Muhalefetten 'Öğretmenlik Kanun Teklifi'ne tepki: Geri çekilsin 2022-01-10 22:24:30 ANKARA - AKP’nin komisyona getirdiği 12 maddelik “Öğretmenlik Meslek Kanun Teklifi”ne tepki gösteren muhalefet, “Böyle meslek kanun teklifi hazırlanmaz” eleştirisinde bulundu.   AKP milletvekilleri tarafından getirilen Öğretmenlik Meslek Kanun Teklifi (ÖGMT) görüşmeleri Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda görüşülüyor. AKP tarafından getirilen kanun teklifine ilişkin Sinop milletvekili Nazım Maviş, açıklamalarda bulundu. Kanun teklifinde 3600 ek gösterge, mesleğinin kariyer basamakları, aday öğretmenlik ve aday öğretmenlik sınavının kaldırılması, sözleşmeli öğretmenlerin can güvenliği ve sağlık özlüğü hususu bu çalışmalarda öne çıktığını öne süren Maviş, şunları söyledi: “Teklifimizle birlikte öğretmenliği bir kariyer mesleği olarak tanımlıyoruz. Böylece, gelişim temelli bir sistem içerisinde adaylık, öğretmenlik, uzman öğretmenlik ve başöğretmenliğin hakları, görevleri ve sorumluluklarını netleştiriyoruz. Ayrıca, öğretmenlikte adaylık kaldırma sınavını artık kaldırıyoruz. Yine, öğretmenlikte on yılını doldurmuş öğretmenlerimize uzman öğretmenlik imkânını veriyoruz ve uzman öğretmenlerimize ilgili katsayı gereği maaşlarında 1.000 TL’nin üzerinde artış sağlayacak bir imkân sunuyoruz. Bu öğretmenlerimiz arasından yüksek lisans yapmış olanlar ise sınavdan muaf tutuluyor. Yine on yıl uzman öğretmen olarak çalışmış arkadaşlarımız, başöğretmenlikle ilgili eğitimlerini tamamlayıp sınavdan başarılı olmaları durumunda başöğretmen olacaklar ve yine ilgili katsayı çerçevesinde aldıkları maaşlarında da buna mütenasip bir artış olacak, doktora yapmış öğretmenlerimiz de bu sınavdan muaf olacak.”   AKP’li Maviş ardından CHP milletvekilleri tarafından verilen Anayasa’ya aykırılık önergesi görüşüldü. CHP Ankara Milletvekili ve komisyon üyesi Yıldırım Kaya, kanun teklifinin Anayasa’ya aykırı olduğunu belirtti.    Yıldırım, tarafından yapılan madde madde aykırılık tespitleri şöyle: “Teklifin 3’üncü maddesinin birinci fıkrasında ‘Öğretmenlik, eğitim öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan bir ihtisas mesleği’ denilmektedir. Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 43’üncü maddesinde yer alan ve ‘öğretmenlik’ ibaresinden sonra gelen ‘devletin’ ibaresi, bu teklifte yer almamaktadır. Anayasa’nın 174’üncü maddesinde yer alan 3 Mart 1340 sayılı ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu'nun 1’inci maddesi, ‘Türkiye dahilindeki bütün müessesatı ilmiye ve tedrisiye Maarif Vekaletine merbuttur’ normu gereği, Türkiye dahilinde bütün eğitim öğretim faaliyetleri Millî Eğitim Bakanlığına bağlıdır. ‘devletin’ ibaresi çıkarılarak, eğitim ve öğretim faaliyetleri, devletin denetim ve gözetiminde bir eğitim öğretim faaliyeti olarak nitelendirilmediğinden Anayasanın 174’üncü maddesine, Anayasa’nın 42’nci maddesinde hükmüne aykırıdır.   * Yine teklifin 3’üncü maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan ve öğretmenlik mesleğini kariyer basamaklarına ayıran  kısım Anayasa'nın 55’inci maddesinde “Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır’ aykırıdır.   * Öğretmenliğin teklifin 3’üncü maddesinde olduğu gibi kariyer basamaklarına ayrılması öğretmenler arasında nitelik farkının olduğu düşüncesini yaratacağından eğitim hakkının herkese eşit bir biçimde savunulmasını, yararlandırılmasını sakatlayıcı bir sonuç doğuracaktır. O nedenle teklifin 3’üncü maddesinin (4)’üncü fıkrası ve kariyer basamaklarını düzenleyen 5 ve 5’ncı maddeler Anayasa’nın Başlangıç bölümüne, 2’nci maddesinde yer alan hukuk devleti ilkelerine aykırıdır.    * Teklifin 4’üncü maddesini n (2)’nci fıkrasında ‘Öğretmenler, öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarından ve bunlara bağlı denkliği kabul edilen yurt dışı yükseköğretim kurumlarından mezun olanlar arasından seçilir’ denilmektedir. Kimlerin nasıl seçileceği, kamu ve özel öğretim kurumları için kim tarafından nasıl seçileceği açıkça belirtilmemiştir. Bu açıdan bu fıkra hukuk devletinin belirlilik ilkesini içermediğinden Anayasa’nın 2’nci maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesine aykırılık içermektedir.    * Teklifin 5’inci maddesinin (1)’inci fıkrasına göre aday öğretmenliğe atanabilme şartlarından birisi Millî Eğitim Bakanlığınca ve/veya Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılacak sınavlarda başarılı olmaktır. Aday öğretmenlik sınavında başarılı olunması memurların atamalarına ilişkin bir koşul olması itibarıyla Anayasa’nın 128’inci maddesi uyarınca kanunla düzenlenmesi gereken bir konudur. Bu nedenle Anayasa’nın 128 ve 7’nci maddesine aykırıdır.    * Teklifin 5’inci maddesi aday öğretmenliğe atanmadan 4/7/20 21 tarih 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu’na göre güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olması şartı getirilmektedir. Teklifte ‘ve/veya’ ibaresine yer verilerek aday olmak için güvenlik soruşturması mı, arşiv araştırması mı yapılacağına dair takdir hakkı yürütmeye bırakılmaktadır. Teklifin bu hükmü bu şekliyle Anayasa’nın 7’nci maddesine, yasama yetkisinin devredilemeyeceği hükmüne aykırıdır. Anayasa’nın 70’inci maddesinde yer alan ‘Hizmete alınmadan görevin gerektirdiği niteliklerden başka bir ayrım gözetilemez’ ibaresine de aykırıdır.    * Teklifin 5’inci maddesinin (4)’üncü fıkrası aday öğretmenlerin adaylık dönemlerinde görevlerinin sonlandırılmasını düzenlemektedir. (4)’üncü fıkranın (c) bendi “Adaylık sürecinde aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alanların” biçimindedir. Bahsedilen cezalar devlet memurlarının adaylık süreci kalktıktan sonra asaleten çalıştığı bir dönemde alındığında görevine son verilmesi sonucunu doğurmaktadır. Aday öğretmenin, asil memur statüsünü kazanmış öğretmenin haklarına sahip olmasa da bu cezayı aldığında üç yıl süreyle öğretmenliğe tekrar başvurmasının engellenmesi Anayasa’nın 13’üncü maddesindeki ölçülülük ilkesine, 14’üncü maddesine aykırıdır.   * Kanun teklifinin 6’ncı maddesinin (1)’inci fıkrasının (b) bendinde ‘Mesleki gelişim alanlarında uzman öğretmenlik için öngörülen asgari çalışmaları tamamlanmış olan’ denilmektedir. Burada geçen ‘asgari çalışmalar’ın ne olduğu belli değildir. Ayrıca, bu çalışmaların tamamına dönük bir açıklayıcı ibare bulunmadığından asgarisi nasıl belirlenecektir? Teklifin bu bendi, Anayasa’nın 2’nci maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesine; 128’inci maddesine ve bu yetki devredilemez olduğundan 7’nci maddesine aykırıdır.   *Teklifin 6’ncı maddesinin birinci fıkrası uzman öğretmenliğe atanmak için bir yazılı sınav öngörmektedir. Görüldüğü üzere, teklif bu sınavın kim tarafından yapılacağını belirtmemektedir. Düzenleme belirlilik içermediğinden Anayasa’nın 2’nci maddesinin öngördüğü hukuk devleti ilkesine, 128’inci maddeye dolayısıyla da yasamanın belirlemesi gereken bir durumun yürütmeye bırakılmış olunmasından dolayı Anayasa’nın 7’nci maddesine aykırıdır.    *Teklifin 6’ncı maddesinde uzman öğretmenler için öngörülen durumun bir benzeri ikinci fıkrada başöğretmenliğe atamada da yer almaktadır. Anayasa’nın 128’inci maddesine dolayısıyla Anayasa’nın maddesine de aykırı bir düzenlemedir.”   CHP’NİN ÖNERGELERİ REDDEDİLDİ   Muhalefetin Anayasa’ya aykırılık üzerinden tartışma yürütülmesi önerisi ise AKP’li Komisyon Başkanı Emrullah İşler tarafından önerge denilerek, yapılan oylamada AKP ve MHP tarafından reddedildi. CHP tarafından verilen teklifin öğretmenlik mesleğiyle ilgili hususların tamamını kapsanması ve mevcut maddeleri üzerinde tadilat yapılması, bazı maddelerinin ise geri çekilmesi amacıyla iade edilmesi önergesi, teklifin tüm partilerin eşit şekilde temsil edileceği alt komisyona havale edilmesi, komisyonların kendilerine havale edilen kanun tekliflerini birlikte görüşülmesine dair önergeler AKP ve MHP tarafından reddedildi.   İYİ PARTİ: SENDİKALARI DUYMADINIZ MI?   Kanun teklifinin geneli üzerine söz alan İYİ Parti milletvekili Şenol Sunat, “Bu teklif öğretmenler için tam bir hayal kırıklığı. Öğretmenlerin görüşlerini aldınız mı? Sendikaların, eğitim uzmanlarının, eğitim STK’lerinin görüşlerini aldınız mı? Bütün sendikalar, eğitim sendikaları birleşti bu konuda: ‘Böyle bir öğretmenlik meslek kanunu olmaz’ diye. Bunu duymadınız mı? Kulaklarınızın sağır olmaması gerekiyor” sözleriyle eleştirdi.   12 maddelik teklifi “sözde meslek kanunu” olarak tanımlayan Sunat, “Taslakta yönetmeliklere havale edilmiş de birçok konu var” dedi.   ‘MÜLAKAT KALDIRILSIN’   Teklifin 8’inci ve 11’inci maddesindeki 3600 ek göstergenin hem de kariyer basamaklarına ilişkin tazminat düzenlemesinin 2023 yılında yürürlüğe girmesinin ayrı bir garabet olduğunu da sözlerine ekleyen Sunat, “Teklifte açık olmayan diğer bir konu ise 3600 ek göstergenin başöğretmenlik kariyer basamağına bağlanıp bağlanamadığı konusu ki öğretmenler bunu da çok soruyor. 3600 ek göstergenin sadece 1’inci derecedeki öğretmenlere verilmesinin de büyük huzursuzluklara yol açacağını düşünüyorum. Öğretmenliğin kabul sürecinde mülakat sistemi mutlaka kaldırılmalıdır. Kamuoyundaki paylaşımlarda mülakatın liyakate göre değil biate yönelik olduğu kanaati hâkimdir” ifadelerini kullandı.   KARABIYIK: YAPILAN YANLIŞTIR   Anayasa Mahkemesi’nin kısmen iptal ettiği ve uzun yıllardır yapılmayan hiyerarşik dizilime tabii tutan bir düzenlemenin de teklifte yer aldığını söyleyen CHP milletvekili Lale Karabıyık, “Buna göre öğretmenlik mesleğini adaylık, öğretmenlik, uzmanlık ve başöğretmenlik olarak da 4 rütbe grubuna ayırıyor. Taslakta, sözleşmeli öğretmenliği kalıcı hâle getiren bir madde. Bir de 3600 ek gösterge dışında 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'ndaki maddelerin aynısının kopyalanmış olduğunu görüyoruz.  Anayasa Mahkemesine götürülmesi gereken, Anayasa’ya aykırılıkları olan bir metni oldubittiye getirmeye çalışıyoruz. Lütfen bu yapılan yanlıştır, aslında büyük bir kitleye yapılan ayıptır” eleştirilerinde bulundu.   AYM’NİN KARARINI HATIRLATTI   HDP Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki de AYM tarafından daha önce iptal edilen kanuna dikkat çekti. “Eminim teklif sahipleri de bu karardan haberdardır ve eminim hepsi okumuştur, eminin hepsi hazırlanmıştır ama bizce bu teklifte hâlâ Anayasa’ya aykırılıklar devam ediyor” diyen Tiryaki, “Şimdi, bu kariyer basamakları meselesi 6’ncı maddede düzenleniyor, uzman öğretmenlik sınavına kimler girebilecek? Şimdi, bu uzman öğretmenlik eğitim programını kim düzenleyecek, ne zaman düzenleyecek, sadece on yılını tamamlamış olanlar mı bu sınava katılabilecek, katılacakları Bakanlık mı seçecek, ne kadar kontenjan ayrılacak, buna isteyen herkes girebilecek mi? 500 bin öğretmene eğitim mi vereceğim diyorsun? Türkiye'nin bütçesinin tamamımı ayırsan, bütün kaynaklarını ayırsan sen altı ayda bütün öğretmenlere veremezsin. Böyle bir şey yok yani” dedi.   ‘ÖĞRETMEN ADAYLARINA AYLIK KESME CEZASINA ELEŞTİRİ’   “Nedir bu mesleki gelişim? Hizmet içi eğitimle mi olacak, nasıl olacak?” diye soran Tiryaki, “Hangi disiplin cezalarını alan kişilerin hangi görevlere getirilmeyeceğini kırk yıldır 657 sayılı Yasa düzenlemiş ve bunlar çok üst düzey kamu görevliliğidir; daire başkanlığı ve üstü, bölge ve il başkanlığı gibi, valilik ve büyükelçilik gibi görevlerdir. Aylıktan kesme ve üstü ceza alanların bu görevlere getirilemeyeceğini yasa düzenlemiş. Şimdi, siz, neredeyse öğretmenlik gibi bir mesleği büyükelçilik gibi, valilik gibi, bölge müdürlüğü gibi ‘Kademe ilerlemesini durdurma cezası alanları ben uzman öğretmen yapmayacağım’ diyeceksiniz. Yirmi yıllık öğretmen ki bu ülkede disiplin cezalarının nasıl verildiğini hepimiz biliyoruz” dedi.   AKP’li Zehra Taşkesenlioğlu Ban’ın “Validen mi üstündür bir öğretmen? Büyükelçiden mi üstün olabilir? Nasıl bunu söyleyebiliyorsunuz?” sözlerine Tiryaki, “Evet, evet, üstündür” diyerek, karşılık verdi.   ‘ALT KOMİSYONA ÇEKİLSİN’   Tiryaki, “Alan öğretmenleri, meslek öğretmenleri, sınıf öğretmenleri; bu öğretmen statüleri neden bu kanun teklifinde yok? Yani illa bunlar yönetmelikte mi düzenlenecek? Bunların hepsi… Bir meslek kanunu yapıyorsunuz, bu meslek kanununda ana branşları yazabilirsiniz. Müdür, müdür yardımcılığı, başyardımcılık, koordinatör müdür yardımcılığı, atölye ve laboratuvar şeflikleri niye bu kanun teklifinde yok? Öğretmenlerin görevleri neden bu kanun teklifinde yok? Yani bir yasa, meslek kanunu çıkaracaksınız ama görevlerini yönetmelikte mi düzenleyeceksiniz? Eğer gerçekten iyi bir öğretmenlik meslek kanunu yapacaksanız- zaman geç değil; teklif için bir alt komisyon oluşturalım, alt komisyonda bunu ayrıntılı biçimde tartışalım, çok daha iyi bir kanun yapılacağını düşünüyorum. Sadece 3600 ek gösterge getirmekse bunu çok daha iyi yapabilirdiniz, kendinizi de tartıştırmazdınız” ifadelerini kullandı.