El Hemdan olayında suç duyurusu işleme konulmadı 2021-12-16 14:37:44   ADANA - Suriyeli El Hemdan’ın öldürülmesine dair suç duyurusunun dönemin Valisi Mahmut Demirtaş ile ilgili somut delil olmadığı iddiası ile yürürlüğe konulmadığını belirten Av. Tugay Bek,  olayın kaza gibi gösterilmek istenildiğini söyledi.   Adana’nın Seyhan ilçesinde 28 Nisan 2020’de Suriyeli Ali El Hemdan’ın öldürülmesine ilişkin polis Fatih Karaca hakkındaki dava, 2020 yılının Haziran ayında “kasten öldürme” suçundan açıldı. Adana 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşması 9 Temmuz’da görüldü. Savcı da önceki duruşmadaki mütalaasında “kasten öldürme” suçundan hapis cezası istedi. 21 Aralık’ta görülecek duruşmada mahkeme heyetinin karar vermesi beklenirken, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi, Hemdan’ı öldüren polisi korudukları gerekçesiyle Adana Valisi, Adana İl Emniyet Müdürlüğü, Polis Kriminal Laboratuvarı uzmanları, sanık polisin görev arkadaşı İ.K., Adana Valiliği Basın ve Halklar İlişkiler Müdürü ve kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesinde sorumluluğu olanların tespit edilip cezalandırılması için 25 Kasım’da Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.     BARO RAPORU   Hemdan’ın öldürülmesi ile ilgili davada sona yaklaşılırken, Adana Barosu İnsan Hakları Merkezi, davanın yargı sürecine dair hazırladığı raporu paylaştı. Adana Adliyesi Baro salonunda yapılan açıklamada raporu paylaşan Avukat Tugay Bek, somut delillere aykırı bir şekilde Ali El Hemdan uyarı ateşi açılması sonucu hayatını kaybettiği haberini servis ederek kasten öldürmenin kaza gibi gösterilmeye çalışıldığına vurgu yaptı. Bu konuda sorumluluğu mülkiye müfettişi raporu ile ortaya koyulan dönemin Adana Valisi Mahmut Demirtaş ve İl Emniyet Müdürü’nün de içinde bulunduğu sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunduklarını anımsatan Av. Bek,  dilekçenin dönemin valisi yönünden işleme konulmaması yönünde bir karar verildiği bilgisini aktararak, “Mülkiye müfettişi raporu somut delil değil mi? Kriminal raporun usulsüz olarak verilmesi, görüntü kayıtları ile rapor arasındaki uyumsuzluk, kamuoyunun basın bültenleri ile yanıltılmaya çalışılması somut birer delil değil mi?” diye sordu.   'KORUNUP KOLLANIYORLAR'   Bu olayda sorumluluğu olanların görevlerinin başında olmasının vahim bir durum olduğunu ifade eden Av. Bek, “Mahkemeler vatandaşın adalet beklentisini karşılarken; örneğin bir parmak izi raporu, ya da balistik inceleme gerektiğinde kiriminal uzmanlara başvuracak. Bu kriminal uzmanların verdiği raporlara dayanarak kararlar verecek. Usulsüzlük yaptıkları belli olan görevliler hala görevde. Dönemin İl Emniyet Müdürü, İstanbul Emniyet Müdürü olmuş durumda. Adana Valisi Mardin Valisi olarak atanmış, aynı zamanda kayyum vali konumunda. Bu olaya bakıldığında yalnızca yaşam hakkının ihlal edilmesi suçu işe karşı karşıya değiliz. Kamu görevlisinin nasıl korunup kollandığını bu dosyada görüyoruz” dedi.