Tutuklu aileleri Ankara’dan seslendi: Bu gidişat felaket getirir 2022-01-05 09:52:25 ANKARA - Adalet taleplerini Ankara’ya taşıyan tutuklu aileleri, bu gidişatın Türkiye’ye felaket getireceğini belirterek, yakınlarının serbest bırakılmasını istedi.  Hasta ve infazı yakılan tutukluların ailelerinin Diyarbakır’da başlattığı Adalet Nöbeti 51’inci, Van’da 30’uncu gününde devam ediyor. İstanbul, Mersin, Van, Şırnak, Siirt, Hakkari, Batman, Mardin ve Diyarbakır’dan bir araya gelen aileler, cezaevlerinde artan hak ihlallerinin sonlandırılması, hasta tutukluların tahliye edilmesi talebini Ankara’ya taşıdı. Dün Halkların Demokratik Partisi (HDP) Meclis grup toplantısına katılan aileler, taleplerini iletmek istedikleri Adalet Bakanlığı’na gitmek istediklerinde polis saldırısına uğradı.   Tutuklu yakınları, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Bünyamin Şeker ve Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) Eşbaşkanı Ahmet Doğan ile birlikte İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi ve Gelecek Partisi’ni ziyaret etti. Tutuklu yakınlarından oluşan heyet, talepleri kapsamında bugün temaslarını DEVA Partisi, EMEP, Sol Parti ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na (TİHV) yapacakları ziyaretlerle sürdürecek.   SESLERİNİ DUYURMAK İÇİN GELDİLER   Tekirdağ F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tekli hücrede tutulan Erdal Özel’in ablası Kumru Akgül, İstanbul’dan Ankara’ya “adalet” talebiyle geldiklerini belirterek, iktidara ve Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulundu. Karşılaştıkları polis saldırısına tepki gösteren Akgül, “Tutuklularımız hastadır. Cezaevlerinden tabutların çıkmasını istemiyoruz. Adalet istiyoruz. Adalet Bakanı’na sesleniyoruz, ‘Biz adalet istiyoruz.’ Çocuklarımız tedavi edilmiyor. Dünyaya sesimizi duyurmak istiyoruz. Ankara’ya sesimizin duyulması için geldik” dedi.   ‘TÜLBENTLERİMİZDEN KORKTULAR’   Onurlu bir barış istediklerini de sözlerine ekleyen Akgül, “Çocuklarımız cezaevlerinde çürüsün diye dünyaya getirmedik. Biz anneyiz ama polislerin gözlerinden bize karşı öfke akıyordu. Bizim beyaz tülbentlerimizden, elbiselerimizden, gölgemizden korktular. Biz onlardan ev, mal, mülk istemiyoruz. Çocuklarımızı istiyoruz. Çocuklarımız o hücrelerden çıkarılsın. Tutuklular süngerli odadan işkenceye her şeye maruz kalıyorlar. Bugün bize yapılan zulüm ve vahşete karşı tüm dünya sesimizi duysun. Silahsızdık, tek silahımızı beyaz tülbendimizdi. Günah değil mi? Biz adalet istiyoruz” diye belirtti.   HASTA TUTUKLULAR TAHLİYE EDİLMELİ    Şırnak’ın Silopi ilçesinden gelen tutuklu yakını Rahime Sidar, 12 yıldır tutuklu babası Mustafa Sidar için adalet talebini dile getirdi. Sidar, “Babamın tansiyonu, kolesterolü var. Gözlerinde rahatsızlıkları var. Onun yaşındakilerin cezaevinde değil, torunlarının içinde olması gerekir. Tüm tutukluların serbest bırakılmasını istiyoruz. Elbise gönderiyoruz vermiyorlar. Kantin ücretleri yüksektir. Gece 3-4’te baskın yapılıyor. Görmedikleri eziyet kalmadı. Hasta tutukluların hepsi tahliye edilmelidir. Diğer tutuklular üzerindeki baskılar da son bulsun” çağrısında bulundu.   ‘ADALET İSTİYORUM’    Silivri Cezaevi’nde tutuklu oğlu Xemgin Karakaş için adalet talebini Ankara’ya taşıyan Cemile Karakaş, “Dünyada olmayan bir cezalandırma sistemi ile karşı karşıyalar. Adalet istiyoruz. Adalet için geldik, tutukluların koşullarının düzeltilmesi için geldik. Zorbalık ve zulümlerin kaldırılması için çağrı yapıyoruz. 18 yaşında oğlum cezaevine girdi. Silivri’de kalıyor. Çocuğum için adalet istemeye devam edeceğim. Oğlum müebbet ile 15 yıl ceza aldı. Bu cezayı hak etmedi. Gerekirse dünyayı gezip, adalet isteyeceğim” ifadelerini kullandı.   ‘ÖLÜMLER CİNAYETTİR’   Mardin’den gelen hasta tutuklu Hakkı Turgay’ın babası Arif Turgay da cezaevlerinin durumunun her geçen gün kötüye gittiğini belirtti. Bir ayda cezaevlerinde 6 tutuklunun yaşamını yitirdiğini hatırlatan Turgay, “Bunlar normal bir ölüm değildir. İhmalkarlıktır, bir nevi cinayettir. Bu cinayetlerin devam etmemesi için Ankara’ya geldik. Adalet Bakanlığı ile görüşmek istedik. Bizlere müdahale edildi. Çocuklarımızın hastalıkları gün be gün ağırlaşıyor. Cezaevlerinde tecrit, işkence her türlü insanlık dışı muamele devam ediyor” diye konuştu.   DARBE DÖNEMLERİNİ ARATIYOR   12 Eylül darbe döneminde tutuklanan ve yıllarca cezaevinde kalan Turgay, “O dönemde kaba ve fiziki işkence yapılsa da o dönemin hukuku bu dönemden iyiydi. O dönemde kurumlar cevap veriyordu. Bugün cevap dahi verilmiyor. Hukuk diye bir şey kalmadı. Tüm siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine, hükümete çağrı yapıyoruz. Bu gidişat doğru bir gidişat değil, Türkiye’ye felaket getirecektir. Gün be gün cezaevlerinin koşulları ağırlaşıyor. Bu yüzden herkes sorumludur. Biz sadece çocuklarımız için değil, herkes için adalet istiyoruz. Bunu bize yapanlara dahi adalet istiyoruz” dedi.   ADALET ARIYORLAR    Bir kızı Şakran’da bir kızı Gebze’de tutuklu bulunan Zeynep Calıhan da, seslerini duyurmak için geldikleri Ankara’da saldırıya uğradıklarını dile getirdi. Tüm yetkililerle görüşmek istediklerini dile getiren Calıhan, şunları ekledi: “Çocuklarımız tecrit içerisinde tecrit yaşıyorlar. Tutuklular tedaviye götürüyorlar ama kelepçeyi çıkarmıyorlar. Çıkarmadıkları içinde çocuklarımız tedaviyi kabul etmiyor. Hasta tutukluların bir an önce bırakılması gerekiyor. Özellikle Aysel Tuğluk’un bırakılması gerekiyor. Bu ülkede adalet yok. Adalet olsaydı, Bahçelievler’de silahla HDP’yi bastılar. Götürdüler Çağlayan’da serbest bıraktılar. Adalet bu mu? Biz bu adaleti kabul etmiyoruz. Adaleti arıyoruz. Kimsenin çocuğu ölsün istemiyoruz. Adalet için geldik ama adalet yok, tekrar geri dönüyoruz. Adalet aramaya devam edeceğiz. Sonuna kadar adaleti bulmaya çalışacağız.”   CEZAEVLERİ BOŞALTILMALI   Tutuklu Necla Atak’ın annesi Emine Atak, barış, özgürlük talebiyle Ankara’ya geldiklerini söyledi. Yıllardır barış mücadelesini verdiklerini ifade eden Atak, “Biz 30 yıldır her barış dediğimizde onlar ölümler, baskılarla, tutuklamalarla karşılık verdi. Köylerimizden çıkardılar yetmedi, şehirlerde evlerimizi viran ettiler. Buna rağmen barış istiyoruz. Barış için Meclis’e geldik. Cezaevlerinin boşaltılmasını istiyoruz. Ancak Meclis kapısında barış diyen annelere baskı yaptılar, saldırdılar, darp ettiler. Asker, polis de ölsün istemiyoruz. Bu yüzden barış diyoruz. Emine Şenyaşar yeri kazıyor adaleti arıyor. 57 yaşındayım bugüne kadar adalet görmedim. Yıllardır işkence, baskı görüyoruz. Bir çözüm istiyoruz” şeklinde konuştu.   MA / Berivan Altan