Kürtçeyi savunma zamanı: Ulusal sorumluluk 2021-06-30 09:17:05 DİYARBAKIR - “Dem dema parastina ziman e” çalıştayına katılan Herdem Mervani, Kürtçenin savunulmasının ulusal sorumluluk olduğunu vurguladı. MED-DER Eşbaşkanı Şilan Elmas Kan ise, “Kendi diline sahip çıkamayan, geleceğine de sahip çıkamaz” dedi. Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu, “Dem dema parastina ziman e (Kürtçeyi savunma zamanı)” şiarıyla iki gün süren çalıştay gerçekleştirdi. Diyarbakır’da gerçekleştirilen çalıştaya, İstanbul Kürt Enstitüsü, Kürt Edebiyatçılar Derneği, Mezopotamya Edebiyatçılar Derneği, Kürt Dil Platformu, Kürt Dil Ağı, Eğitim Sen, Özgür Kadın Hareketi (TJA) Rosa Kadın Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Diyarbakır Barosu Kürt Dili Komisyonu, Kürt Pen, HDP Dil Komisyonu, Kadın Kültür Sanat Edebiyat Derneği (KASED) üye ve yöneticileri katıldı.   DEM DEMA PARASTINA ZIMAN E   İki gün süren çalıştayda, yerel yönetimlerde çok dilli belediyecilik için şimdiye kadar yürütülen çalışmalar ele alındı. Çalıştayın ilk gününde HDP Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu üyeleri ve belediye eşbaşkanları, çok dilli belediyecilikte yürüttükleri çalışmalara dair sunumlar yaptı. İkinci gününde ise katılımcılar önümüzdeki dönem çok dilli belediyecilik ve yaşayan halkların dillerinin korunması için yürütülecek çalışmalara dair önerilerde bulundu. İki gün süren kapsamlı çalıştayın sonuç bildirgesi ise önümüzdeki günlerce kamuoyuna açıklanacak.   ÇOK DİLLİ HİZMET   Çalıştayın amacı ve yürütülen tartışmalara dair bilgi veren Sur Belediyesi’nin HDP’li Meclis üyesi Herdem Mervani, temel amaçlarının yerel yönetimlerde çok dilli hizmet verilmesi olduğunu kaydetti. Kürtçenin lehçeleri başta olmak üzere yaşayan halkların dillerinin korunması için çalışmalar yürüttüklerini belirten Mervani, “Aynı zamanda bu bir insanlık görevidir. Kürtçe bizim için varlık yokluk çizgisidir ama sadece Kürtçe değil, bölgede yaşayan halkların dillerini de korumalıyız. Süryanice, Ermenice, Arapça, bu dilleri de korumak gibi bir sorumluluğumuz var. Amacımız Kürtçeyle birlikte bu dilleri de yaşatmak” diye belirtti.   ‘KAYYIM KÜRTÇEYE SALDIRIDIR’   Belediyelere atanan kayyımların Kürtçeye yönelik saldırılarına dikkat çeken Mervani, “Kayyımlar aynı zamanda Kürtçeye, çok dilli hizmete yönelik saldırıdır. Belediyeleri gasp eden kayyımlar, ilk olarak kadın kurumlarına yöneliyor ama Kürtçenin geliştirilmesi için çalışma yürüten kurumlarımız da bu saldırılardan nasibini alıyor. Dil çalışmaları yürütenler arkadaşlarımız da bu saldırıların hedefi oluyor. Ama tüm bu saldırılara karşı ne olursa olsun her şartta dilimize, kültürümüze sahip çıkma sorumluluğumuz var” diye konuştu.   ULUSAL SORUMLULUK   Kürtçenin ve yaşayan dillerin yaşatılmasının temel sorumlulukları olduğunu vurgulayan Mervani, “Kürtçe yaşamın bir parçası olmalı. Yaşamın her alanında konuşulmalı. Siyaset, diplomasi, kısaca yaşamın dili olmalı. Bu bize farz kılındı. Sorumluğumuz gereği çok dilliliği savunuyoruz. Çünkü her insanın kendi anadilini konuşması temel hakkıdır. Bunun engellenmesi hiçbir şekilde, hiçbir gerekçeyle kabul edilemez” dedi.   YEREL YÖNETİMLERİN ÖNEMİ   MED-DER Eşbaşkanı Şilan Elmas Kan ise yerel yönetimlerde yürütülecek çalışmaların önemine değinerek, çalıştayda belediyelerde dil politikasının nasıl olması gerektiğine dair kapsamlı tartışmaların yürütüldüğünü paylaştı.   İKTİDARDAN BEKLENTİ YOK   Devletin ve iktidarın Kürtçeyi kendi çıkarları doğrultusunda bir araç olarak kullandığını dile getiren Elmas Kan, “İktidarın Kürtlere ve Kürtçeye yaklaşımı, sürece göre değişiyor. Bu nedenle iktidardan bir beklentimiz yok. Çünkü Kürtçenin kabul edilmemesi, Kürtlerin statüsünün kabul edilmemesidir. İktidar Kürtçeyi kendi çıkarlarına göre, günlük politikalarla kullanıyor. Biz bu yaklaşımı reddediyoruz” ifadelerini kullandı.   KÜRTÇE YAŞAMALI   Kürtçenin yaşatılması için her alanda mücadele edeceklerini vurgulayan Elmas Kan, şu çağrıda bulundu: “Kürtler evde, sokakta, mahallede, yaşamın her alanında Kürtçe konuşmalı. Diğer dilleri yok saymıyoruz ama Kürtçe yaşamın dili olmalı. Kürtçe yaşamalıyız. Çünkü kendi diline sahip çıkamayan, geleceğine de sahip çıkamaz.”   MA / Arjin Dilek Öncel - Özgür Paksoy