelik dayatılan çıplak aramaya da dikkat çekilen önergede, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri anlatıldı. Pandemi sürecinde tutukluların sağlık ve yaşam hakkını korumaya yönelik etkin tedbirlerin alınmadığı aktarılan önergede, “Kapasitesi aşkın koğuşlarda mahpuslar risk altında tutulmuş, temizlik ve hijyen malzemeleri kantinlerde fahiş fiyatına satılmıştır. Çok sayıda insan hakları örgütünün raporladığı üzere hapishanelerde bilgi edinme hakkı, yaşam hakkı, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, işkence yasağı, sağlığa erişim hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğü, barışçıl toplanma özgürlüğü, eğitim hakkı, bilgiye erişim hakkı gibi pek çok temel hak ve özgürlükler ihlal edilmiştir. Türkiye’de hapishanelerde uygulanan tecride, hak ihlallerine ve ceza infaz sisteminin intikam aracına dönüştürülmesine karşı mahpuslar süresiz- dönüşümlü açlık grevine başlamışlar ve bugün itibari ile 162’nci günündeler” diye belirtildi.   Gülüm, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e şu soruları yöneltti:   “*İmralı Hapishanesi’nde 21 yıldır sürdürülen hukuksuz ağır tecrit ve hak ihlallerine son verilecek midir?   *Hapishanelerdeki ağır hak ihlallerinin ve insan haklarını hiçe sayan ceza infaz sisteminin kaldırılmasına yönelik herhangi bir planınız var mıdır?   *Süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemini sürdüren mahpusların sağlık kontrolleri ve tıbbi bakımları yapılmakta mıdır? Bakanlık olarak mahpuslarla görüşmeler yapmayı planlıyor musunuz?   *Ağır hasta mahpuslar pandemiye ve hastalıkların ileri aşamalarına gelmelerine rağmen niçin tahliye edilmemektedir? Pandemi sürecinde kaç hasta mahpus yaşamını yitirmiştir?   *Bakanlık olarak hapishanelerde mahpusların yaşama koşullarını iyileştiren düzenlemeler yapmayı ve mahpusların haklarını korumaya dönük politikalar üretmeyi planlıyor musunuz?”