Yıl boyunca direnenler bir araya geldi 2022-01-02 14:04:57 İSTANBUL - Yıl boyunca sokaklarda ve meydanlarda işsizliğe, sömürüye ve hukuksuzluklara karşı mücadele edenler, BMG’nin düzenlediği halk forumunda bir araya gelerek, mücadelenin ortaklaşması gerektiğini söyledi. Birleşik Mücadele Güçleri (BMG), “Yolsuzluğa, işsizliğe karşı birleşirsek kazanırız” şiarıyla Kartal’da bulunan Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde halk forumu düzenledi. Foruma, Türkiye ve bölge kentlerinden yıl boyunca sokak ve meydanlarda olan birçok kişi katıldı. Foruma, Urfa’nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018’de AKP’li Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından katledilen Şenyaşar ailesi adına Ferit Şenyaşar, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Murat Çepni, direnen işçiler, Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri yanı sıra üniversiteli öğrenciler, katık atık işçileri ve birçok kesimden kişi katıldı. TECRİDE TEPKİ   Forumun düzenlendiği salona, “Savaşa, işgale, tecride karşı birleşirsek kazanırız”, “Kadın katliamlarına karşı birleşirsek kazanırız” ve “Emek sömürüsüne karşı birleşirsek kazanırız” yazılı pankartlar asıldı. Forum, saygı duruşu ve yıl boyunca sokaklarda direnlerin direnişini yansıtan sinevizyon gösterimi ile başladı.      BİRLİKTE MÜCADELE   BMG adına açılış konuşması yapan Senar Şat, Türkiye’de sol ve sosyalistlerin 50 yıldır mücadele ettiğini ve büyük bir deneyim sahibi olduğuna işaret eden etti. Parçalı mücadeleleri bir araya getirmek üzere BMG’yi kurduklarını söyleyen Şat, amacın bu güçleri aynı çatı altında tutup işsizliğe, hukuksuzluğa ve sömürüye karşı çıkmak olduğunu söyledi. Kurulduktan sonra ezilen ve sömürülenlerin sesi olduklarını ifade eden Şat, birlikte mücadele çağrısı yaptı.    KOD-29 DEVLET POLİTİKASIDIR   Kod-29 ile işten atılan Sinbo İşçisi Dilbent Türker, Kod 29’un bir devlet politikasını olduğunu söyledi. 1 seneye yakındır Kod-29’a karşı direndiklerini ifade eden Türker, devletin işçi ve emekçilere nasıl davranıldığının belli olduğunu kaydetti. Kod-29’a karşı eylemsellik süreçlerinden bahseden Türker, “İki işçi Ankara’ya yürüdük. Önümüze bir ordu yığıldı ama mücadelemize devam ettik. Bu karanlığı parçalamak için bir araya gelmeliyiz. Eğer bir araya gelmezsek kazanımlarımızdan da oluruz” dedi.    ‘CEZAEVLERİ, CENAZEVLERİNE DÖNÜŞTÜ’   Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ) üyesi Hıdır Sabur da cezaevlerinde hak ihlallerinin her geçen gün arttığına dikkat çekerek, cezaevlerinin cenaze evlerine dönüştüğünü vurguladı. Anayasa’nın 19’uncu maddesine işaret eden Sabur, “Salgın döneminde 150 bin adli tutuklu bırakılırken, bir siyasi tutuklu bırakılmadı. Tam tersi bırakılmamak için cezaevlerinde gözlem kurulları oluşturuldu ve infazları yakıldı. Anayasanın 10’uncu maddesi yaşam hakkı kutsaldır diyor. Geçen hafta 8 tutsak yaşamını yitirdi. Bin 600 hasta tutsak var. Biz konuda tutsak aileleri olarak hapishaneler ölüm evi olmasın diye eylemler yaptık ve bu ihlaller de son buluncaya kadar eylemlerimize devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.   ‘YAN YANA DURMAK GÜÇ VERİYOR’   İstanbul KHK Platformu üyesi Ömer Bilal Karakaya, 6 yıl önce KHK’yle işten atıldıklarını paylaştı. Karakaya, kamu emekçilerinin bir torbaya koyulup atıldığını belirterek, “Bu torbanın içerisinde her kimlikten insan vardı. Ama bizim bu torbadan omuz omuza vererek çıkacağımıza inanıyorum. Yan yana durmak çok güç veriyor” dedi.    Forum katılan işçi, emekçi ve kadınların konuşmalarıyla devam ediyor.