Aydeniz: Öcalan’ın düşünceleri yayıldığında toplum nefes alıyor 2021-07-05 20:37:18   BİNGÖL/ELAZIĞ – Bingöl ve Elazığ'da temaslarını sürdüren DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, tecridin kırılması için mücadele edilmesi gerektiğini belirterek, “Sayın Öcalan özgür düşüncelerini, felsefesini, söylemlerini yaydığında toplum nefes alıyor” dedi.  Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, Bingöl'ün Yayladere ilçesine bağlı Zeynelli köyü ile Elazığ’ın Karakoçan ilçesine bağlı Okçular ve Sarıcan köyünü ziyarette bulundu. DTK ve DBP heyetine Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Eşbaşkanları Arzu Fırat, Karakoçan İlçe Eşbaşkanı Veysi Sarıtağ, HDP Milletvekili Erdal Aydemir eşlik etti. DTK ve DBP heyetini ilçe merkezinin girişinde yurttaşlar, büyük bir coşkuyla karşıladı. ‘KRİZLERİN BÜTÜN SEBEBİ KÜRT SORUNU’ Ziyarette konuşan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, yok saymanın, inkar, imha ve krizlerin tek sebebinin Kürt sorunu olduğunu söyledi. Türkiye Cumhuriyeti devletinin yüzyıllık politikasının tek tipleştirme çabası olduğunu belirten Aydeniz, “Türk, Sünni İslam olacaksın zihniyeti dayatılıyor. Bunun dışında herkes düşman, öteki, yok edilmesi ve katledilmesi gereken… Bu politika bugüne kadar devam ettirildi. Son 6 yıldır AKP ve MHP’nin oluşturduğu faşit ittifak bu yüzyıllık politikadan besleniyor. Bu sistem halkların, inançların, kadının, gençliğin olmadığı bir sistem. Bütün politikaları İmralı Cezaevi’nden başlatılıyor. İmralı sistemi özel, dünyada eşi benzeri olmayan bir sistem. Kürt halk önderi Sayın Abdullah Öcalan 22 yıldır orada tek başına bir hücrede tutularak bu sisteme karşı bir mücadele yürütüyor. Buradan başlayıp yürütülen kayyum, asimilasyon, yok etme, kadın katliamlarının halkaları birbirine düşmanlaştırma zeminini tecrit politikasından alıyor” dedi. ‘SAVAŞ VE TECRİTTE ISRAR EDİLİYOR’ Öncelikle tecridin kırılması için mücadele edilmesi gerektiğini söyleyen Aydeniz, “Sayın Öcalan özgür düşüncelerini, felsefesini, söylemlerini yaydığında bu toplum nefes alıyor. 2013-2015 sürecini hep beraber yaşadık. Sayın Abdullah Öcalan Ortadoğu, Türkiye ve Kürdistan için görüşlerini ifade ettiğinde aslında bu sorunun demokratik yöntemlerle çözüleceğini zeminini hep beraber gördük. Demokratik zeminden korktukları için çözümsüzlüğü derinleştiriyor, savaşta ve tecritte ısrar ediyorlar. Bu tecrit ile bütün Türkiye açık cezaevine dönüştürülmüş durumda. Cezaevindeki tutsaklar insanlık dışı muamele ile karşı karşıya. Tecridin kırılması ve cezaevindeki baskılar sonlandırılması için tutsaklar 200 günü aşkın açlık grevindeler. Bu sadece bedeninden başka hiçbir şey olmayan siyasi tutsakların tek sorumluluğu değil. Hepimizin sorumluluğudur” diye konuştu. ‘MÜCADELEDE HALK OLMALI’ Son 6 yıldır halk üzerinde büyük bir baskı oluştuğunu dile getiren Aydeniz, “Bu halkın son 6 yıldır yaşamadığı hiçbir şey kalmadı. Buna rağmen halk bu yıl Newroz ve 8 Mart'ta bütün alanları doldurarak, hala özgürlük mücadelesinin peşinde olduğunu, hala statüsünden, dilinden, coğrafyasından vazgeçmediğini mesajını verdi.  Bu yüzden biz de siyasetçiler, bu halkın kurumları olarak bütün alanlarda gezmemizin, halkımızla buluşmamızın tam da sebebi bu. Bu mesajı okuduk, bu mesajla yürümemiz gereken mücadelede halk olması gerekir. Bunu çok net görüyoruz” dedi.