‘Çözümsüzlük girdabının anahtarı İmralı’da’ 2021-12-18 09:13:32   İZMİR - PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecride dikkat çeken insan hakları savunucuları, ülkenin içinde bulunduğu çözümsüzlük girdabının anahtarının İmralı’da olduğunu söyledi.    İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi'nde 23 yıldır tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış tecridin sistematik olarak devam etmesine karşı tepkiler büyüyor. 8 ayı aşkın bir süredir kendisinden haber alınamayan Öcalan'a dönük tecridi değerlendiren İzmir'deki insan hakları savunucuları, mücadele edeceklerini söyledi.   Ege Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EGE-TUAYDER) İzmir Şube Yöneticisi Selma Altan, Öcalan üzerinde sistematik olarak devam eden tecridi kabul etmediklerini belirterek, “İmralı Cezaevi’nde tutulan Öcalan, çok katı bir tecrit altındadır. Ailesiyle, avukatlarıyla görüştürülmemektedir. Telefon hakkını bile kullanamamaktadır. Bu benzeri görülmemiş bir tecrit uygulamasıdır. Dernek olarak Öcalan üzerindeki sistematik olarak devam eden tecridi kabul etmiyoruz. Bu durumun düzeltilmesi ve tecridin derhal kaldırılmasını istiyoruz. Toplumun her kesimi bu tecride karşı çıkması gerekiyor. Öcalan'ın cezaevi koşullarındaki haklarına sahip çıkmak gerekiyor. Dernek olarak Öcalan’a uygulanan tecritte karşı mücadele etmeye devama edeceğiz” diye konuştu   İNSALIK SUÇU   İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Hapishaneler Komisyonu Sözcüsü Ahmet Çiçek, Öcalan’a uygulanan tecridin insanlık suçu olduğunu belirterek, tecridin derhal kaldırılmasını istedi. Çiçek, “İmralı Cezaevi’nde hem coğrafi konumu itibariyle hem de cezaevinde özel uygulamaları nedeniyle tecridin simgeleşmiş haline geldi. İmralı Cezaevi’nde bulunan başta Öcalan ve diğer tutuklular üzerindeki tecrit insanlık suçudur. Özgürlüklerinden yoksun bırakılmış insanların cezaevlerine konuldukları zaman hem uluslararası sözleşmelerde hem de insan hakları boyutuyla hem de kendi anayasasıyla bu tarzdaki bir uygulamanın birçok açıdan insan haklarına aykırı olduğunu biliyoruz. Öcalan’ın iletişim kurulamadığı için endişe duyuyoruz. Böylesi bir durumda o insanların insanca yaşama hakkına ulaşıp, ulaşamadıklarını biz dernek olarak bilmiyoruz. Öcalan'la ailesi ve avukatlarının görüşme talebi Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı astı astarı olmayan gerekçeler sunuyor. Avukatların müvekkilleriyle görüşme hakkı var. Öcalan üzerinde uygulanan tecrit insanlık suçudur. Derhal avukatları ve ailesiyle görüştürülmesi gerekiyor” diye konuştu.   ‘ÜLKEYİ KARANLIĞA MAHKUM ETTİ’   İmralı sistemi hukukun, Anayasa’nın ve uluslararası normların askıya alındığı bir sistem olduğunu söyleyen Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi üyesi Avukat Halil Coşkun ise “Tecrit ahlaki, vicdani bir karşılığı yoktur. Bu hukuksuzluk ve adaletsizlik hali sadece Öcalan için değil bütün toplum için büyük bir tehlikedir. Toplumsal yaşamın her alanına sirayet eden tecrit sistemi Kürt sorununa ilişkin demokratik ve barışçıl çözümü hedeflemiştir ve Türkiye’yi karanlığa mahkûm etmeyi amaçlamaktadır” diye konuştu   ‘AHİM KARARLARI UYGULANSIN’   Ülkenin içinde bulunduğu çözümsüzlük girdabının anahtarının İmralı’da olduğunu aktaran Coşkun, “Öcalan üzerinde 22 yıldır aralıksız bir tecrit söz konusudur. İmralı'yla görüşmeler yapıldığında insanların nasıl rahata eriştiğini hepimiz gördük, ülkeyi kurtaracak adalet ve hukuk sistemidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları uygulansa ve tecrit kalkarsa bu ülkenin nasıl güllük gülistanlık yer olacağını hepimiz gördük ve görürüz. ÖHD olarak biz de İmralı tecridini sonlandırılması için gerekli çalışmaları ve mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini  kullandı.   MA / Hakan Yalçın