‘Cezasızlık katillerin korunaklı cennetidir’ 2021-12-11 19:26:30   İZMİR - İzmir Barosu'nun düzenlediği panelde cezasızlığa ilişkin konuşan Türkan Elçi, "Yok etme, işkence hakkına ve cüretine sahip olan katillerin korunaklı cennetidir" dedi.    İzmir Barosu, İnsan Hakları Haftası nedeniyle “Hakikat hakkı bağlamında cezasızlık” ile "Toplumsal Davalar ve Cezasızlık" konulu panelleri baronun konferans salonunda düzenledi. “Hakikat hakkı bağlamında cezasızlık” panele Prof Dr. Nilgün Toker, Batman Baro Başkanı Erkan Şenses ve Gazeteci Murat Çelikkan konuşmacı olarak katıldığı panelin kolaylaştırıcısı Av. Aysun Akşehirlioğlu yaptı.   DEVLET POLİTİKASI   Nilgün Toker, Türkiye’de ciddi anlamda bir adalet arayışının olduğunu belirterek, “İçinde olduğumuz durumu konuşmak zor oluyor. Özelikle 1990’lı yıllardan buyana Türkiye’de hak ihlalleri çok fazla yaşanıyor. Cezasızlık politikası ise hukuki bir mesele olarak algılanmıyor. Cezasız bırakılanlar genellikle devlet tarafından korunuyor. Bu ülkede bir cezasızlık kültürü var. Son dönemlerde cezasızlığın farklı bir boyutuna da tanık oluyoruz. Yapılan suçlar gizlenilmiyor. Yani burada toplumsal rıza oluşturulmaya çalışılıyor. Bu da siyasallaşmış yargı ile yapılıyor" dedi.    'DEVLET MEŞRULAŞTIRIYOR'   Erkan Şenses ise, cezasızlık politikasının Osmanlı döneminden beri var olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti: “Aslında cezasızlık politikası Osmanlı döneminde beri var. Bu gelenek maalesef sistematik olarak devam ediyor. 1943 yılında Van’da bir katliam yaşandı ve 33 insan öldü. Bu olayı dönemin bölge komutanı Mustafa Muğallı üstlendi. Daha sonra 1949 yılı da Demokratik Parti döneminde tutuklandı. Demokratik Parti yaptığı açıklamada o zamlarda şunu söyledi. 'Bir daha bu topraklarda cezasızlık politikası yaşanmayacak' dedi. Fakat 1990'lı yıllarda en ağırı yaşandı. Binlerce faili meçhul cinayet yaşandı. Şuan faili meçhulle giden insanların davaları bir bir zaman aşımına uğruyor. Bizim bölgede yaşanan binlerce cezasızlık politikası var. Cezasızlık politikası devlet eliyle meşrulaştırılmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.   Bölgede yapılan birçok katliamın avukatlığını yaptığını söyleyen Şenses, bunlardan Şerzan Kurt, Roboski Katliamı ve Tahir Elçi davaları olduğunu, bu davaların faillerinin de cezasız bırakılmak istenildiğine dikkati çekti.    KÜRTLER VE HAKİKAT   Murat Çelikkan da, toplumsal hakikatin önemi üzerinde durarak, “Hakikat bu gün daha da kendini önemli kılmış. Dünyadaki bütün egemenler hakikate savaş açmış. Maalesef devlet hakikati bu gün kendi istediği şekilde çevirebiliyor. Devlet mücadele verenleri yıldırmak için elinden geleni yapıyor. Bugün Kürt halkının doğrudan hedef alınmasının sebebi de verdikleri hakikat arayışı mücadelesinin sonucudur." diye konuştu.    KORUNAKLI CENNET: CEZASIZLIK    Ardından "Toplumsal Davalar ve Cezasızlık" konulu gerçekleştirilen panelde Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi konuşmacı olarak katıldı. Türkiye'de en çok duygudaşlığa ihtiyaç olduğunu ifade eden Elçi, cezasızlık politikasının insanlarda yarattığı etki ve hislerin üzerinde durdu.    Elçi, cezasızlığın tanımlarını şu sözlerle anlattı: "Duygularımı hissetmek için çalıştım. Cezasızlığın tanımlarını buldum. Bize yaşatılan bu cezasızlık en büyük zulümdür. Ölümler tanrı eliyle değil, kul eliyle oluyor. Cezasızlık yok etme, işkence hakkına ve cüretine sahip olan katillerin korunaklı cennetidir. Cezasızlık katillerin aradığı karanlık dehlizlerin adıdır. Cezasızlık kendi gibi düşünmeyenlerin konuşmayanların kendilerine benzemeyenleri öldürme hakkına sahip olan suçluların toz ve giz bulutunun altında saklanan yargılanmadığı hukuk sisteminin ayıbıdır. Vatandaşın devlete inancının koptuğu halkadır. Cezasızlık herkes için eşit hukuk kurallarının olduğu iddia edilen bir ülkede ayrıcalıklı suçluların buharlaşıp yok olduğu çelik perdelerle perdelenmiş bilinmez görülmez ışıksız dünyanın inşa edildiği yerin adıdır."