Heşdi Şabi Sorumlusu: Şengal'i ancak Şengalliler korur 2021-08-01 09:02:08 ŞENGAL - Êzidî soykırımını değerlendiren Heşdi Şabi Sorumlusu Seyid Mehmud, Irak ve Federe Kürdistan arasında imzalanan anlaşmanın çözüm olmadığını belirterek, "Kimsenin KDP'ye güveni kalmadı. Şengal'i ancak Şengalliler korur" dedi.  DAİŞ'in Şengal'de Êzidîlere dönük gerçekleştirdiği 73'üncü fermanın üzerinden 7 yıl geçti. 3 Ağustos 2014'te Êzidî yurdu Şengal'e dönük yapılan saldırıda, binlerce Êzidî katledildi, binlerce kadın da esir düştü. Fermanda onbinlerce Êzidî göç yollarına düştü. Esir düşen binlerce Êzidî kadın DAİŞ'in kurduğu köle pazarlarında Irak ve Suriye başta olmak üzere Ortadoğu'nun çeşitli ülkelerine satıldı. Şengal'e dönük tehditler hala sürerken, kimi ülkeler 73'üncü fermanı "soykırım" olarak tanıdı. Şengal bugün de Türkiye'nin tehditleri ve Irak ile Federe Kürdistan Bölgesi hükümetlerinin siyasi hesaplarının kurbanı edilmeye çalışılıyor.    7'nci yılına girecek olan soykırımı anmaya hazırlanan Êzidîlerin, Şengal'e dönük Irak ve Federe Kürdistan Bölgesi hükümetlerinin hayata geçirmeye çalıştığı 9 Ekim anlaşmasına da tepki gösterilmesi bekleniyor. Türkiye başta olmak üzere diğer güçlerin yönelmesi durumunda Şengal'i savunacaklarını söyleyen Heşdi Şabi'nin Şengal Sorumlusu Seyid Mehmud, 73'üncü fermanı, yarattığı yıkımı, tehditleri ve son durumu Mezopotamya Ajansı'na (MA) değerlendirdi.    ŞENGAL'DE BÜYÜK YIKIM   Şia inancının Şengal'deki ileri gelenlerinden biri olan Seyid Mehmud, temel amaçlarının Şengal halkını bir arada tutmak olduğunu söyledi. Şengal'deki Êzidî, Müslüman ve diğer inanç ile halklara hizmet etmek istediklerini belirten Mehmud, Şengal'in çok büyük bir yıkıma uğradığını aktardı. Özellikle Êzidîlerin çok büyük yaralar aldığını kaydeden Mehmud, aynı zamanda büyük bedeller verilerek Şengal'in tekrar özgürleştirildiğini dile getirdi.    ANLAŞMADA HALKLAR YOK   Son dönmelerde Şengal'e dair yaşanan gelişmelerin farklı bir tabloyu andırdığına işaret eden Mehmud, "Bazı kesimler bölgenin güvenliği için gelmek istiyor ama bu durum egemenlik yarışı olarak kabul ediliyor. Şengal'deki halk kendi kendini yönetebilir. Şengal'e dönük bir anlaşma gerçekleştirildi, ancak hiçbir Şengalli orada hazır değildi. Bu anlaşmaya ne Kürt ne Êzidî ne Şii ne de Sünni dahildi; hiçbiri orada bulunmadı" dedi.   BAĞDAT'TAN DAHA GÜVENLİ    9 Ekim'de imzalanan anlaşmanın halka hizmet etmediğini kaydeden Heşdi Şabi Şengal Sorumlularından Seyid Mehmud, anlamaya imza atan taraflara "Siz Şengal'in kendini yönetmesi için ne yaptınız, halka hangi hizmetleri götürdünüz" diye sorarak, şöyle devam etti: "Şengal'in sorunlarını çözecek bir anlaşma değil. Daha çok siyasi bir anlaşma olarak görülüyor. Irak seçimleri yaklaştıkça bu durum daha çok kullanılmaya çalışılıyor. Şengal üzerine birçok tartışma ve söylemler var, ancak gerçeğinde pek bir şey görünmüyor. Özellikle hizmet alanında hiçbir şey yok. Söylendiği gibi Şengal'in güvenlik diye bir problemi yoktur. Şengal'in durumu Bağdat'tan daha güvenilirdir. Bağdat'ın mevcut durumu göz önündedir. Yani öyle anlaşmayı güvenlik adına yapıyorlar ama bu gerçeği yansıtmıyor."   SORUN DIŞARIDAN   "Şengal'in sorunu dışarıdandır. Dış güçler zorla kendi iradelerini Şengal üzerine farz kılmaya çalışıyor" diyen Mehmud, Şengal'in Irak'ın bir parçası ve Ninova Vilayeti'ne bağlı olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Türkiye'nin ne işi olabilir burada? Hangi hakla burası hakkında kararlar verebiliyor? Onlar Şengal hakkında karar veremez. Değil onlar hiçbir dış devlet bunu yapamaz. Şengal'in temelde hiçbir sorunu yok. Temel sorun siyasi partilerdir. Bölge hakkında propaganda yaparak, Şengal'le ilgili her türlü şeyi söylüyorlar. Bu durum sadece burada değil, tüm Irak'a dağılmış durumdadır. Biz Şialar olarak tüm Irak'ın istikrarını istiyoruz. Boş vaatlerde bulunarak halkı kandırmak doğru değildir. Irak'a sirayet etmiş bu siyaseti kırmak istiyoruz."   'TÜRKİYE'YE KARŞI DURURUZ'   Türkiye'nin bölgedeki rolüne atıfta bulunan Mehmud, Türkiye'nin Şengal'in iç işleyişine karışıp dahil olmasını "ahmaklık" olarak değerlendirdi. Bunun hem siyasi hem de askeri olarak buna tekabül ettiğine vurgu yapan Mehmud, Irak'ın durumunun Suriye'nin durumuna benzemediğini söyledi. Mehmud, olası saldırıya karşı duracaklarını belirterek, "Birileri ülkenizi işgal ediyorsa orayı savunmak ahlaki bir duruştur. Irak eskisi gibi değil. DAİŞ öncesi ve sonrası olarak değişti. DAİŞ insanlık dışı bir yapıydı. O dönem ona karşı nasıl bir tavır aldıysak, aynı tavrı başkaları için de sergileriz" dedi.    'SONUÇ ALAMAZLAR'   Şengalliler olarak her türlü saldırıya karşı duracaklarının altını çizen Seyid Mehmud, "Türkiye'nin tehdidine karşı hazırlıklarımızı yaptık. Her türlü saldırıya karşı Şengal'i savunmaya hazırız. Irak'ı savunan güçler, yine Şengal Dağı'nı savunan kahraman YBŞ güçleri, Şengal'i korumak için hazırdır. Türkiye saldırırsa büyük bir dönüm noktası olur. Zaten kendi içlerinde birçok sorun yaşıyorlar. Saldırırlarsa hiçbir sonuç alamazlar. Daha önce çeşitli girişimleri de oldu, ancak hiçbir sonuç elde edemediler" ifadelerini kullandı.   KDP'YE GÜVEN KALMADI   Kürdistan Demokratik Partisi'nin (KDP) Şengal'deki durumuna da değinen Seyid Mehmud, KDP'nin DAİŞ'in Şengal'e saldırdığı zaman kenti koruyamadığını hatırlattı. Şengallilerin KDP'ye güveninin kırıldığını belirten Mehmud, şunları söyledi: "Başta Êzidîler olmak üzere tüm Şengal halkı dışarıdan bir gücün gelip onları savunacağına inanmıyor. Biz daha önce dışarıdaki güçlere inandık; sonucu binlerce insanın katledilmesi ve kaçırılması oldu. DAİŞ harekete geçtiğinde halka, 'Biz buradayız ve güvendesiniz' dediler. O dönem Şengal'de yaklaşık 12 bin güçleri de bulunuyordu, ancak Şengal'i kısıtlı imkanlarla halk savundu. Tabloya baktığınızda Şengal'den çekildiler. DAİŞ'e karşı savaşmadılar. Halkı onların pençelerine bıraktılar. Bu tablodan sonra kimse KDP'ye inanmıyor. Biz halk olarak kendimize yeteriz."   MA / Nazım Daştan