Kadınların TİS mücadelesi: Taleplerimiz yaşamsal 2021-08-01 09:00:58 İSTANBUL - TİS görüşmelerinde taleplerinin ayrı bir başlık altında görüşülmesi için mücadele veren sendikalı kadınlar, bunun da örgütlü bir mücadeleyle sonuca götürebileceğini belirtti. Milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisinin iki yıllık ekonomik ve sosyal haklarını belirleyecek Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmeleri, 2 Ağustos’ta başlayacak. Birçok kentte gerçekleştirdikleri açıklamalarla TİS taleplerini açıklayan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu ( KESK) Kadın Meclisleri, masada kadınların da bulunmasını istedi. Sendikalı kadınlarla, TİS görüşmeleri ve taleplerine dair görüştük.    KESK İstanbul Kadın Meclisi üyesi aynı zamanda Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şube Eşbakanı Yasemin Bakır, TİS süreçlerinin 10 yıldır emekçilerin haklarından uzak olduğunu belirterek, “Taraflar arasında bir uzlaşma sağlanmazsa hakem heyeti tarafından bir karar veriliyor. Bizi en çok kaygılandıran olaylardan biri de budur” dedi.   MASADA KADINLAR OLMALI    Kadın emekçilerin taleplerinin ayrı bir başlık altında görüşülmesi gerektiğini söyleyen Bakır, bundan dolayı masada kadınların da bulunması gerektiğine dikkat çekti. Bakır, ancak böyle bir ortamda kadın emekçilerin sorunlarının ve taleplerinin doğru yerden ele alınacağını dile getirdi.    SANDIKLAR KURULDU   TİS görüşmeleri öncesi iş yerlerinde sandıkların kurulduğunu ve taleplerin çıkan sonuçlar doğrultusunda oluştuğunu aktaran Bakır, önemli taleplerden birinin de kreş olduğunu ifade etti. Bakır,  “Süreç bize talep ettiğimiz 7 gün 24 saat kreş gerekliliğini gösterdi. İşe gidildiğinde çocukların bırakılacağı bir yer olmalı ve bu kamu görevlisi olunduğu için ücretsiz olmalı” diye belirtti.    AYRI BİR BAŞLIK    Basın Yayın İletişim ve Posta Emekçileri Sendikası (HABER-SEN) 4 Nolu Şube Başkanı Gülseren Güngördü, sorunlardan birinin de PTT şubeleri ve dağıtım gibi alanlarda kadınların tek çalıştırılması olduğunu belirtti. İşyerlerindeki kadınların kimliklerinden kaynaklı ortak sorunlar yaşadığını söyleyen Güngördü, “Taleplerinin diğer genel talepler arasında değil, ayrı bir başlık altında konuşularak, çözüm üretilmesini istiyoruz” dedi.    DOĞUM VE REGL İZNİ    Kadın işçilerin yaşadıkları en bariz sorunun toplumsal cinsiyet rolleri olduğunu vurgulayan Güngördü, işyerlerinde mobbinge maruz bırakılan kadınların ev içi emeğinin ise görülmediğini dile getirdi. Yetersiz olan doğum izinlerinin en az 32 haftaya çıkarılmasını gerektiğinin altını çizen Güngördü, doğumdan sonra verilen iznin de “ebeveyn izini” olmasını istediklerini söyleyerek, “Çocuk bakımı sadece kadına yüklenen bir sorun değildir” ifadelerini kullandı.   “Regl izini şuana kadar hiç dillendirilmemiş. 2 gün regl izni verilmeli” diyen Güngördü, şöyle dedi: “Toplumdaki anlayıştan dolayı kadının regl olmasını bile ayıplayan bir sistem var. Toplum ve var olan kurumlar, eril yapılardır. Bunların değiştirilmesi ve mağduriyetlerin giderilmesi için bu talepler hak olarak güvence altına alınmalı. Çalışmamız bu yönde oluyor.”    ÖRGÜTLÜ MÜCADELE   Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN) ile kadın taleplerini ortaklaştırmadıklarını söyleyen Güngördü, “Çünkü onların İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik yaklaşımları kadına bakış açılarını ortaya koyuyor. Onlarla ortak yürüyebileceğimiz bir zemin yok. TİS taleplerinde kadına dair bir madde yok. Talep etmediğin sürece hiçbir hak verilmez. Kadınlar olarak haklarımız için direnmeliyiz. Bu mücadeleyi, mağduriyeti yaşayan kadınlarla birlikte vermemiz gerekiyor. Örgütlü bir kadın mücadelesi verilmeli” diye belirtti.    MA / Kadir Güney