Federe Kürdistanlı siyasetçi Mahmud Osman’dan çağrı 2021-05-22 08:43:28   HABER MERKEZİ - Kürt siyasetinin tüm güçlerine Türkiye’nin sınır ötesi operasyonlarına karşı birlikte olma çağrısında bulunan Federe Kürdistan’ın deneyimli siyasetçisi Dr. Mahmud Osman, “Mesele PKK değil, mesele Kürdistan topraklarının işgal edilmesidir” dedi.   Türkiye’nin 23 Nisan’da Zap, Avaşîn ve Metîna bölgelerine yönelik başlattığı sınır ötesi operasyon tüm yoğunluğuyla sürüyor. Şiddetli çatışmaların yaşandığı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üslenmeye zorlandığı ve büyük kayıplar verdiği sınır ötesi operasyonları değerlendiren Irak eski parlamenteri Kürt siyasetçi Dr. Mahmud Osman, Irak ve Federe Kürdistan Bölgesi hükümetlerinin tutumuna ve ulusal birliğinin önemine dikkat çekti.    KÜRT DÜŞMANLIĞI   Fırat Haber Ajansı'na konuşan Mahmud Osman, Türkiye’nin sınır ötesi operasyonlarının yeni olmadığını belirterek, “Erdoğan hükümeti ve Ankara Kürt halkının kazanımlarına her zaman karşı olmuştur. Bu iktidar Türklük dışında hiçbir ulusun hakkına önem vermiyor. Türklüğü halklara zorunlu kılıyor. Asıl sorun Ankara'dır ve yaklaşık 35 yıldır Kürt halkına karşı savaşıyor. Fakat bugüne kadar hiçbir sonuç elde edemedi. Sürekli Bakur (Kuzey Kürdistan), Başûr (Güney Kürdistan) ve Rojava'ya (Batı Kürdistan) saldırıyor ama şimdiye kadar amacına ulaşamadı” diye konuştu.   MESELE KÜRDİSTAN!   Türkiye'nin Kürt halkına karşı hala ırkçı bir politika yürüttüğünü vurgulayan Dr. Osman, şunları söyledi: “Türkiye siyaseti ırkçılık üzerinden yürütülen bir siyaset. Devlet Kürt halkına terör estiriyor. Şu anki saldırılar çok daha büyük ve geniş. Mesele PKK değil, mesele Kürt halkı ve Kürdistan topraklarının işgal edilmesidir. Her taraftan Kürtlere saldırıyorlar. Ankara yönetimi Kürtlere karşı böyle bir siyaset yürütüyor. Bu siyaset yanlı ve kötü bir siyasettir.”   HÜKÜMETLERİN TAVRI   Irak ve Federe Kürdistan Bölgesi hükümetlerinin saldırılar karşısındaki sessizliğine de dikkat çeken Mahmud Osman, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Irak, Türk devletinin saldırılarına ve işgaline karşı uluslararası alanda şikayetçi olmalı. Türk devletinin bütün üslerinin kapatılmasını ve Irak’tan çıkmalarını talep etmeliler. Öyle görünüyor ki Irak devleti de bazı konularda gizli bir şekilde Türk devletine destek veriyor. Hala Saddam Hüseyin döneminden kalma ittifakları var. Bu yüzden sessiz kalıyorlar.   Irak hükümeti ile birlikte Güney Kürdistan hükümeti de saldırılara karşı sessizliğini koruyor. Bu yüzden Türk devleti ABD'nin de desteğini alarak keyfine göre onlarca kez sınırı geçip saldırıda bulunuyor. Avrupa ve BM yaşananlara sessiz kalıyor. Amerika ve Rusya da Türkiye'yi destekliyor. Bunlardan cesaret alan Türk devleti de keyfi bir şekilde Rojava, Başûr ve Bakur'a saldırıyor. Güney hükümeti bu saldırılara karşı sessiz kalmamalı. Bu sessizlik yanlış. Irak ve Güney hükümeti saldırılara karşı bir tavır sergilemeli. Türkiye'den saldırılarına son vermesini ve güçlerini geri çekmesini talep etmeli.   Güney hükümeti, PKK ile diyalog halinde olmalı, yapılması gerekenleri aralarında halletmeliler. Kürtler arasında diyalog olmalı, diyalog şart. Bir şekilde anlaşmalı ve ittifak kurmalılar. Türkiye'nin bölgede böyle bir siyaset yürütmesine izin verilmemeli. PKK ve KDP aralarındaki sorunları diyalog yoluyla çözmeliler.”   BIRAKUJÎ KIRMIZI ÇİZGİ   Türkiye’nin amacının Kürdistan topraklarında Kürtleri birbirine düşürmek olduğunu söyleyen Osman, “Kürtler birakujî (kardeş kavgası) savaşından tarihi bir ders çıkardı. Kürt halkı için Kürtler arasında bir savaş veya çatışma kırmızı çizgidir. Türk devleti ise Kürtler arasında bir çatışmanın yaşanmasını istiyor. Fakat bu mümkün değil, Kürtler artık birakujî savaşı istemiyor. Kürtler için bu kırmızı çizgidir” dedi.    ULUSAL BİRLİK ÇAĞRISI   Tüm Kürt partilerinin Türkiye’nin saldırılarına birlikte karşı gelmesi gerektiğini kaydeden Mahmud Osman, şu çağrıda bulundu: “Ulusal birlik her şeyden önemlidir. Bütün Kürt örgütlerin ve partilerin diyalog halinde olması ve birbirlerine yardım etmesi gerekir. Ulusal birliğin bir an önce sağlanmalıdır. Bu çok önemli ve acil bir konudur. Düşmanlarımız bize karşı bir oluyorlar. İran, Irak, Suriye ve Türkiye hepsi söz konusu Kürt düşmanlığı oldu mu birlik oluyor. Bu yüzden bizim de birlik olmamız lazım. Kürtler birbirini desteklemeli ve Türk devletinin planlarının başarıya ulaşmasına fırsat vermemeli.”