İstanbul Sözleşmesi kadınların yaşam güvencesi 2021-06-13 09:12:24   SAMSUN - İstanbul Sözleşmesi'nin kadınların yaşam güvencesi olduğunu belirten Samsun Kadın Dayanışması, kentte son dönemde şiddetin arttığına işaret ederek, "Vazgeçmeyeceğiz" dedi.    İktidar tarafından “Aile yapısını bozuyor” ve “Eş cinselliği özendiriyor” gibi söylemlerle hedef alınmasının ardından Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle feshedilen İstanbul Sözleşmesi, 1 Temmuz’da yürürlükten kaldırılıyor. Buna karşı duran Samsun Kadın Dayanışması üyelerinden Ayten Kutlu, sözleşmenin tüm dünya kadınlarının yıllarca verdiği emekle oluşturulduğunu söyledi. Sözleşmenin her şeyden önce kadınların yaşam güvencesi olduğunu belirten Kutlu, “Kadınlar bu sözleşme ile emeklerini, bedenlerini, varlıklarını biraz daha güvence altına almış oluyorlardı. Kendilerine uygulanan ve artık bir cinsiyet katliamı noktasına varan şiddeti önlemede bir güvenceydi. Zaten eril devlet zihniyetinin erkeği korumasından kaynaklı bir cesaret var. Bütün kadınların ortaklaştığı nokta, ‘seni öldürür 3 gün yatar çıkarım’ zihniyetine karşı bir yaptırımı olduğuydu. Fakat Cumhurbaşkanının keyfi bir biçimde feshettim demesi, kadınları bu güvenceden yoksun bıraktı” dedi.    ‘SİSTEM EMEĞİMİZDEN BESLENİYOR’   Kadın bedeninin hem kamusal hem de özel alanda sömürüldüğünü ifade eden Kutlu, kapitalist sistemin ev içi emekten beslendiğini dile getirdi. Kadın emeğinin yok sayılarak düzenin yürütülmek istendiğine vurgu yapan Kutlu, “Bizim İstanbul Sözleşmesini, öncelikle yaşam hakkımızı güvence altına aldığı için onun kadar önemli olan emeğimizi de görünür kılmak anlamında çok önemsiyoruz. Asla vazgeçmeye niyetimiz yok. Sonuna kadar, sokaklarda çalışmalarımızı yürüteceğiz. Bize mücadele etmekten başka yol kalmıyor” diye konuştu.    SOKAKLARA ÇAĞRI   Dayanışma üyesi Zeynep Demir de, sözleşmenin LGBTİ+ ve kadınları şiddetten koruyan, emeklerini göz önüne alan bir sözleşme olduğunun altını çizdi. Ancak sözleşmenin uygulanmadığını ifade eden Demir, “Tamamen ortadan kalktığında da failler bu şiddeti kendisine hak görecek. ‘Zaten devlet bizi koruyor’ diyecekler. Şiddetin önü açılmış oluyor. Son dönemlerde Samsun’da kadın cinayetleri arttı. Bunun nedeni kadınları koruyan yasaların gece yarısı kararnameleri ile kaldırılması. Bütün kadınları, LGBTİ+’ları 1 Temmuz’da Türkiye’nin her yerinde sokaklara çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.     CİNS KIRIMI YAŞANIYOR   Dayanışma üyelerinden Fatma Çelik, sözleşmenin fesih edilmesiyle şiddetin arttığını dile getirdi. Günümüzde bir cins kırımı ile karşı karşıya olduklarını aktaran Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çocuklara yönelik tecavüzler, LGBTİ+’lara karşı nefret saldırıları çok ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Biz bu zamana kadar bütün haklarımızı sokakta mücadele ederek kazandık. İstanbul Sözleşmesi için de bu geçerli ve biz bundan vazgeçmeyeceğiz.”   İTİAT EDEN KADIN MODELİ   İktidarın sözleşme için “Aile yapısını bozuyor” sözlerini hatırlatan Çelik, bunların gerçekçi olmadığını söyledi. AKP iktidara geldiğinden beri makbul, itaat eden bir kadın modeli yaratmak istediğine vurgu yapan Çelik, “Tüm iktidarların güçlendiği alan aile alanıdır. İktidarda bunu bildiği için oradaki gücünün bozulmasını istemiyor. Ama her ne yaparsa yapsın biz bu oyuna gelmeyeceğiz” şeklinde konuştu.    'SÖZLEŞME UYGULANMALI'   Dayanışma üyelerinden LGBTİ+ aktivisti Yasin Akay ise sözleşmenin bugüne kadar uygulanmadığını belirterek, “Hala daha katiller korunuyor, kadınlar eziliyor, LGBTİ+lar üzerinden prim yapılmaya çalışıyor. Kendi koltuklarının korunması için iktidar bunları yapmaya devam ediyor. Sözleşmenin fesih edilmesi bir şeyi değiştirmeyecek. Ama bizim amacımız fesih kararının geri çekilmesi ve sözleşmenin uygulanmaya başlamasıdır” dedi.   MA / Tolga Güney