MİT ajanlık dayattı, KDP sınır dışı etti 2022-01-04 11:14:14   HABER MERKEZİ - MİT’in ajanlık dayatmalarını reddeden Hamdullah Aktaş, KDP tarafından sınır dışı edildi.    Türkiye’de haklarında açılan davalar nedeniyle Federe Kürdistan Bölgesi’ne göç eden Kürtler, bu kez Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) baskılarıyla karşı karşıya kalıyor. Sadece son bir ayda Hasan Kaçar, eşi ve 2 çocuğu ile Güngör Alp, KDP güçleri tarafından “oturum izni” olmadığı gerekçesiyle sınır dışı edildi.    Türkiye’de hakkın açılan davalar nedeniyle 2012’de Federe Kürdistan Bölgesi’ne göç ederek, Duhok’ta yaşamaya başlayan Hamdullah Aktaş, bu kez KDP’nin tehditlerine maruz kalmaya başladı. Maruz kaldığı baskıları Rojnews’e anlatan Aktaş, 4 yıl önce yaşadığı bir olayı “Bir gece üç araçla evimi bastılar. Bana ‘Eğer gitmezsen ya seni öldüreceğiz ya da Türkiye’ye teslim edeceğiz’ dediler. Onlara da söyledim, burada çalıştım, 17 aydır burada çalışıyorum ve maaşımı alamıyorum. Hakkımı verin, buradan gideyim dedim. Bana ‘senin böyle bir hakkın yok, buradan gitmen gerekiyor’ dediler. Bir saat kadar konuştuk. İçlerinden birini tanıyorum, adı Yunus Barzani’ydi ve sonunda bana, ‘Eğer Duhok’tan çıkmazsan, seni ibret olsun aracıma bağlayıp Duhok’ta gezdireceğim’ dedi. Bende gitmeyeceğim, elinizden ne geliyorsa yapın dedim” şeklinde anlattı.   Birkaç gün sonra kimliği belirsiz bazı kişilerin kendisini arayıp Zaho’ya gelmesini istediğini aktaran Aktaş, “Zaxo’ya gittim. Orada 2 kişi bana Güney Kürdistan’a neden geldiğimi sordu. Onlara ben Kürt’üm, Türkiye’de ceza aldım, bunun için buraya geldim. Avrupa’ya gidebilirim ama Kürdistan benim toprağım olduğu için geldim” diye belirtti.   AJANLIK TEKLİFİ    Bu görüşmede ajanlık dayatmasına maruz kaldığını dile getiren Aktaş, “Zaxo’da kendileri için ajanlık yapmamı istediler. Bana bir çek verdiler ve ne kadar paraya ihtiyacım varsa yazmamı istediler. Para karşılında onlara çalışmamı istediler. Bana, ‘Seni Maxmur ve Kandil’e göndereceğiz, bize o yerlerden bilgi getireceksin’ dediler. Onlara dedim ki, beni burada öldürseniz de ben yapmayacağım dedim. Sonra da bana ‘ya bizimle çalışacaksın ya da buradan çıkacaksın’ dediler. Bana verdikleri çeki geri verdim. Ne MİT’çi olacağım ne de ajanlık yapacağım. Bana dediler ki, ‘Seni Türkiye’ye teslim edeceğiz’ dediler. Bende minnetsizim, siz biliyorsunuz dedim. İçlerinden biri bana, ‘buradan git, burada kalıp, yaşayamazsın. Senin yol paranı veririz’ dedi. Paranıza ihtiyacımın olmadığını söyledim” ifadelerini kullandı.   ARAÇLA SALDIRI   Baskılar nedeniyle Duhok’tan Hewlêr’e, daha sonra Süleymaniye’ye geçen Aktaş, burada da MİT ve KDP’nin ajanlık baskılarının devam ettiğini söyledi. Aktaş, “Elimizde belgeler de var. Süleymaniye’ye geldikten sonra telefon ve Facebook ile ajanlık yapmamız için baskı yapıyor. Onlara kişi para karşılığında ajanlık yapmamız istendi. 10 gün önce biri bana bir araçla saldırdı ve Türkçe konuşuyordu. Kendimi aracın önünden çekmeseydim, bana çarpacaktı. Eğer birisi iradesine sahipse ve kişiliğini iyi biliyorsa, ajanlığı kabul etmez. Başur’da yaşayan Kuzeyli tüm yurtseverlerden ajanlığı kabul etmemeye çağırıyorum. Her zaman ölüm vardır, ama görkemli bir ölüm olsun” diye konuştu.