İşgal Karşıtı Platform: Her Kürt direnişte yer almalı 2021-09-17 09:03:21 HABER MERKEZİ - İşgal Karşıtı Platform üyelerinden Aziz Mamlê, Federe Kürdistan Bölgesi'ne yönelik saldırıların çok tehlikeli bir noktaya ulaştığını belirterek, “'Ben Kürdüm' diyen herkes direniş mevzilerinde yer almalı” dedi.  Türkiye'nin 23 Nisan’da Federe Kürdistan Bölgesi'nde bulunan Metîna, Avaşîn ve Zap'a yönelik başlattığı askeri operasyon devam ediyor. Türkiye’nin operasyonlarına katılan KDP’ye bağlı güçler de bölgenin birçok noktasında HPG’ye yönelik saldırılara başladı. KDP’ye bağlı Zêrewan ve Gulan özel güçleri Metîna ve Biradost bölgesine kadar birçok noktada yeni üsler kurdu. Xelifan’ın Bêxme köyü yakınlarında 3 HPG’liyi alıkoyan KDP, daha sonra Zap Nehri’ni geçmeye çalışan HPG’lilere yönelik saldırılarında 7 kişi yaşamını yitirdi.   Türkiye’nin KDP destekli operasyonu devam ederken, TSK’ya ait savaş uçakları ve Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) ile Mahmur ve Şengal'e bombardımanları da sürüyor.    Zap, Metîna ve Avaşîn’e yönelik operasyon ve KDP’nin saldırılarda yer almasının ardından harekete geçen Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK), Federe Kürdistan Bölgesi ve dünyanın birçok yerinde başlattığı çalışmalarını sürdürüyor. KNK'nin de içerisinde yer aldığı birçok Kürt siyasetçi, aydın, yazar ve gazetecinin katılımıyla Belçika'nın başkenti Brüksel’de konferans gerçekleştirdi. Bu konferansta kuruluşunu ilan eden "İşgal Karşıtı Platform”, Hollanda'da ikinci konferans düzenledi. İkinci konferansta bin 138 kişinin imzasıyla bir sonuç bildirgesi yayınlandı. Bildirgede, tüm Kürdistanlı güçlere "işgalciliğe karşı ortak tutum alma" çağrısı yapıldı.    İşgal Karşıtı Platform Komitesi üyesi Aziz Mamlê, gerçekleştirdikleri konferanslar ve devam eden operasyonları değerlendirdi.    BİN 138 İMZAYLA BİLDİRGE   İşgale karşı durmak amacıyla konferans düzenlediklerini dile getiren Mamlê, ilk konferans ardından bir platform kurduklarını ve ikinci konferansı da bu ekibin çalışmaları sonucunda gerçekleştirdiklerini söyledi. Mamlê, platformun kuruluş amacını şöyle açıkladı: "Bu platformu kurma amacımız aslında işgal ve işgal siyasetine karşı durmaktı. Konferansta, Kürdistan'ın 4 parçasındaki örgüt ve partilerin katılımıyla ortak açıklama yapıldı ve aralarında Kürt öncülerin de bulunduğu bin 138 kişi, Kürdistan'ın işgalini kınayan bir bildiriye imza attı.”   Mamlê, Hollanda’da gerçekleştirilen konferansta ciddi ve önemli değerlendirmelerin yapıldığını ifade ederek, "Konferansta, Kürdistan’ın işgali üzerine değerlendirmeler yapıldı ve bunun sonucunda işgale karşı nasıl durulabiliriz üzerinden öneriler yapıldı. Bu da oldukça anlamlıydı. Aslında bu konferansı gerçekleştirme amaçlarımızdan biri de siyasi görüş ve önerileri almaktı. Kürt yazar, sanatçı ve aydınların bu işgale karşı tutumları bizler açısından merak konusuydu. Bu konferans bir ihtiyaçtı. Bununla birlikte Kürt halkının işgalciliğe karşı rol ve misyonuyla, Kürt parti ve kurumlarının bu işgale karşı nasıl bir duruş sergilediklerinin cevabını almak için de önemliydi. Konferansta Kürdistan’da son süreçte yaşanan bütün gelişmeler üzerinde değerlendirmeler yapıldı. Ve aynı zamanda her bir siyasi parti ve katılımcının görüşleri alındı” ifadesinde bulundu.     SESSİZLİĞİ KIRMAK   Konferansın sonuç bildirgesine dikkat çeken Mamlê, bildirgede yer alan "Kürt partilerinin saygı çerçevesinde birbirlerine yaklaşması ve işgalciliğe karşı direniş, dört parçada mücadele veren siyasi partilerin yanında yer almak, Kürdistan'a yönelik işgal planlarına karşı sorumlu tutum sergilemek, işgale karşı sessizliği kırmak ve işgale karşı gerekli alanlarda komisyon kurmak" şeklindeki 5 maddeyi esas aldıklarını kaydetti.    KOMİSYONLAR KURULDU   Konferans sırasında komisyonların kurulduğunu paylaşan Mamlê, "Bunlardan biri diplomasi komisyonu. Bu, dış devletlerle görüşmeler alacak. Bunun yanı sıra kurulan basın-iletişim komisyonu üzerinde Avrupa devletlerinin işgale karşı sessizliğini kırmak için yaşananları bire bir aktarım planlanıyor. Öte yandan Kürdistan'ın örgüt ve partileriyle iletişim halinde olabilecek bir komisyon da kuruldu” diye belirtti.     AMANSIZ DİRENİŞ   İşgale karşı amansız bir mücadele edildiğini söyleyen Mamlê, şunları söyledi: "İşgale karşı mücadele etmek, her bir Kürdün temel sorumluluklarının başında geliyor. Kürdistan’a dönük gerçekleştirilen saldırılar çok tehlikeli bir aşamaya ulaştı. Kürdistan tarihinde ilk kez böylesi bir kriz ve tehditle karşı karşıyayız. Bundan dolayı Kürt halkı var olan tehditleri görmeli ve bütün Kürt kurum ve kuruluşları buna karşı durmalıdır. Kürdistan kazanımlarına karşı daha büyük bir darbe olmadan örgütlenmeli ve karşı durmalıyız. Yoksa çok büyük kaybederiz. Bu süreci atlatma imkanımız var. Kürdistan’ın dört parçasında çok büyük bir direniş söz konusu. Türkiye 23 Nisan’dan beri Metîna, Zap ve Avaşîn'e saldırıyor. Ama bugüne kadar tek bir ilerleme kaydedemedi. Çünkü işgale karşı amansız bir direniş var. Eğer Kürtler birlik olursa bu saldırıları püskürtebiliriz. Kürtlerin bu gücü var.”    KÜRTLERİN BİRLİĞİ    Kürt birliğinin önemine dikkat çeken Mamlê, "Bütün Kürt kurum ve partileri şunu çok iyi bilmelidir ki; bu saldırılar sadece Kürdistan’ın bir parçasına dönük değildir. Bu saldırılar bütün Kürdistan’a yöneliktir. Bundan dolayı herkes bu sürece hassas ve ciddi yaklaşmalı. 'Ben Kürdüm' diyen herkesin direniş mevzilerinde yer alması gerekir. Bu yüzden her bir Kürt bu işgalciliğe karşı tutum sergilemelidir. Şuanda bize gerekli olan direniştir. Her dört parça Kürdistan’ın birlikte direnmesi gerekir. Gücümüzü ve enerjimizi birleştirmemiz gerekir. Türkiye rejimi bugün Güney Kürdistan’ı işgal etmek istiyor. Birlik olalım. Takip ettiğimiz kadarıyla da durum kritik. Bugün Kürtlerin birliği her zamankinden daha önemli, kıymetli ve gerekli. Böylesi bir süreçte bize lazım olan aynı tutumu sergilemek, aynı dili kullanmak ve birlikte direnmektir” ifadelerinde bulundu.    MA / Zeynep Durgut