İmralı'da hukuk rafta: Toplumsal kaygılar giderilmeli 2021-12-18 09:32:56   URFA - İmralı Adası’nda hukukun rafa kaldırıldığını belirten ÖHD’li Serdar Tüm, toplumsal kaygıların giderilmesi için aile ve avukat görüşlerinin sağlanması gerektiğini söyledi.   İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 23 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile tutuklular Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım'dan, 8 ayı aşkındır haber alınamıyor. İmralı Adası’nda 27 Temmuz 2011 tarihinden sonra “hava muhalefeti” veya “koster bozuk” gerekçeleriyle engellenen avukat görüşleri, bu kez “disiplin cezaları” ile yasal kılıfa büründürüldü. Öcalan hakkında ilk olarak 2009 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gönderdiği savunmasına ek olarak hazırladığı "Yol Haritası" gerekçesiyle 23 Eylül 2020’de verilen “disiplin cezası”, son olarak 12 Ekim’de 6 ay görüş yasağı ve 3 aylık aile görüş yasağı kararıyla devam etti. Disiplin cezalarının gerekçelerine dair bilgi verilmezken, avukat ve ailelerin yaptığı tüm başvurular yanıtsız bırakılıyor.    TEMEL AMAÇ YALNIZLAŞTIRMAK    Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Urfa Şubesi Hapishane Komisyonu Koordinatörü Serdar Tüm, PKK Lideri Öcalan’a yönelik derinleştirilen tecrit, aile ve avukat görüşlerinin engellenmesine dair değerlendirmelerde bulundu. Öcalan'ın İmralı Adası’na getirildiği günden bugüne ağır tecrit altında tutulduğunu belirten Tüm, bunun “keyfiyet” olduğunu söyledi. Tecrit uygulamasının “insanlık dışı” olduğunu ifade eden Tüm, “Tecridin temel amacı Sayın Öcalan'ı toplumdan ayrıştırarak yalnızlaştırmaktır. Bunu bir psikolojik şiddet yöntemi olarak kullanıyorlar. Kamu gücü kullanılarak yapıldığı için bu işkencenin bir türüdür ve insanlık suçu olarak görüyoruz" dedi.    İMRALI'DA HUKUK RAFTA   Öcalan ile görüşlerin engellenmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3’üncü ve 6’ncı maddelerinin ihlali olduğunu söyleyen Tüm, “Avukat görüş yasakları açıkça adil yargılanma hakkının ihlalidir. Ulusal mevzuatlara, uluslararası sözleşmelere ve CPT'nin (Avrupa İşkencenin Önlenme Komitesi) tavsiye kararlarına uyulmamaktadır. Açıkça hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Hukuk İmralı'da tamamen rafa kaldırılmış” diye belirtti.    'TOPLUMUN KAYGILARI GİDERİLMELİ'   Tecridin toplumsal kaygıları derinleştirdiğini vurgulayan Tüm, "Öncelikle Sayın Öcalan üzerindeki mutlak tecridin kaldırılması gerekiyor. Aile ve avukat görüşlerinin yapılması, bağımsız bir sağlık heyetinin İmralı'ya giderek, Sayın Öcalan ve diğer kişilerin rutin kontrollerinin yapılması gerekiyor. Bunlar giderilmeden toplumdaki kaygı giderilemez" şeklinde konuştu.    'TECRİT YAYILIYOR’    Cezaevlerindeki hak ihlallerinin de tecrit ile bağlantılı olduğuna işaret eden Tüm, “İmralı'daki her hak gaspı, diğer cezaevlerine yayılır. Bundan dolayı kamuoyunun İmralı tecridine karşı ses çıkarması, sesini yükseltmesi gerekiyor. O nedenle tecrit koşullarının ortadan kaldırılması gerekiyor” dedi.    MA / Müjdat Can