Kürdistan'ı Savun İnisiyatifi'nden Exo: Hedefimiz işgali durdurmak 2021-06-22 09:01:21 HABER MERKEZİ - Hewlêr ve Süleymaniye'de temaslarda bulunan Kürdistan'ı Savun İnisiyatifi üyesi Mechthild Exo, “Toplum, Türkiye’nin saldırganlığını reddediyor ve biz de onlarla birlikte bu işgali durdurmayı hedefliyoruz” dedi. Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne başlattığı operasyonla birlikte KDP güçleri de HPG’nin bulunduğu alanlara güç yığmaya başladı. KDP’nin Türkiye’yle hareket etmesine tepki gösteren ve dünyanın 14 ülkesinden bölgeye giden aktivistler bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Aralarında, feminist, yazar, siyasetçi, gazeteci ve ekolojistlerden oluşan Kürdistan'ı Savun İnisiyatifi, Hewlêr’de KDP güçlerinin engellemeleriyle karşılaştı. İnisiyatifin bazı üyeleri sınır dışı edilirken, bölgede kalan üyeleri ise Süleymaniye, Hewlêr ve Mahmur Kampı’nda bir dizi görüşme gerçekleştirdi.    Kürdistan’ı Savun İnisiyatifi üyesi ve Hewlêr ile Süleymaniye’de yapılan görüşmelerde bulunan Alman Feminist Mechthild Exo, engellemelere rağmen gerçekleştirdikleri temasları Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi.       JİNEOLOJİK BAKIŞ AÇISI   Feminist Mechthild Exo, “Almanya’da jineoloji üzerine çalışıyorum. Jineolojik bakış açısı çatışmayı engelleme, çözümleme ve barışın inşası anlamında, toplumun birbiriyle bağının ve barış ortamıyla bağının pekiştirilmesi anlamında, özgür yaşam anlamında pek çok perspektif sunuyor. Bu heyette çok farklı geçmiş ve alanlardan gelen insanlar var. Bu bakış açısının da bu çeşitlilik içinde olması gerektiğini düşündüm. Kürt bölgelerindeki örgütlenmeye güvenebilir ve benzer düşüncelere başvurabiliriz. Bu yüzden gerçekten bu insanlarla tanışmaya ve kadın kurtuluşunun bu düşüncelerine atıfta bulunmaya çalışıyoruz. Bu bizim için çok önemli” dedi.    ÖZGÜR YAŞAMA KARŞI   Avrupa'da da Kürt kadınlarıyla iletişimde olduklarını ve koordineli bir çalışma yürüttüklerini söyleyen Exo, “Kendi heyetimiz içinde de Kürt kadınlar mevcut. Burada da pek çok örgüt ile görüşmeler yaptık. Bunun dışında, parçalanmış aileler, sivil toplum örgütleri, ekolojik yapılanmalar, siyasi partiler ve sendikalarla da görüştük. Ve şu ana kadar çok şey öğrendik. Burada gördük ki toplum Türkiye’nin saldırganlığını reddediyor ve biz de onlarla birlikte bu işgali durdurmayı hedefliyoruz. Beraber çalışarak Türkiye'nin Kürdistan'ı terk etmesi için çabalayacağız. Faşist anlayış, her türlü demokratikleşmeye ve kadın haklarına, özgür yaşama veya ortak topluma karşı bir politikadır” diye belirtti.   KADIN HAREKETİ ROL MODELDİR   Kürt kadın hareketinin varlığının önemine dikkati çeken Exo, “Evet, Kürt kadınları çok uzun bir süredir örgütlü bir yapıya sahip. Bunun onlara kazandırdığı bir bilgi birikimi ve deneyim var. Bir kurtuluş mücadelesi ve özerklik deneyiminden geliyorlar. Jineoloji’nin altyapısı da kadınların bu yapılar içinde örgütlenmesi ve bu deneyimlerinden geliyor. Kadınlar, özgürlüklerini elde etmeden toplumun özgürleşemeyeceğinin altının çizildiği bir temel inşa ediyor. Bu, sömürgecilik ve herhangi bir tahakküm biçimi olmaksızın, birleşik ve özgür bir toplum inşa etmenin çok önemli bir parçasıdır. Kürt kadın hareketi hepimiz için rol model. Şu anda heyet olarak başka dayanışma grupları ve diğer demokrasi güçleriyle görüşmeler yapıyoruz. Bizi destekliyorlar” diye konuştu.    DOĞA TAHRİP EDİLİYOR   Türkiye’nin operasyonlarına karşı Kürtlerin net bir tutum içerisinde olması gerektiğini dile getiren Exo, “Türkiye'nin bu saldırgan durumu çok tehlikelidir. Buna karşı Kürdistan’ın dört parçasında bulunan siyasi parti ve örgütler net bir duruş sergilemelidir. Türkiye burada başarıya ulaşırsa antidemokratik ve ağır bir sömürgecilik durumu meydana gelecek. Bunu kimse istemiyor. Dolayısıyla bu savaş girişimine karşı çok güçlü bir şekilde karşı çıkmak zorundayız. Bunca acıya neden olan bu askeri müdahaleye son vermeliyiz. Her gün doğayı tahrip ediyorlar, ağaçları yakıyorlar. Bu durum burada yaşayan aileler için bir felaket. Dahil olduğumuz bu çalışma grubu, demokratik ve özgür bir hayatın inşası çabasıdır ve bunun bir parçası olmayı da çok istiyoruz. Burada aktif olan örgütlerle birlikte, Süleymaniye sokaklarında yürüyüşler düzenledik. Sanatçılar, entelektüeller, bölge halkı da katıldı. Herkesi alanlarda olmaya ve bu çalışmayı desteklemeye çağırıyoruz. Burada kadınlarla konuştuklarımızı Avrupa'ya anlatacağız. Halk, pêşmerge ve gerillanın birbirleriyle savaşmasını istemiyor. Olası bir savaşı durdurmak ve bu mücadelenin bir parçası olmak zorundayız. Bu yüzden buradayız” ifadelerini kullandı.    Sorunların çatışmalarla değil diyalogla çözülmesi gerektiğine vurgu yapan Exo, “Acı çekmek için anne olmaya gerek yok. Bu bölgede annelik değerleri hala çok güçlü. Burada kadını temsil eden, isimlerini önemli tarihi kadın karakterlerinden alan pek çok dağ, mağara ve yapı var. Dolayısıyla bu topraklarda anaerkil bir ruh olduğunu söyleyebiliriz" dedi.    KADININ ROLÜ   Birleşmiş Milletleri gibi bir çok uluslararası yapının kararlarında da yer aldığı gibi kadınların sürece dahil olmasının çok önemli olduğunu belirten Exo şunları dile getirdi: “Barış süreçlerine göz attığınız zaman, sürecin başarıyla sonuçlandığı durumların yüzde 90'ında, hatta neredeyse yüzde 100'ünde, kadınların müzakerelere dahil olduğunu görürsünüz. Bunu istatistiklerde de görebilirsiniz. O nedenle kadın haklarının ve ataerkillikle mücadelenin burada barışın sağlanmasında ne kadar önemli bir rolü olduğunu biliyoruz. O nedenle de burada güçlü kadınlardan oluşan örgütler ve yapılar ile her birimiz dayanışma içinde olmalıyız.”   MA / Müjdat Can - Gözde Çağrı Özköse