Bakırköy Cezaevi'nden Adalet Nöbeti'ndeki ailelere mektup 2022-01-24 15:09:52 DİYARBAKIR - Bakırköy Kadın Cezaevi’nde bulunan tutuklular, Adalet Nöbeti eylemlerini sürdüren ailelere gönderdikleri mektupta, “Eylemleriniz ve duruşunuz özgür günleri getirecek” diye belirtti. Hasta tutuklular ve infaz sürelerini tamamlamalarına rağmen serbest bırakılmayan tutuklular için Diyarbakır’da başlatılan Adalet Nöbeti, 70'inci gününe ulaştı. Seslerini duyurmaya çalışan tutuklu yakınları, yine eylemlerini sürdürdükleri Diyarbakır Barosu Hizmet Binası’nda bir araya geldi. Destek ziyaretlerinin devam ettiği ailelere, bugün de Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) yöneticileri ve Gülistan Doku İçin Adalet Komisyonu üyeleri ziyarette bulundu. Aileler, nöbetleri sırasında Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan hasta tutuklu Şivekar Ataş'ın kendilerine gönderdiği mektubu basın mensuplarıyla paylaştı.    İsmi acilen serbest bırakılması talep edilen 38 ağır hasta tutuklu arasında yer alan Ataş, gönderdiği mektubunda ailelere şöyle seslendi:     "Bakırköy Cezaevindeki kadın siyasi tutsaklar olarak direniş eyleminizi canı gönülden selamlıyor ve önünüzde saygıyla eğiliyoruz. Güzel anneler, hasta tutuklular için başlatmış olduğunuz Adalet Nöbeti hem kutsal bir görev hem de insanlık onuru içindir. Sizler de biliyorsunuz tecrit tüm cezaevlerinde ağırlaşarak devam ediyor. Şartlar yaşamı olumsuz etkiliyor. Çıkarılan yeni kanunlarla tutsaklara disiplin cezaları ve hücre cezası veriliyor, infazları yakılıyor. Tutuklular ömür boyu cezaevinde tutulmak isteniyor. Tutuklular üzerinde yürütülen bu politikalar, hukuk ve insanlık dışıdır. Arkadaşımız Garibe Gezer, kısa bir süre önce Kandıra Cezaevinde yaşamını yitirdi. Gezer üzerinde sistemli bir zulüm politikası yürütüldü. Ahlak ve insanlık dışı olan bu politikaları kınıyoruz.    EYLEMLERİNİZ ÖZGÜR GÜNLERİ GETİRECEK   Değerli Anneler, hasta tutuklular her geçen gün kendi ihtiyaçlarını daha da karşılayamaz hale geliyor ve onlar için yaşam zorlaşıyor. Bu politikalarla hasta tutuklular adeta ölüme terk edilmiş durumda. Yakın zamanda kimi cezaevlerinden birkaç hasta tutuklunun ölüm haberi geldi. Cezaevleri hasta tutukluların kalabileceği yerler değildir. Hasta tutuklular bir an önce serbest bırakılmalı ve tedavi edilmelidir. Bunun için başlattığınız Adalet Nöbeti onurlu bir eylemdir.   Başta Garibe Gezer, Halil, İlyas ve Abdülrezzak Şuyur’un ailesi olmak üzere yakınları hayatını kaybeden tüm tutsak ailelerine başsağlığı diliyoruz. Umut ediyor ve inanıyoruz ki bu eylem büyüyecek, gelişecek ve amacına ulaşacaktır.    Bakırköy’de bulunan 42 siyasi kadın tutsak olarak sizleri saygıyla selamlıyoruz. Eylemleriniz ve duruşunuz özgür günleri getirecek. Sizin bu duruşunuz bizler için çok anlamlı. Bunun bilincinde olarak size mücadeleyi yürüteme sözü veriyoruz. Değerli Aileler, her zaman bizlere dönük haksızlığa karşı durdunuz. Bizler bilincindeyiz ve bunun ağırlığını taşıyoruz. Sizin eyleminizi kutluyor ve başarılarınızın devamını diliyoruz.”   71 YAŞINDAKİ ANNE: SESİMİZ DUYULSUN   Okunan mektubun ardından konuşan ailelerden Fevziye Kolakan, 70 gündür Adalet Nöbeti’nde olduklarını hatırlatarak, "Adalet için bu nöbetteyiz. Bütün hasta tutuklularımızın serbest bırakılması ve tedavi edilmesini istiyoruz” dedi.   71 yaşındaki anne, 27 yıldır tutuklu olan oğlu Ahmet ve diğer hasta tutuklular için Adalet Bakanlığı’na “Bir gün daha geç olmadan sesimiz duyulsun. Yeter artık dayanamıyoruz. Çocuklarımız için çok endişeliyiz. Tecavüzcüleri, katilleri bırakıyorlar bizimkileri neden bırakmıyorlar?” sözleriyle seslendi.   TAŞKIRAN: SORUMLULUĞUMUZ VAR    ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran ise, yaptığı konuşmada annelerin çok onurlu bir eylem gerçekleştirdiğini dile getirdi. Taşkıran, “Kürdistan'ın her yanı adalet arayan ailelerle dolu. Amed zindanı Kürt direnişinin sembolüdür. Kemal Pir'lerden bugünlere zindan direnişleri çok önemli bir rol oynadı. Bugünde annelerimiz bu direnişi başlattı. Bizler de Garibe'lerin isyanını ve zindandakilerin yalnız olmadıklarını ifade etmek için buradayız. Bu nöbetler çok önemli. Türkiye ve Kürdistan'da iktidarın zulüm ve ölüm politikasına karşı dayanışma içerisindeyiz. Bütün tutsaklara karşı bir sorumluluğumuz var" diye konuştu.   'ZİNDANLAR YIKILANA DEK MÜCADELE'     Bölgede tutuklu yakınları ile dayanışma çalışmaları yürüttüklerini belirten Taşkıran, her yerde tutsakların ve ailelerin direnişini anlatmaya devam edeceklerini söyledi. Taşkıran, “Zindanlar yıkılana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Biz de bu nöbetin bir parçasıyız. Bize her zaman güç veriyorsunuz bize kim olduğumuzu hatırlatıyorsunuz" ifadelerini kullandı.   'ÖLMELERİNE İZİN VERMEYECEĞİZ'   Nöbet eylemindeki isimlerden İnci Güler de tutuklu aileleri olarak yakınlarının zindanlarda ölmelerine izin vermeyeceklerini ifade etti. Seslerini duyurmak için yakın zamanda Ankara'ya gittiklerini, gerekirse yine gideceklerini söyleyen Güler, yetkililere “Sesimizi, çığlımızı artık duysunlar. Yıllardır devletin işkencesi ve zulmüyle karşı karşıyayız. Ağabeyim haksız yere içerde. O'nun ölmesini istemiyorum. Yeter artık, ölüm haberi almak istemiyoruz” diye seslendi.