Öcalan'dan Êzidîlere: Özgür yaşamınızı kurmaya devam edin 2021-08-26 09:01:54 İSTANBUL - 74'üncü ferman öncesi Şengal için sık sık uyarı ve önerilerde bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan, özgürleştirilen Şengal için de "Kendi özgür yaşamlarını kurmaya devam etsinler" diyerek, öz savunmanın önemini vurgulamıştı. 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşı akabinde Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmek isteyen kimi küresel ve bölgesel güçlerin projesi olarak sahaya sürülen DAİŞ, özellikle Irak ve Suriye topraklarında farklı etnisite, kimlik ve inanç mensuplarına dönük soykırımlar gerçekleştirdi. Musul'u alarak Irak ordusuna, Rakka'yı alarak Suriye ordusuna ait ağır silahlara el koyan DAİŞ, adım adım soykırım projelerini hayata geçirmeye başladı.   Musul'u hiçbir direnişle karşılaşmadan ele geçiren DAİŞ, sonrasında Êzidîler, Şebek ve Kakaî Kürtleri, Şiiler, Türkmenler gibi kendisine biat etmeyen herkesi hedef aldı. Enbar, Felluce, Ramadi, Tikrit, Baac, Havice, Musul ve Telafer'i kontrolü altına alan DAİŞ, Êzidîlerin binlerce yıllık yurdu Şengal’in etrafındaki çemberi daralttı.    Takvimler 3 Ağustos 2014 'ü gösterdiğinde Şengal’e yönelik saldırı başladı. Irak ordusu ve KDP pêşmergelerinin DAİŞ karşısında yalnız bıraktığı Êzidîler, tarihlerinde 74'üncü kez soykırım yaşadı. Saldırılar sonucu Şengal’de yaşayan yaklaşık 400 bin Êzidî, evlerini ve topraklarını terk etmek zorunda kaldı. Göç sırasında 280 kişi açlıktan ve susuzluktan yaşamını yitirdi, 4 bin 400 ila 5 bin 800 arasında insan ise kaçırıldı. Yüzlerce kişi katledilip toplu mezarlara gömülürken, şu ana kadar 12 toplu mezar tespit edildi. Hala yüzlerce Êzidî kayıp. Saldırı, Êzidîler için 74'üncü ferman olarak tarihe geçti.   Dünyanın sessiz kaldığı soykırımda Êzidîlerin imdadına bir grup Halk Savunma Güçleri (HPG) ve Halk Savunma Birlikleri (YPG) koştu. Açtıkları koridorla binlerce Êzidîyi güvenli alana taşımayı başaran bu güçler, sonrasında DAİŞ’e karşı verdikleri savaşla Şengal’i kurtardı. Soykırım saldırılarından dersler çıkaran Êzidîler, kendi öz savunma güçlerini oluşturmaya koyuldu, ilk adım olarak da Şengal Direniş Birlikleri (Yekîneyên Berxwedana Şingal-YBŞ) ve Êzidî Kadın Birimleri (Yekinêyen Jinên Êzidxan-YJE) kuruldu. Bugün Şengal’in güvenliğini bu güçler sağlıyor.   SALDIRILARIN ADRESİ TÜRKİYE   2014’de DAİŞ’in soykırımla yok etmek istediği Êzidîler, bugün ise Türkiye'nin hava saldırılarıyla yüz yüze. 16 Ağustos'ta Şengal’deki Eski Çarşı’ya yapılan hava saldırısında 2 kişi yaşamını yitirdi, 3 kişi de yaralandı. Bu saldırıdan saatler sonra bu kez Şengal'in Sikêniyê köyünde bulunan bir sağlık ocağı bombalandı. Saldırı sonucu 4’ü sağlık çalışanı 8 kişi yaşamını yitirdi, 4 kişi de yaralandı.   PKK Lideri Abdullah Öcalan, geçmişten bugüne süren saldırılarla tarihten silinmek isten Êzidîlere yönelik tehditler konusunda sık sık uyarı ve önerilerde bulunmuştu. Öcalan, İmralı’ya gitmelerine izin verildiği dönemlerde avukatları, ailesi ve siyasi heyetlerle yaptığı görüşmelerde Şengal’in üzerinde önemle durdu.   YILLAR ÖNCE UYARDI   Öcalan, henüz Suriye’de bir iç savaş ve ortada DAİŞ diye bir örgüt yokken bile Ortadoğu’daki gelişmelerin seyrini okuyarak Êzidîlere yönelik tehditlere işaret etti. 28 Aralık 2006’da avukatlarıyla yaptığı görüşmede özellikle Irak’taki gelişmelerin bir ölüm kalım meselesine dönüşeceği öngörüsünde bulunan Öcalan, her Kürdün yaşanacaklar üzerine mutlaka düşünmesi gerektiğini salık veriyordu. Özellikle Irak’ta yaşanan gelişmelere ışık tutan Öcalan, “Şengal’de Êzidîler çoğunluktadır, katliama uğrayabilirler. Aynı şekilde Maxmur bölgesi de daha öncesinde söylediğim gibi bir katliama maruz kalabilir. Gerekli tedbirler alınmalıdır. Şu anda Irak’taki durum İkinci Dünya Savaşı’ndakinden bile daha çıkmaz bir durum arz etmektedir. İkinci Dünya Savaşında taraflar ne yapacaklarını biliyorlardı, Irak’ta ise kimse ne yapacağını da bilmiyor. Kanlı bir süreç gelişebilir” uyarısında bulunuyordu.   Öcalan’ın bu uyarısından birkaç ay sonra 14 Ağustos 2007’de Şengal’deki iki Êzidî yerleşimine (Sibe Şex Xidir, Tilizer) bombalı saldırılarda bulunuldu. Irak Kızılayı’nın verilerine göre, bomba yüklü kamyonlarla düzenlenen saldırıda 796 kişi yaşamını yitirdi, bin 562 kişi de yaralandı.   'ÜÇ ÜLKENİN SALDIRILARI ARTAR'   Bu saldırılar akabinde kendisiyle 5 Eylül 2007’de yapılan bir görüşmede Öcalan, bu kez şunları söyleyecekti: “Ben Êzidîlerin katledilmesi tehlikesine karşı biliyorsunuz daha önce de uyarmıştım. İran ile ilgili de uyarı yapmıştım. İran çok acımasızdır, güçlü devlettir, katliam yapacaktır…Talabani ve Barzani, Êzidîler ile ilgili savunma düzeni almadığı için bu katliama yol açıldı. Savunma düzenine geçmeyen bir toplumun korunabilmesi mümkün değildir. Talabani-Barzani de her zaman öyle çok direnebilecek durumda değiller. Konjonktüre göre siyasi duruşları değişiyor. PÇDK de yanlış yapıyor! Oradaki savunmasız bırakılan halkımızın tedbirlerini almıyor. Savunma düzenine geçip, katliama engel olamıyor. Savunma düzenine geçmezsen halkı nasıl koruyabilirsin? Suriye, Türkiye ve İran bu tür eylemleri ileride daha da çoğaltacak, daha büyük eylemler olacak. İran katliamları Hizbullah üzerinden, Suriye ise Arap örgütleri üzerinden yapacak. Ben daha önceden de uyarmıştım Êzidîlere yönelik saldırıların olacağını değil mi? Neden güvenlik önlemi almıyorlar? Kerkük’te de her gün katliam oluyor. Halkın kendisini savunma olanaklarını sağlarlarsa öyle köylerin içerisine gidip, araçla maraçla beş yüz kilogramlık eylem yapamazlar. Şengal katliamı, İran operasyonları, o söylediğiniz napalm kullanılması hadisesi ve bana uygulanan hücre cezası birbirleriyle bağlantılıdır.”   ULUSAL KONGRE VURGUSU    Öcalan, 2014 yılında DAİŞ’in Şengal’e dönük saldırısı sonrasında 15 Ağustos’ta HDP heyeti ile gerçekleştirdiği görüşmede de Şengal’e dikkat çekmeyi sürdürdü. “Benim burada bir yıl önce gördüğümü niye görmüyorlar?” diye soran Öcalan, yaşananlara dair, “Siyaset böyle yapılmaz. Siyaset halkının başına bunları getirmeme sanatıdır. Önderler ortaya çıkan bu tabloyu kabul etmez. Biz ne bu katliamı unuturuz ya da kabul ederiz ne de oturur gözyaşı dökeriz. Bizim rolümüz, misyonumuz bunları önlemek olmalıydı. Ben çok üzülüyorum, arkadaşların bu yetersizliğine öfkeleniyorum… Önceden tedbir almaları gerekiyordu… İnsanlık tarihinde bu katliamlar asla unutulmaz. Unutulursa senin vicdanın da bitmiştir” değerlendirmelerinde bulundu.   Öcalan, aynı görüşmede Şengal ile Rojava ve Musul’daki gelişmelerin Kürtler için Ulusal Kongre’nin toplanmasının ne kadar zaruri olduğunu herkese gösterdiğinin de altını çizdi. Kürtlerin Ulusal Kongre’lerini bir an önce toplaması gerektiğini vurgulayan Öcalan, “Barış gücünün önemini söylemiştim. İşte tam da böyle günler için lazımdı. Ben barış gücü dediğim zaman bunların hepsi kendi hegemonik alanlarını düşünüyorlardı. Oysa siyaset öngörebilmektir. Önderlik de gelişmeler olduktan sonra, ‘ne yapacağız’ demek değildir. Gelişmeler olmadan önce öngörmektir. Şimdi bütün bu olan biten neye yaradı?” sözleriyle uyarılarını sürdürmeye devam edip, izlenmesi gereken yolu gösterdi.   ‘PEŞMERGENİN İNSAFINA BIRAKAMAYIZ’   Öcalan, HDP heyetiyle 14 Mart 2015’te yaptığı görüşmede ise, KDP’nin Şengal’ê yönelik dayatmalarına ilişkin bu kez şunları dile getirecekti: “KDP dayatıyor, Kandil ‘Geri çekiliyorum’ diyor. KDP’ye gebe kalmak budur. Şengal’den, Kerkük’ten neden geri çekiliyor? KDP istemese de, halk istemese de kalacak. Şengal’de bir gerilla grubu olsaydı, o kadar insan katledilemezdi…Bunlar (DAİŞ) orada Türkmen, Êzidî bırakmazlar… KDP Şengal’i bıraktı, Musul’u bırakıp kaçtı. Ben mi sizi kurtaracağım? Suriye’yi onların elinden aldım. Tek bir silahım, adamım, hiçbir şeyim yoktu. O zaman bir aile bana Peşmerge elbisesi getirdi ve giydirdi. Barzani bu ailenin hepsini katletti. Biz ardına kadar olanakları açtık. Barzani de kongreye gelecek demiştim. Ulusal Kongre çalışmaları hızlanmalı. Bu gerçekleşirse Ortadoğu güçlerini kuzuya çevirir. Êzidî halkı değerlidir. Meclislerini kutluyorum. Öz savunmalarını kendileri yapacaklar, öyle Peşmerge’nin insafına bırakamayız.”    ÖZGÜR YAŞAMIN KURULMASI    PKK Lideri, kardeşi Mehmet Öcalan’la 5 Haziran 2019’da yaptığı görüşmede de yine Êzidîlerin durumu üzerinde durdu. Mehmet Öcalan, görüşmelerinde Şengal halkının kendisini ve Kürt Özgürlük Hareketi’ni çok sevdiğini aktardığı PKK Lideri'nin “Doğrudur, ben de kendilerini çok seviyorum. Şengal’ın özgürlüğü için iki olaydan söz edebiliriz. İlki Dewrêşê Evdî, ikincisi ise bizim arkadaşlarımızın mücadelesidir. Şengal’den Rakka’ya kadar bütün bir geniş alanda Êzidî halkı katliama uğradı. Ancak bütün bu alanlarda katliam yapan güçleri bertaraf ettik ve Êzidî halkının intikamını almayı başardık. Bu yüzden mutluyuz. Şengal halkına sonsuz hürmet ve saygılarımı gönderiyorum. Onlar artık endişe etmesinler. Kendi özgür yaşamlarını kurmaya devam etsinler” şeklinde mesajlarını kamuoyuyla paylaşmıştı.   MA / Ferhat Çelik