Hasta tutuklu Tamboğa'nın avukatı yetkililere seslendi 2021-05-11 14:08:40   HATAY - İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan ve mide kanseri olan 22 yaşındaki İsmail Tamboğa'nın sağlık durumunun kötüye gittiği öğrenildi. Avukatı, Tamboğa'nın tedavisinin yapılabilmesi için yetkililere seslendi.   İnsan Hakların Derneği (İHD) Genel Merkezi'nin verilerine göre Türkiye cezaevlerinde 605'i ağır  olmak üzere bin 564 hasta tutuklu bulunuyor. Durumu ağır olan hasta tutuklulardan biri de İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan mide kanseri 22 yaşındaki İsmail Tamboğa.    Cizre'deki sokağa çıkma yasakları sırasında henüz 16 yaşındayken gözaltına alınıp, tutuklanan Tamboğa’ya  yargılandığı yerel mahkemece “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma” ve “Kasten öldürme” iddialarıyla 4 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Tamboğa’nın sağlık durumu cezaevi koşullarında her geçen gün daha da kötüye gitti.   Avukatı Mehtap Sert bugün cezaevinde giderek görüştüğü Tamboğa'nıın durumuna dair son bilgileri paylaştı.   Tamboğa’nın tedaviye erişim konusunda yaşadığı sıkıntıların devam ettiğini dile getiren Av. Sert, müvekkilinin sevk edildiği hastane dönüşünde şuan cezaevinin karantina koğuşunda tutulduğunu aktardı.   Müvekkilinin ailesinin yaşadığı Şırnak'a yakın bir cezaevine sevki konusunda bugüne dek birçok kez cezaevi idaresine başvuru yaptığını, fakat bu yönlü taleplerinin hiçbir gerekçe gösterilmeden reddedildiğini söyleyen Sert, kararın ise şifahen söylenip, gerekli hukuki başvurularda bulunmasının engellendiğini kaydetti.   'YERİ CEZAEVİ DEĞİL, HASTANE'   Tamboğa'nın aşırı kilo kaybettiğini, gerekli ve yeterli beslenemediği için durumunun daha kötüye gittiğini ifade eden Sert, "Antakya Araştırma Hastanesi'nin uyguladığı mama tedavisinden kaynaklı dişleri fonksiyonu yitirmiş durumda. Küçük parçalara ayrılmış olduğu için ağız içi enfeksiyon kapmış. Hastaneye midesi için götürülüyor ancak dişleri için pandemi gerekçe gösteriliyor. Henüz endoskopi yapılmadığı için midedeki aslın sorunda çözülmüyor. Zamanının çoğu karantinada geçiyor. Karantinaya giderken yanına aldığı 4 kitabı bitirdiği halde yeni kitap verilmiyor. Yeni Yaşam, Evrensel ve Birgün gazetelerini talep etmesine rağmen Milliyet veriliyor. Tek başına tecrit gibi koşullarda zamanını geçirememekten kaynaklı hastalık da ağırlaşıyor. Böylesi ağır hasta tutuklunun yeri cezaevi değil, tam teşekküllü hastanede tedavi olmaktır" dedi.