TÜM BEL-SEN: En çok hak kaybı kayyım belediyelerinde yaşanıyor 2021-07-13 19:23:14   DİYARBAKIR- TÜM BEL-SEN Kadın Sekreteri Nazife Bayrak Tosu, kayyım atanan belediyelerde çalışan üyelerine dönük baskılara dikkat çekerek, "En çok hak gaspı halkın demokratik iradesinin kayyumlar eliyle darbevari bir biçimde gasp edildiği belediyelerde yaşandı, yaşanıyor" dedi. Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) Diyarbakır Şubesi üye ve yöneticileri kayyım atanan belediyelerde üyelerinin baskı, mobbing ve kamu görevinden ihraç etme tehdidi ile sendika değiştirmeye zorlanmasına ilişkin basın açıklaması yaptı.  Sendikanın şube binası önünde üye ve yöneticileriyle birlikte açıklama yapan TÜM BEL-SEN Kadın Sekreteri Nazife Bayrak Tosu, en ufak hak ara talebinin baskıyla susturulmaya çalıştığını ifade ederek, "Ekonomik krizin toplumda yarattığı tahribatın her geçen gün daha da derinleştiği ağır yaşam koşullarında emekçiler açlık ve yoksulluğa terk ediliyor. Tüm ücretli kesimler gibi kent halkının gündelik kamusal hizmetlerini üreten biz yerel yönetim emekçileri de ülkede yaşanan sorunlardan payımıza düşeni fazlasıyla alıyoruz" dedi. 'EN ÇOK HAK KAYBI KAYYIM BELEDİYELERİNDE' Yerel yönetim emekçileri üzerindeki baskılara dikkati çeken Tosu, "Bu kapsamdaki en çok hak gaspı halkın demokratik iradesinin kayyumlar eliyle darbevari bir biçimde gasp edildiği belediyelerde yaşandı, yaşanıyor" diye belirtti. Kayyım atanan belediyelerin hemen hepsinde dışarıdan atama ile getirilen ve birçoğunun daha sonra yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma ve taciz gibi suçlarla yargılanan yöneticiler eliyle sendikalarının üyelerini hedefe koyduğunu belirten Tosu, meşruluğu tartışılan disiplin kurullarında, asılsız ve hukuk dışı iddialarla ya kademe durdurma, maaştan kesme ya da memuriyetten men cezalarına maruz bırakılmaktalar" ifadelerini kullandı. 'ÜYELERİMİZ İSTİFAYA ZORLANMAKTADIR' Üyelerine yönelik olumsuz tutum ve baskıların yaşandığı en dikkat çekici belediyenin kayyımla yönetilen Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olduğunu kaydeden Tosu, "Diyarbakır şube yöneticisi, işyeri temsilcisi ve üyesi birçok arkadaşımız hukuksuz bir biçimde ihraç edilmesi sonrasında, ihraç edilmeyen üye ve yöneticilerimiz de yoğun bir baskıya ve mobbinge maruz kalmış, hukuksuz ihraç ve açığa alma uygulamaları, tehdit aracı olarak kullanılarak üyelerimiz sendikamızdan istifaya zorlanmıştır" şeklinde konuştu. Kayyımla yönetilen belediyelerde kadın çalışmaları ve kadınların hedef alındığını vurgulayan Tosu, Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi'nde (DİSKİ) kameraman olarak çalışan üyeleri Beyda Yıldız'ın sürgün edildiğini ve DİSKİ Genel Müdürü Fırat Tutşi'nin sözlü tacizine uğradığını hatırlattı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin yemek ücretlerinin kesildiğini anımsatan Tosu,  şöyle konuştu: "Tüm bu anti demokratik ve hukuk dışı uygulamalara rağmen Sendikal faaliyetlerimizi durduramayan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi kayyumu 375 sayılı KHK’nın geçici 35. Madde kapsamında başta şube eş başkanlarımız Mehmet Çandar ve Nihal Yanık olmak üzere 32 belediye üyemiz, kamu görevinden ihraç edilmesi için İçişleri Bakanlığına teklif etmiş, İçişleri Bakanlığı da herhangi bir inceleme veya soruşturma yapma gereği bile duymadan bu teklifi onaylayarak arkadaşlarımız ne yazık ki  ihraç etmişlerdir." 'KAYYIMLAR MUTLAKA GİDECEK' Toplumun büyük çoğunluğunun baskı ve zulüm politikalarının son bulmasını istediğini kaydeden Tosu, "İktidarında farkında olduğu bu gerçeğe rağmen, giderayak ne yaparsam kardır anlayışıyla baskı, sömürü ve hukuksuzlukta ne yazık ki sınır tanımamaktadır. Ama nafile kayyumlar mutlaka gidecek belediyeler yeniden halkın demokratik iradesi altında emeğin ve emekçinin hakkını alabildiği demokratik kurumlar haline dönecektir" dedi.