İşkence 'cezasızlık politikaları' ile farklı boyutlara ulaştı 2021-06-26 12:59:05   DİYARBAKIR / VAN – Diyarbakır ve Van'da işkenceye karşı ortak açıklama yapan sivil toplum örgütleri, “cezasızlık politikaları” ile bugün farklı boyutlara ulaşan işkence pratiklerinin son bulmasına dair taleplerini dile getirdi.   Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Temsilciliği, İnsan Hakları Derneği  (İHD) Şubesi ve Diyarbakır Tabip Odası, 26 Haziran İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü olması dolayısıyla ortak açıklama yaptı. Koşuyolu Parkı’nda bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde yapılan açıklamaya insan hakları savunucuları da katıldı.   Sivil toplum örgütleri adına hazırlanan metni Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan okudu.   İŞKENCE SİSTEMETİK BİR DEVLET PRATİĞİ   Türkiye’de işkencenin Cumhuriyet tarihi boyunca sistematik bir şekilde bir devlet pratiği olarak sürdürüldüğünü söyleyen Turan, yurttaşların katıldıkları barışçıl toplanma ve gösterilere yönelik müdahalelerde sokak ve açık alanlarda kolluk kuvvetleri tarafından işkenceye uğramasının çok farklı boyutlara geldiğini ifade etti.   CEZASIZLIK POLİTİKASI   Bu durumun “cezasızlık politikası”ndan kaynaklandığını dile getiren Turan, yıl boyunca demokratik bir toplumun temelini oluşturan ve Anayasa tarafından da teminat altına alınmış olan toplanma ve gösteri yapma özgürlüklerini kullanmak isteyenlerin kolluk şiddetine maruz kaldığını vurguladı.   EN RİSKLİ MEKAN CEZAEVLERİ   Turan, işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarının her açıdan yoğun olarak yaşandığı cezaevlerinin ise Kovid-19 salgını ile birlikte ülkenin yaşamsal açıdan en riskli mekânları haline geldiğini kaydetti. Turan, “Adalet Bakanlığı tarafından salgın gerekçe gösterilerek alınan önlemlerle hapishanelerde mahpusların zaten kısıtlanmış olan hakları daha da kısıtlanarak işkence ve diğer kötü muamele boyuna varan yeni bir ‘normal’ yaratılmıştır” dedi.    TALEPLER   İşkenceyi önleme ve durdurma yükümlülüğünün devlete ait olduğunun altını çizerek mücadelelerini sürdürmeye devam söyleyen Turan, bu konudaki taleplerini şöyle sıraladı:    “* İşkencenin ülkemizde bu boyutta olmasının en temel nedeni işkence yasağının mutlak niteliği ile bağdaşmayan çok ciddi bir cezasızlık kültürünün varlığıdır. Her şeyden önce sıradan bir kural haline getirilmeye çalışılan cezasızlık politikalarına son verilmelidir.   * Her düzeyde yetkililer işkenceyi ve işkenceciyi öven, teşvik eden söylemlerden vazgeçmeli, uluslararası mekanizmaların tavsiyeleri doğrultusunda işkence uygulamaları kamuya açık bir şekilde kesin olarak kınanmalıdır.    * Gözaltı koşullarında usul güvenceleri eksiksiz olarak uygulanmalıdır.   * Gözaltı süreleri kısaltılmalıdır.   * Mevcut Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) kaldırılmalı, OPCAT (BM İşkenceyle Mücadele Sözleşmesi) ve Paris İlkelerine uygun tümüyle bağımsız bir ulusal önleme mekanizması oluşturulmalıdır.   * İşkencenin belgelenmesi ve raporlandırılması bir BM belgesi olan ‘İstanbul Protokolü’ ilkelerine göre yapılmalıdır.   * İşkenceye ilişkin iddialar hızlı, etkin, tarafsız bir şekilde soruşturulmalı, bağımsız heyetlerce araştırılmalı, adli yargılama süreçlerinin her aşamasında uluslararası etik ve hukuk kurallarına uygun davranılmalıdır. Ancak şunu da hatırlatmak isteriz ki, insanlık onuruna sahip çıkmak ve işkenceyi önlemek aynı zamanda tüm toplumun da sorumluluğudur. İnsan ve yurttaş olmak için, bizi toplum yapan müşterek bağı korumak için işkencenin yol açtığı acıları görmek ve dayanışmayı büyütmek zorundayız.”    VAN   İHD ile TİHV Van şubeleri de açıklama yaptı. İHD şubesinde düzenlenen açıklamada, “İşkencesiz Bir dünya mümkün” pankartı açıldı. İHD Van Şube Başkanı Mehmet Karataş, “Var oluş nedenleri işkencesiz bir ülke ve dünyaya ulaşmak olan İHD ve TİHV olarak, dün olduğu gibi bundan sonra da tüm örtbas etme, korkutma, susturma çabalarına karşın, başlarına geleni kader olarak kabul etmeyip, yüksek sesle haykırabilmeleri için işkence görenlerin her koşulda yanında olmaya; maruz kaldıkları işkenceyi belgeleyip raporlamaya; fiziksel ve ruhsal onarım süreçlerine destek vermeye; adalete erişimlerine yardımcı olmaya; yaşadıkları acıların bir daha asla tekrarlanmaması için cezasızlıkla mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.