Hebîb: DAİŞ'in saldırılarında devletlerin gizli elleri de var 2022-01-23 12:30:05   HESEKÊ - Cizre Bölgesi Yasama Meclisi Eşbaşkanı Hikmet Hebîb, DAİŞ’in Hesekê’ye yönelik saldırının Türkiye ile bağlantılı olduğunu belirterek, “Planlı bir saldırıdır ve bu konuya müdahale eden büyük devletlerin gizli elleri de var" dedi.    Kuzey ve Doğu Suriye’nin Hesekê kentinde DAİŞ’lilerin tutulduğu Sinaa Cezaevi’ne dönük 20 Ocak’ta gerçekleştirilen saldırı sonrası İç Güvenlik Güçleri'nin başlattığı operasyon 3’üncü gününde devam ediyor. Cizre Bölgesi Yasama Meclisi Eşbaşkanı Hikmet Hebîb, saldırılara ilişkin Hawar Haber Ajansı’na (ANHA) değerlendirmelerde bulundu.   DAİŞ’lilerin bölgenin güvenliği ve istikrarı üzerinde tehlike oluşturduğunu belirten Hebîb, “DAİŞ tehlikesi henüz bitmiş değil. Özellikle Türk Devleti olmak üzere bölgedeki devletlerin desteğiyle hücreleri halen var. DAİŞ coğrafik açıdan yok edilmiş olabilir fakat halen örgütleri ve bölgede fikirsel olarak varlığını koruyor. Bu bağlamda sadece Kuzey ve Doğu Suriye üzerinde değil bütün Ortadoğu üzerinde tehlikedir” dedi.   AMAÇ İSTİKRARI BOZMAK   Hesekê’deki cezaevi saldırısının planlı olduğunu vurgulayan Hebîb, “Sinaa Cezaevi’ne dönük saldırı basit değildir. Planlı bir saldırıdır ve bu konuya müdahale eden büyük devletlerin gizli elleri de var içinde. Şüphesiz geçtiğimiz yıllarda Türkiye’nin dünyadaki bütün DAİŞ teröristlerine kapıları açıp destek verdiğini gördük” diye belirtti. DAİŞ’in Kobanê direnişiyle yenilgiye uğratıldıktan sonra Türkiye’nin doğrudan bölgeye müdahale ettiğini hatırlatan Hebîb, Türkiye’nin SİHA’larla bölgede çok sayıda kişiyi hedef aldığını sözlerine ekledi. Hebîb, saldırıların amacının bölgedeki istikrarı ve güvenliği yok etmek olduğunun altını çizdi.      ULUSLARARASI GÜÇLERE ÇAĞRI   DAİŞ’in Türkiye’den istihbarat ve yardım aldığına dikkat çeken Hebîb, “Sinaa Cezaevi’ne dönük düzenlenen saldırıda bölgenin güvenliği ve istikrarı üzerinde çıkarı olanları gördük. İç Güvenlik Güçleri oradaydı ve Til Temir’den Hesekê’ye yardım için giden güçler insansız hava araçlarıyla doğrudan hedef alındı” dedi. Türkiye ve desteklediği paramiliter yapıların kontrolünde olan bölgelerde DAİŞ’in tekrar örgütlendiğini söyleyen Hebîb, “Bu DAİŞ’e desteğin farklı bir boyutu. İşgal bölgelerindeki grupları ve gizli hücreleri destekliyor. Bunun için uluslararası toplum, sorumluluklarını yerine getirmeli ve gruplara destek veren Türkiye’ye sınır koymalı” ifadelerini kullandı.    ŞAM KAOS PEŞİNDE   Şam Hükümeti’nin bölgede kaos çıkarmak için yalan bilgi yaydığına değinen Hebîb, bölgede yaşayan halklara söylentilere karşı dikkatli olması uyarısında bulundu. İç Güvenlik Güçleri, Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ve bölge halkına inançlarının sonsuz olduğunu kaydeden Hebîb, devamında şunları söyledi: “Uluslararası toplumun sorumluluğu büyük. Bu dosyaya yaklaşım adil olmalı. Uluslararası topluma düşen görev bu teröristlerin yargılanması için özel bir mahkeme kurmak. Fakat uluslararası çıkarlar her şeyden önce geliyor ve bu mahkeme kurulduğu zaman Türkiye ile diğer devletlerin, teröristlere yardım ettiği yönünde itiraflar gelecek. Bu bağlamda uluslararası toplumun mahkeme kurulmasını göz ardı ediyor. Her zorlu süreci aştığımız gibi bu zorlu süreçten de geçeceğiz. Şehitlerin kanı sayesinde elde edilen kazanımları korumak herkesin sorumluluğudur. Bütün Suriyelileri kapsayan demokratik bir projeye sahibiz. Önümüzdeki süreçlerde bu projeyi geliştirip uluslararası toplumu ve aktif devletleri Türkiye’nin sınırlandırılması ve terörist gruplara desteğini ortaya çıkarmak için çalışacağız.”