Gündüz ailesi Meclis önünde Adalet Nöbeti başlatıyor 2021-12-08 09:26:05 ANKARA - Yası bırakarak Meclis önünde Adalet Nöbeti başlatacak olan Umut Gündüz’ün ailesi, “Örgütlü olalım, güçlü olalım yeni kurulacak iktidarda adalet için söz sahibi olalım” çağrısında bulundu.  Ankara’da 15 Temmuz 2020’de 19 yaşındaki profesyonel bisikletçi Umut Gündüz’e alkollü şekilde aracıyla çarparak ölümüne yol açan Çağdaş Şenyüz’ün “bilinçli taksirle öldürmek” suçundan yargılandığı davanın ilk duruşmasında tahliye edildi. Şenyüz, aile avukatlarının taleplerine rağmen davanın 2’nci duruşmasında da tutuklanmadı. Çocuklarının ölümünden bu yana geçen 510 gün boyunca adalet mücadelelerini sürdüren Gündüz ailesi, bu taleplerini Meclis önünde bugün başlatacakları ‘Adalet Nöbeti’ ile sürdürecek.    Şenyaşar ailesini ziyaret ederek başlattıkları adalet arayışlarını Meclis’e taşıyan Gündüz ailesi, 27 Aralık’ta görülecek davanın karar duruşmasına kadar eylemlerini sürdürecek.    Gündüz ailesi, 24 Haziran’da görülen ilk duruşmada sanık Şenyüz’ün tahliye edilmesinin ardından 1 Ağustos’ta Urfa’dan “Umut için adalet, herkes için adalet” turu başlattı. 1 Eylül’e kadar süren turda şehir şehir dolaşan Gündüz ailesi, adalet arayışında olan 32 aile ve binlerce kişiyle temasa geçti. Gündüz ailesi, başlattıkları turun ardından tanıştıkları ailelerle birlikte “Adalet Platformu” kurdu.   Gündüz ailesinin 510 gündür sürdürdükleri adalet arayışları, Meclis önünde devam edecek. Umut Gündüz’ün babası Menderes Gündüz, yaşadıklarını, verdikleri mücadeleyi ve başlayacakları Adalet nöbetine dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.   ADALETSİZLİK ORTAK   Çocuklarını kaybetmeleriyle hayatlarının bambaşka bir noktaya evrildiğini ifade eden Gündüz, “Kendi ailemizle daha az ama bu tür acıları yaşayan adalet mağduru ailelerle daha fazla görüşür olduk. Çünkü taleplerimiz ortak. Onlarla birlikte olunca daha iyi hissettik. Şenyaşar ailesiyle ilk kez karşılaşmamıza rağmen çok samimi bir iletişim kurduk. Çünkü onlar da bir katliam ve hukuksuzluk yaşamış biz de. Sonrasında ziyaret ettiğimiz tüm ailelerde de aynı samimiyet ve sıcaklık vardı. Şehirler farklı olabilir ama yaşadığımız acı ve adaletsizlik ortak olduğu için akraba olduk, acı akrabalığı. Bu büyük bir acı ve kimseyi yalnız bırakamayız” dedi.   YASI BIRAKTILAR    Yas tutmayı bırakarak adalet mücadelesine başladıklarını ifade eden Gündüz, bu süreçte yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Umut’u kaybettiğimizin 7’nci günüydü, karakoldan bir polis aradı ve olay yerindeki ikinci araca ilişkin elimizde görüntü ya da bilgi olup olmadığını sordu. O an eşimle birbirimize baktık ve ‘bunlara bırakırsak bir şey çıkmayacak’ diyerek yas kısmını bırakarak mücadeleye başladık. İddianamenin de boş çıkmasıyla birlikte mücadelemiz de bir tepkiye dönüştü. Önce Adalet Bakanlığı önünde 6 hafta adalet nöbetine başladık ve ilk mahkemeye geniş bir katılım sağladık.”   DEVLETİN İŞLEVSİZLİĞİ    İlk duruşmanın ardından mücadelelerinin yeniden şekillendiğini söyleyen Gündüz, “Sabah işine giden, çocuklarının ödeviyle ilgilenen sıradan bir aileydik. Bizi politikleştiren devlet kurumlarının işlevsizliği oldu. Çocuğumuzun bir anda gitmesi bizde büyük bir travma yarattı ama bilincimizi kaybetmemek için mücadeleyi diri tuttuk” ifadelerini kullandı.    ADİL KARAR BEKLENTİSİ YOK   İlk duruşmanın ardından mahkemeden adil bir karar beklemediklerini ifade eden Gündüz, “Bunun karşısında aynı acıyı yaşayan aileleri bir araya getirerek mücadelemizi sürdürdük” dedi. “Umut için adalet, herkes için adalet” yürüyüşünde onlarca aileyle buluştuklarını anımsatan Gündüz, “Onlarla beraber birçok karar aldık. Birçok farklı mahkemelerin süreçlerine dahil olduk. Umutsuz kalmış kimi aileleri canlandırdık. Çünkü kayıplarının altında ezilirken, hukuksuzluk karşısında daha da ezilmişlerdi. Birbirimize dokunmaya başladık. Mücadeleyi diri ve canlı tutarak yaşayabileceğimizi umutlandırarak, başka ailelere de taşıdık. Ailelerle birlikte yasama yılının başlamasıyla birlikte Meclis’teki birçok milletvekiliyle yüz yüze görüştük. Süreci kendilerine anlattık. Onlar da yasal anlamda bir değişiklik yapılması gerektiğini belirtiler” diye aktardı.   TÜM OKLAR MECLİS’İ GÖSTERDİ   Ailelerle birlikte ilk eylemlerini Çağlayan Adliyesi önünde gerçekleştirdiklerini dile getiren Gündüz, “Kadın cinayetleri, şüpheli çocuk ölümleri gibi birçok aile adliye önündeydik. Bu eylem birçok ailede de umut yarattı. Bu nedenle Umut’un görülen davasındaki tavır sadece bizi yıkmadı, aynı zamanda bizi takip eden acılı aileler için de yıkım oldu. Kısacası mücadele şekli olayların ve mahkemelerin gidişatıyla yer yer değişse de aynı kararlılıkla devam etti. Görülen mahkemede karar çıkmadı ve 510 gündür yürüttüğümüz adalet mücadelesinde hem aileleri hem de baro ve birçok sivil toplum kuruluşunu ziyaret ettiğimizde, tüm oklar Meclis’i gösterdi. Bizi Urfa’ya şartlar götürdü, bugün de Meclis önüne şartlar ve koşular taşıyor” şeklinde konuştu.   KARAR DURUŞMASINA KADAR NÖBET   Görülecek karar duruşmasına kadar Meclis önünde Adalet Nöbeti’ni sürdüreceklerini dile getiren Gündüz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yasaların bu süre içinde yetişmeyeceğini biliyoruz ama bizim gibi birçok ailenin yaşadığı acıyı Meclis’teki 600 milletvekiline hissettirmemiz gerekiyor. Şimdiye kadar görüştüğümüz 23 milletvekili vicdanen hissetiler ama daha hissetmeyen 577 milletvekili kalıyor, onlara da ulaşmamız gerekiyor. Bu nedenle Meclis’in önünde gideceğiz ve kapıdan giren herkesin bizi dinlemesini isteyeceğiz. Kimsenin bize gelmesini beklemiyoruz. Artık biz onlara gidiyoruz. Hakim ve savcı da dahil 84 milyon insanın kapısını çalıp bu durumu anlatacağız. Ellerindeki hakkaniyet terazisinin ne şekilde tarttığını soracağız. Biz de ona göre süreci kapatacağız.”   BAKANLIKLARIN SORUMLULUĞU   Adalet mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceklerini vurgulayan Gündüz, şunları söyledi: “Sistemin her koluyla yıpratılıyoruz. Umut lisanslı bir sporcuydu. Umut’u kaybetmemiş olsaydık belki de Gençlik ve Spor Bakanlığı onunla gurur duyacak ve reklam malzemesi yapacaktı. Ama bakanlıklar görevini yapmıyor.”    Çocuklarının öldüğü yerde bir önlem ve güvenlik tedbirinin de alınmadığına dikkat çeken Gündüz, “Orası hala atıl bir şekilde bırakılmış, suç örgütlerinin kaçış yeri olarak bir kapı bırakılmış. Bakanlıklar ne güvenlik önlemleri alıyor ne de koruyor” dedi.    İNTİKAM DEĞİL ADALET    Yargılama süreçlerinde kayıpları olan ailelerin suçlandığını belirten Gündüz, “Bizden katili affetmemiz, hukuksuz adalet sürecini anlamamız ve bu şekilde yaşamamız bekleniyor. Bizden çok şey istiyorlar. Ama biz intikam değil, adalet istiyoruz. Bizi bir arada tutan da adalet. Ülkemizde son 20 yıldır eksik olan şey adalet. Aileler görüştüğümüzde şunu fark ettik; normalde çocuklar yaşlanan ve ölen anne babalarını defneder, bu normaldir ama son 20 yıldır tam tersi oluyor, baba ve anneler çocuklarını defnediyor. Karşıyaka Mezarlığı’nda Umut gibi öldürülmüş onlarca çocuk var. Son 20 yıldır mezarlıklar genç ve çocuklarla doldu. Bu ada nasıl bir yönetimin olduğunu gösteriyor” diye aktardı.   ‘YAŞAMAK İSTİYORUZ’   Meclis önünde başlatacakları Adalet Nöbeti’ne desteği sadece kendileri gibi kayıpları olan ailelerden beklemediklerini sözlerine ekleyen Gündüz, şu ifadelerde bulundu: “Aileler zaten yorgun. Ama bu süreci takip eden herkes yarın öbür gün aynı adaletsizlikle karşılaşacağını bilmesi gerekiyor. Bu süreçte canlı bir mücadele yürüttük ama gereken desteği göremedik ne siyasi partilerden ne sivil toplum örgütlerinden ne de bisiklet topluluklarından. Başınıza bir şey gelmeden gelin diyoruz. Biz de yaşamak istiyoruz. İktidar gidecek, o nedenle gelin örgütlü olalım, güçlü olalım, ki yeni kurulacak iktidarda biz adalet için söz sahibi olalım. Biz geride kalırsak, gelen iktidar mevcut sürecin devamı olacak. Biz bedeller ödedik ve nelerin değişmesi gerektiğini biz söyleyelim. Onların iktidar programlarına bırakmayalım.”   MA / Zemo Ağgöz