HDK: Tecride son verilmeli, müzakere yolu geliştirilmeli 2021-05-07 13:04:36   AYDIN - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride son verilmesi gerektiğini belirten HDK Aydın İl Meclisi, açlık grevlerinde bulunan tutukların taleplerinin ölümler yaşanmadan müzakere yollarının geliştirilmesi gerektiği belirtildi.    Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Aydın İl Meclisi, cezaevlerinde devam eden açlık grevleri, sokağa çıkma kısıtlaması ve yaşanan ekonomik krize ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, salgın bahanesi ile alınan tedbirlerle toplumun tecrit altına alındığını belirtti.    ‘TECRİT İNSALIK SUÇUDUR’    Açlık grevinde olana tutuklulara cezaların verildiği, tedavilerinin engellendiği ve insan hakları ihlallerinin yaşandığına dikkat çekilen açıklamada “Öcalan şahsında uygulanan tüm cezaevlerine yayılan tecrit politikalarına, hak ihlallerine karşı başlatılan açlık grevlerinin açığa çıkardığı tecrit insanlık suçudur ve tecride son verilmesi gerekmektedir. Ölümler yaşanmadan müzakere ve diyalog yolları geliştirilmesi son derece önemlidir” belirtildi.    ‘PANDEMİ SOSYAL CİNAYETE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ’   Tüm topluma yayılan Kovid-19’un psikolojik ve ekonomik çözümsüzlüğüyle birlikte salgının yönetilemediğinin de kaydedildiği açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Ölmeye devam eden emekçiler ve aşı tartışmalarının devam etmesi, tüm topluma yayılan Kovid-19 un psikolojik ve ekonomik çözümsüzlüğü ile gelinen nokta salgının yönetilemediğini ortaya koymuş. Sosyal bir cinayete dönüştürülen pandemi ve ölümlerin öfkeyi daha da büyümesine rağmen hala yetkin kılınan kurumlardan gelen (bilim kurulu ve sağlık bakanlığı) açıklamaları toplumu yanıltan bir yerde durmaktadır.    Pandeminin sosyal, ekonomik, ruhsal etkilerinin her geçen gün daha da derinleşerek yayılması, sonuçlarının her geçen gün ağırlaşmasına sebep olmaktadır. Halkın kapatılıp toplumsal tecridin uygulandığı oysa ki muktedir ve iktidarın her şeye ulaşabilmesi bir salgın yönetememe biçimi kabul edilemezdir. Yaklaşık her gün bir can yaşıma son veriyorsa (intiharlar, kadın katliamları) ve bundan hiçbir hükümet yöneticisi sorumluluk üstlenmeyip istifa etmiyor veya açıklama yapma gereğinde bile bulunmuyorsa kendileri de bu suça ortaktır.    ERK ZİHNİYET AÇIĞA ÇIKTI   Militarist, üniformalı saldırganların öğretilmiş kadın saldırıları, ev içi şiddetin son yıllarda en üst düzeye ulaştığı bir süreç yaşanırken, erkek iktidar yapısının daha da saldırgan hale gelmesi, Kadının emeğinin yok sayıldığı, hatta erkeklerin işsiz olma sebebi olarak gösterilip eve kapatıldığı ve değersizleştirildiği erk zihniyet çok daha fazla açığa çıkmıştır.  İyi hal indirimi, tahrik edilme ile suçlama, hatta eline sağlık diyerek erkeğin sırtının sıvazlandığı bu süreçte her ne olursa olsun kadını yok sayan bu politikaları asla tanımadığımızı açıkça ifade ediyoruz.”