Barış Annesi Özbek mahkemede de 'barış' istedi 2021-11-09 18:02:42   DİYARBAKIR - 72 yaşındaki Barış Annesi Makbule Özbek, "örgüt üyeliği" iddiasıyla yargılandığı dava duruşmasında "barış" talebini tekrarladı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) dönük yürüttüğü soruşturma kapsamında 29 Haziran 2020’de “örgüt üyesi olma” iddiasıyla tutuklanıp, cezaevinde kalp krizi geçirmesi sonrası avukatlarının başvurusuyla 5 Eylül 2020'de tahliyesine karar verilen 72 yaşındaki Barış Annesi Makbule Özbek’in yargılandığı dava görüldü. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Özbek, avukatı ile  birlikte hazır bulundu. HEYETİ BİLE DUYMAKTA ZORLANDI Duruşmada Kürtçe tercüman eşliğinde sorgusu yapılan Özbek, duymakta zorluk çektiği için mahkeme heyeti ile diyalog kurmakta zorlandı. Görevli tercüman, Özbek'e mahkeme başkanının sorularının da çevirisini yapıp, aktarmak zorunda kaldı. Özbek'e geçmiş yıllarda katıldığı eylem ve etkinlikler, taziyeler ile DTK Eşbaşkanı Leyla Güven'in cezaevinde girdiği açlık grevine ilişkin destek eylemlerine katılıp, katılmadığı mahkeme heyeti tarafından tek tek soruldu. 'BARIŞ ANNELERİ OLARAK BİZ DE BARIŞ İSTİYORUZ' Yöneltilen soruların büyük bölümüne "Daha dün ne yediğimi hatırlamıyorum, bu eyleme katılıp, katılmadığımı da hatırlayamıyorum" diyen Özbek, Leyla Güven'e destek için yapılan açıklamaya katılıp katılmadığı yönündeki soruya ise, "Leyla Güven barış için açlık grevine girdi. Barış Anneleri olarak biz de barış istiyoruz. Bu ülkeye barışın gelmesi için o açıklamaya  katılmış olabilirim" yanıtı verdi. AVUKATI İTİRAZ ETTİ Avukatı Gülşen Özbek, kimi eylemlere dair müvekkiline soru yöneltildiği sırada araya girip, itiraz etti. Av. Özbek, müvekkilinin bugün kendisine yeniden suçlama olarak yöneltilen katıldığı bazı eylemler nedeniyle zaten yargılandığını, bunların yeniden sorulmasının hukuka uygun olmadığını belirterek bu yönde soru yöneltilmemesini talep etti. Özbek'in sorgusunun tamamlanmasının ardından savunma için avukatına söz verildi. Dosya kapsamında müvekkilinin DTK'de faaliyet yürüttüğünün iddia edildiğini belirten Av. Özbek,  kendisinin de beyan ettiği gibi DTK üyeliği ya da delegeliğin söz konusu olmadığını ifade etti. İddiama makamının bu konudaki suçlamasının tek delilinin ise müvekkilinin adına düzenmiş bir yaka kartı olduğunu söyleyen Özbek, şayet müvekkilinin DTK'nin etkinliğine katılmış olması halinde o yaka kartının DTK binasında bulunmayıp, kendisinde olması gerektiğini kaydetti. Okur yazarlığı dahi bulunmayan müvekkilinin yaşı gereği DTK ile bir bağının olmasının mümkün olmadığını dile getiren Özbek, hazırlanan iddianame ile DTK'nin illegalize edilmesine de itiraz etti. 'İDDİANAMEYE KONU EDİLMEMESİ GEREKİR' Özbek, "DTK iddianamede her ne kadar yasadışı olarak gösterilmek istense de önceki süreçlerde aleni olarak faaliyetlerini yürüten bir yapı oldu. Bu faaliyetlerin bugün suçlama konusu yapılmasını kabul etmiyoruz. Müvekkilim barışın sağlanması için Barış Anneleri Derneği'nde yer almıştır. Kendisine soru olarak yöneltilen eylemelere katılıp katılmadığını da yaşı dolayısıyla hatırlamamaktadır. Bu eylemlere dair yasa dışı bir durum da söz konusu değil. İddianameye bile konu edilmemesi gerekir" dedi. BERAAT TALEP ETTİ Av. Özbek, iddianamede müvekkiline gönderilen 'derneğe geliyor musun?' mesajının yanı sıra bir velayet davasına ilişkin aile yakınları ile yaptığı görüşmelerin bile iddianameye suç delili olarak konulduğunu söyledi. Barış Anneleri Derneği'nin çözüm süreci döneminde "barışın adresi" olarak gösterildiğini ifade eden Özbek, bu dernek dışında hiçbir yasadışı faaliyet bulunmayan müvekkilinin beraatini istedi. Mahkeme heyeti, taleplerin alınmasının ardından bir sonraki duruşma için 2 Aralık tarihine gün vererek, duruşmayı sonlandırdı.