Ankara Kadın Platformu: Garibe için yasta değil isyandayız 2021-12-12 13:39:47   ANKARA - Kandıra Cezaevi’nde şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Garibe Gezer’in ölümüne ilişkin açıklama yapan Ankara Kadın Platformu, “Yasta değil, isyandayız” dedi.    Ankara Kadın Platformu, Kandıra 1 Nolu Kapalı Cezaevi’nde gardiyanlar tarafından tecavüze maruz kalan, 9 Aralık’ta ise şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Garibe Gezer ve yine Kandıra Cezaevi’nde tutulan siyasetçi hasta tutuklu Aysel Tuğluk için Mülkiyeliler Birliği’nde basın toplantısı düzenledi. Çok sayıda kadının katıldığı toplantıda, “Kadın tutsaklara işkence, cinsel istismar son bulsun! Garibe Gezer isyanımızdır!” yazılı pankart asıldı.   Kadınlar toplantıda, “Kadınlar birlikte güçlü” ve “Jin jiyan azadî" sloganları attı.   Ankara Kadın Platformu üyesi Semra Demir, hazırlanan ortak metni okudu. Demir, kadın özgürlük mücadelesi yürüten kadınların erkek egemen iktidarın hedefi olduğuna dikkat çekti. Gizli tanıkların sahte beyanlarıyla onlarca kadının cezaevlerinde rehin tutulduğuna vurgu yapan Demir, “Kadın mücadelesine yönelik saldırılar dışarda olduğu gibi cezaevlerinde de derinleşerek devam ediyor. Sağlık hakkına kısıtlı erişim pandemi ile birlikte adeta bir işkence biçimine dönüşmüştür. Kadın tutsaklar cezaevlerinde her türlü hak ihlali ile karşı karşıya kalıyor. Kadın tutsaklara cinsel şiddet dahil olmak üzere her türlü psikolojik ve fiziksel şiddet uygulanıyor. Bu uygulamaların tek bir açıklaması vardır. O da erkek egemen iktidarın kadına yönelik işkenceyi siyasi intikam aracına dönüştürdüğüdür” dedi.   TUĞLUK’UN MÜCADELE HAYATI    Kadın mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Demir, “Başta çıplak arama olmak üzere kadınlara yönelik cinsel işkencelerin ve tehdidin sistematikleştiği, gözaltı ve tutuklamaların cinsel işkence imkanı sağlama aracına dönüştüğü koşullarda, biz kadınlar sadece evlerde, sokaklarda, meydanlarda değil, hapishanelerde de birbirimizi bırakmıyoruz. Yol arkadaşımız Aysel Tuğluk, mücadele hayatı boyunca biz kadınların kazanımları için uğraşmıştır. Erkek egemenliğine ve erkek-devlet şiddetine karşı başkaldıracak cüreti gösterdiği için ırkçı, cinsiyetçi ve militarist devletin çeşitli saldırılarına maruz kalmıştır. Aysel arkadaşımız bugün çok ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıyadır” diye belirtti.   ‘TUTUKLULUĞU SUÇTUR’   İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun siyasi bir karar verdiğini ifade eden Demir, “Aysel Tuğluk’un hafıza kaybı yaşamasını tetikleyen, annesi Hatun Tuğluk’un cenazesinde yaşanan ırkçı ve kadın düşmanı saldırıyı asla unutmuyoruz. Faillerinin düzmece mahkemelerde tutuksuz yargılandığını, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile tebrik fotoğrafları çektirdiğini unutmuyoruz. Bu ırkçı, tekçi, kadın düşmanı iş birliğine karşı hiçbir kadını yalnız bırakmıyoruz! Kocaeli Adli Tıp Kurumu’nun tutukluluğa engel raporuna karşı İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun çıkarttığı kararın tıbbi değil siyasi olduğunu, işkencenin sürekliliğine hizmet etmeyi amaçladığını gayet iyi biliyoruz. Aysel Tuğluk’un tutukluluğunun devamı rehineliktir, suçtur!” şeklinde konuştu.   ‘GERÇEKLERİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ’   Kandıra Cezaevi’nde yaşamını yitiren Garibe Gezer için yasta değil isyanda olduklarını aktaran Demir, “Öfkemiz büyük. Soruyoruz; Bir kadın tek başına bir hücrede nasıl ölü bulunabiliyor? Sorumluları kim? Nasıl oluyor da bugün otopsisi apar topar, avukatlar bile beklenmeden bitirilebiliyor? Onu cinsel işkenceye maruz bırakan ve ölümüne sebep olanların, devletin bizzat ortak olduğu bu cinayetin ve gerçeklerin peşini asla bırakmıyoruz. Yaşadığı cinsel şiddet ve tecride karşı mücadele eden Garibe Gezer’in sesini hep beraber yükseltiyoruz” ifadelerini kullandı.   KHK ile işinden ihraç edilen sağlık emekçisi Fatma Demirel’in intihara sürüklenmesine dikkat çeken Demir, “48 yaşında yaşadığı KHK zulmüne daha fazla direnemedi ve birçok KHK’li gibi geride bıraktığı ‘Azaltamadığım acılar, iyileştiremediğim yaralar gördüm’ sözleriyle hayatına son verdi. Bu bir intihar değil cinayettir, sorumlusu iktidardır! Biz kadınlara dayatılan ölüm, işkence ve erkek-devlet şiddetine karşı birbirimizi yaşatacağız, birlikte mücadelemizi büyüteceğiz. Sesimiz Kandıra’dan yankılansın! Kazanımlarımızı birlikte omuzladık, saldırılarınıza karşı da birlikte güçlüyüz!” dedi.