Kürt basını sanayi, zeytin, hububat ve tarihi eser talanını defalarca kez yazdı! 2021-06-22 11:05:10   URFA – Bazılarının gazeteci Serdal Akinan’ın dile getirmesi ile ancak haberdar olabildiği Halep'teki sanayi, Efrîn'deki zeytin ile Serêkaniye ve Girê Sipî kentlerindeki hububatların yağmalanması skandallarını Kürt basını daha önce defalarca gündeme getirmişti.   Gazeteci Serdar Akinal, geçtiğimiz günlerde KRT TV'de katıldığı bir programında belgesel çalışması için gittiğini belirttiği Suriye'de, 10’uncu yılını dolduran iç savaş koşulları içerisinde yaşanan yağma ve talana dair edindiği kimi bilgileri anlattı. Suriye'nin en önemli sanayi tesislerinin bulunduğu bölgenin yağmalandığını, fabrikaların sökülüp Türkiye’ye taşındığını söyleyen Akinan, bu yağmanın arkasında ise bir gazetenin Ankara temsilcisinin eşinin sahibi olduğu şirket olduğunu ifade etti. Akinan yine bölgedeki zeytin ağaçların söküp Türkiye’ye getirildiğini, zeytinyağı işini yapan firmanın ise bir bakanın kardeşi olduğunu belirtti.   Akinan’ın dile getirdiği bu gerçekleri Kürt basınında daha önce defalarca kez haber konusu oldu. Halep'te sanayinin, Efrîn'de zeytin ağaçları ve zeytinyağının, Serêkaniye ve Girê Sipî kentlerinde ise ambarlardaki yada tarlalardaki hububatların nasıl yağmalandığı kanıtları ile birlikte kamuoyunun önüne serildi.   EFRÎN ZEYTİNİ TÜRKİYE'YE TAŞINDI    Türkiye ve desteklediği Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) adlı paramiliter grupların saldırılarından önce Efrîn’de 18-20 milyon arasında zeytin ağacı olduğu biliniyordu. Yani kentin temel geçim kaynağı zeytindi ve yılda 270 bin ton zeytinyağı üretiliyordu. Türkiye ve ÖSO'nun 20 Ocak 2018 tarihinde giriştikleri saldırı ile denetimlerine aldıkları kentte 15 bin hektarlık zeytinlik ve ormanlık alan yok edildi. Zeytinyağı üretimi 75 bin tona düştü.    Kentin Türkiye ve ÖSO'nun denetimine geçmesi ile üretilen zeytinler fiyatı düşürülerek Arap tüccarlar tarafından Bab El Selame kapısından Türkiye’ye getirildi, buradaki pazarlarda satıldı. Gelişen bu ağ üzerinden “Arap zeytini” denilerek, Irak’taki pazar alanlarına kadar ulaştırıldı. Türkiye ve ÖSO’nun kontrolünde bulunan kentte zeytinyağına “Türk zeytinyağı” etiketi yapıştırılıp, Avrupa Birliği ülkelerine satıldı. Efrîn’deki zeytin talanına ilişkin habere şu linkten ulaşılabilir:    ZEYTİNYAĞI İSVİÇRE PARLEMENTOSUNDA    Haberin ayrıntılarında İsviçre'de Muhafazakar Demokrat Partili milletvekili olan Bernhard Guhl'un, Efrîn zeytinlerinin Türkiye getirilip, burada işlenerek Avrupa Birliği'ne (AB) satılmasını parlamento gündemine taşımasında dair de bilgiler var. Guhl, parlamentodaki konuşmasında, "Türkiye işgalindeki Efrin'de zeytinlikler, Türk güçleri ve desteklediği militanlar tarafından yağmalanıyor. Çaldıkları zeytini İspanya'ya satıyorlar" demişti.    16 BİN TARİHİ ESER ÇALINDI    Birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış Efrîn’de binlerce yıllık tarihi yerlerin uçaklarla bombalanarak, tahrip edilmesi de yine Kürt basının haberleştirdiği konular arasında yer aldı. UNESCO tarafından Suriye’nin en önemli antik kenti olarak ilan edilen Darê Tepeleri, savaş uçakları tarafından bombalandı. Saldırılar sonucu Nebi Huri Kalesi, Marmaron Tapınağı ve Êzidîlere ait birçok inanç merkezi yerle bir edildi. İçme suyu merkezlerinin dahi bombalandığı Efrîn, yaşadığı savaşla ‘İkinci Halep’ olarak adlandırıldı.    Türkiye ve ÖSO'nun denetimine geçen kentte binlerce tarihi eser çalınıp, Türkiye’ye taşındı Şu ana kadar yaklaşık 16 bin parça tarihi eserin Türkiye’ye getirildiği tahmin edilse de Suriye Müze Yöneticisi Mehmud Hemûd’e göre bu sayı çok daha fazla! Müze yönetimi tarafından kurulan “Çalınan Eserleri Araştırma Komitesi” de kayıp tarihi eserlere dair net sayının belirlenemediğini duyurmuştu: İlgili haberin linki şu:    176 BİN TON HUBUBAT YAĞMALANDI    Türkiye, kontrolündeki Suriye Milli Ordusu (SMO) ile 9 Ekim 2019 tarihinde de Serêkaniye ve Girê Sipî kentlerine saldırarak, buraları denetimine aldı. Her iki kentte halkın Şergırat ve Dehliz silolarında depoladığı buğday ve arpa, tıpkı Efrîn zeytinleri gibi Türkiye'ye taşındı.    Girê Sipî'de halkın ekmek bulamayıp, isyan ettiği dönemlerde her iki kentten Türkiye'ye 176 bin ton hububat taşındı. Çokça haber konusu olan bu skandal, Türkiye Tarım Mahsulleri Genel Müdürlüğü Alım ve Muhafaz Daire Başkanı Gökhan Gürbüz ile AKP eski milletvekili Mazhar Bağlı'nın kardeşi olan TMO Urfa Şube Müdür Yardımcısı Abdurrahman Bağlı'nın taşıma ihalesinde yaptığı yolsuzluk ile resmiyet kazanmıştı. Ajansımız tarafından servis edilen bu olayın ayrıntılarına şu linkten ulaşılabilir:    Türkiye'nin desteklediği SMO ve ÖSO adlı paramiliter grupların denetiminde bulunan kentlerde yurttaşların kapı, pencere ve mobilyaları dahi yağmalanmış, işyerlerine yönelik yağmalamalar defalarca kez haber konusu olmuştu.    BİR KENTİN SANAYİSİ TALAN EDİLDİ    Türkiye ve Suudi Arabistan destekli Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) denetimine geçen Halep'te yapılan yağma da Kürt basının haberleştirdiği konu başlıklarından olmuştu. O dönem Kürt Gazeteci Abdurrahman Gök'ün haberindeki ara başlıklardan bir tanesi "Bir ülkenin sanayisini çalmışlar resmen" başlığı olmuştu. Haberin ilgili kısmında milyon dolarlık fabrikalar ve makinelerin talan edildiği ve yağmalandığı kaydedilmişti:  link   HALEP'İN SANAYİSİ ANTEP'E TAŞINDI    Ortadoğu'nun ikinci ve Suriye'nin birinci büyük sanayisine sahip olan Halep'te bilindik 4 sanayi bölgesi var. Bunlar kentin kuzeyinde bulunan Şiqeîf, doğusunda Şêx Neccar, güneyinde Ramûsê ve batısında ise Lêremûn bölgeleri olarak biliniyor. Kentin doğusunun yanı sıra kırsal alanda da Halep'i kuşatmaya alan paramiliter gruplar, sanayi bölgelerini bir dönem elinde bulundurdu. Bu bölgelerde binlerce fabrika bulunurken, bunlar otomotiv, kumaş, ip, deri, demir, plastik, gıda, tekstil, cam, madeni eşya, inşaat, lojistik, elektrik, boya, ambalaj, mobilya ve matbaa fabrikaları olarak biliniyor. Buraya yerleşen selefi gruplar, bu bölgelerde ne var ne yoksa hepsine el koyarak talan etti. Boşaltılan bazı fabrikaların malları önce Ezaz’a, oradan da Antep’e getirildi. Bunun yanı sıra Halep'te bulunan on binlerce işçi gücü de Antep, İstanbul ve Türkiye sanayisinin bulunduğu iç bölgelere kaydırıldı. Kürt Gazeteci Nazım Daştan'ın ilgili haberi şu linkte:    MA / Barış Polat