Paris Anlaşması kabul edildi: Muhalefet iktidarın ekolojik yıkım projelerini eleştirdi 2021-10-06 22:25:50   ANKARA – Meclis Genel Kurulu’nda “Paris Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi” oybirliğiyle kabul edildi. Meclis Başkanı Mustafa Şentop tarafından getirilen “Paris Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi” Meclis Genel Kurulu’nda görüşüldü. Genel Kurul görüşmelerinde muhalefet iktidarın ekolojik yıkımlarını eleştirerek, Paris İklim Anlaşması’nın önemine dikkat çekti. Muhalefet partileri, eleştirilerinde iktidarın alacağı yardım fonu için anlaşmayı imzaladığı söylemleri dikkat çekti. Paris İklim Anlaşması oylamaya sunuldu. Genel Kurul’da 353 milletvekili oy kullandı. Paris Anlaşması 353 kabul oyuyla kabul edildi. İYİ PARTİ: KALKINMA EŞİTTİR İNŞAATTAN VAZGEÇİLMELİ Genel Kurul’da konuşan İYİ Parti Mersin Milletvekili Hakan Sıdalı, Paris Anlaşması’nın yeşil bir geleceğe dair önemli bir adım olduğunu belirtti. Sıdalı, “Türkiye, Yeşil Mutabakat'a uygun yapısal reformları hayata geçirmediği takdirde yılda en az 1,8 milyar euro vergi ödeyecek, rekabet gücümüz ciddi anlamda zarar görecek. İklim krizi asla sadece iklim krizi değil, çoklu krizler çağına girmiş bulunuyoruz; gıda güvenliği, su krizi, pandemi, demokrasi krizlerinin tam ortasındayız. İklim krizi aynı zamanda toplumsal adalet duygumuza da bir meydan okumadır. Öncelikle en kötü darbeyi alacak olanların krizden en az sorumlu olanlar olmasında ürküten bir adaletsizlik söz konusu. Özetle, Türkiye artık, ‘kalkınma eşittir inşaat’ denklemi zihniyetini değiştirmeli, medeniyeti ‘baştan başa inşa olma hâli’ olarak tanımlamayı bırakmalı” dedi. HDP: SERA GAZI YÜZDE 138 ARTTI Paris İklim Anlaşması’nı onaylamayan 6 ülkeden biri olunduğunu hatırlatan HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, “Kim bu diğer ülkeler? İran, Irak, Libya, Yemen ve Eritre. Ama Türkiye'nin özellikle Akdeniz kuşağında olması sebebiyle yaşadığı iklim krizinin sonuçlarını özellikle bu yaz hepimiz ciddi bir şekilde fark ettik. Türkiye'de sera gazı emisyonları on sekiz yılda yüzde 138 arttı. Hani diyoruz ya, sera gazı salınımlarında en az etkili olan ülke biziz, o yüzden sorumlu değiliz. Tam tersi, etkisi on sekiz yılda yüzde 138 arttı ve karbondioksit eşdeğeri olarak 2018 yılı toplam sera gazı emisyonu 1990 yılına göre yüzde 138 artış gösterdi. Yine bir veri: 2019 Küresel İklim Riski Endeksi Türkiye'de iklimin değiştirilmesinden kaynaklanan felaketlerin 1997-2017 yılları arasında yaklaşık 2 milyar dolar değerinde bir ekonomik kaybın oluşmasına neden olduğunu söylüyor” diye belirtti. 99 BİN HEKTAR ORMAN MADENE AÇILDI İktidarın ekolojik yıkımlarını tek tek sayan Ersoy, “TEMA Vakfının hazırladığı bir rapor var. Temmuz 2019'dan bu yana 2 bin 685 noktada maden ruhsatı ihalesine çıkıldı. Daha yeni, daha bu yıl, 18 Mart 2021 tarihinde Resmî Gazete'de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce 651 maden sahasının ihale edilerek aramalara açılacağı duyuruldu. Kaz Dağları, Alaplı, Murat Dağı doğayı tehdit eden maden projelerinden sadece birkaçı” diye konuştu. AKP tarafından son 13 yılda 99 bin hektar ormanı madene açtığını kaydeden Ersoy, ormanlardaki maden alanının üçe katlandığını vurguladı. 2001-2020 yılları arasında toplam 46 bin 727 orman yangını yaşandığını aktaran Ersoy, yangınlarda 178 bin 374 hektarlık alan zarar gördüğünü söyledi. ‘ANLAŞMA KAZANIMDIR’ “Paris İklim Anlaşması'nı bugün onaylayacağız, öyle söylendi. Bu onaylandıktan sonra ne olacak biliyor musunuz? Siz bu izlediğiniz madencilik politikalarına da ‘Aynı şekilde devam ederiz’ diyemeyeceksiniz” diyen Ersoy, şunları söyledi: “Ormanların talanını sürdüremezsiniz artık ve kültürel miras, arkeolojik sit alanlarını artık talan edemezsiniz. Sulak alanların korunması için politikalarınızı değiştirmek zorundasınız. Bütün bunların yanında o Kanal İstanbul Projesi'nden vazgeçtiğinizi açıklamak zorundasınız. Özetle, sermayeyle hesaplaşmadan, sermayenin iktisadi ve siyasi gücü kırılmadan, sermayenin ve destekçisi devletlerin sorumlu olduğu iklim krizi çözülemez. O nedenle, burada, tabii ki bu anlaşma halkların direnişinin, tekrar ediyorum, bir kazanımıdır aynı zamanda ama sadece bu anlaşma bu krizleri çözmeye yetmeyecek ve burada eğer bir krizden bahsediliyorsa, bir kriz varsa anında müdahale gerekir”     MHP: YEŞİL İKLİM FONUNA RAHAT ERİŞMEK MHP adına söz alan Ankara Milletvekili Sadir Durmaz, anlaşmadan beklentilerini şöyle aktardı: “Ülkemizin finans ve teknoloji desteklerine erişebilmek bakımından kendisiyle benzer konumdaki ülkelerle aynı listede yer alması, böylelikle Yeşil İklim Fonu'na rahat bir şekilde erişebilmesidir. Avrupa'yla başlayan ve dünyada giderek yaygınlaşan yeşil düzen uygulamalarının ve iklim değişikliği politikalarının ülkeler arası ilişkilerde önemli bir etken olarak dikkate alınacak olması son derece anlamlıdır. Bu itibarla, ülkemizin böyle bir sürecin dışında kalması elbette kabul edilemez bir durumdur.” 'DOLARIN YEŞİLİNİ DUYUNCA AĞACIN YEŞİLİ AKLINA GELDİ' CHP’li milletvekili Ali Öztunç da iktidarın politikalarını eleştirerek, şöyle konuştu: “Komisyon Başkanı çok değerli AKP Milletvekili ‘Her şeyin bir zamanı var, zamanını bekliyoruz’ dedi. Eyvallah. Peki, ne oldu da zamanı şimdi geldi bunun? Ne oldu? Niye bugün bu işin zamanı, Paris Sözleşmesi'nin zamanı? Ben söyleyeyim mi? Sayın Cumhurbaşkanı Amerika'ya gitti. Amerika'da İklim Fonu kendisine anlatıldı. 3 milyar dolarlık İklim Fonunun olduğunu duydu, Paris Sözleşmesi Genel Kurula geldi onaylanmak için. Yani doların yeşilini duyunca ağacın yeşilini hatırladı Sayın Erdoğan, maalesef gerçek bu. Bu kapsamda buraya geldi ve burada bugün görüşeceğiz, kabul edeceğiz” Söz alan AKP’li Muhammed Balta ise Genel Başkanları Erdoğan’ı övdü. Balta, “Recep Tayyip Erdoğan bu ülkenin boynunu hiçbir zaman aşağıya eğdirmemiştir” dedi. BÖLGEDEKİ YANGINLARA DİKKAT ÇEKTİ HDP Diyarbakır Milletvekili Hişyar Özsoy da bölge kentlerinde yaşanan yangınlara dikkati çekti. “Dersim, Bingöl, Diyarbakır, Lice, Şırnak her yaz yanar, her yaz yanar ve hiç kimse gelip oraya müdahale etmez” diyen Özsoy, şöyle devam etti: “Biz yandığını değil, güvenlik gerekçesiyle bilinçli bir şekilde yakıldığını düşünüyoruz çünkü insanlar o yangınları söndürmeye gittikleri zaman asker barikatlarıyla karşılaşıyorlar. En son, bu yaz Dersim'de Belediye Başkanı ve sivil toplum örgütleri, halk o yangını söndürmeye giderken önleri kesilmişti. Tam aynı dönemlerde Marmaris'te, Bodrum'da insanların içini yakan, acıtan yangınlar da oldu. Türkiye toplumu gerçekten ciddi bir tepki gösterdi; göstermesi gerekiyor, en nihayetinde ormanlar yanıyor; sadece insanlarla ilgili bir durum değil, kuş yanıyor, böcek yanıyor, bütün ekosistem yanıyor, darmadağın. Biz şunu beklerdik işin doğrusu: Yani bu kadar orman yanarken ülkenin batısında, her yaz bu ülkenin doğusunda, Kürt illerinde yanan ormanlar konusunda bir hassasiyet oluşmasını beklerdik.” Özsoy, Yeşiller Partisi’nin açılmamasını gündeme getirdi. Özsoy, “Dolayısıyla hani Paris Şartı'nı imzalayabilirsiniz, iklim konusunda çok güzel şeyler söyleyebilirsiniz ama bir zahmet bu Yeşiller Partisine de bir müsaade edin, açılsınlar” dedi. 'ADALETSİZLİKLER OLDUĞU İÇİN ONAYLAMAMIŞLAR' AKP’li Çüğdem Karaaslan ise şimdiye kadar onaylamamalarının sebebini “sözleşmenin temel ilkesiyle bağdaşmayan yükümlülükler arasında adaletsizliklere yol açan kararlara karşı” ortaya konulan tepki olduğunu iddia etti.