Köpekli işkenceye Soylu savunması 2022-02-20 09:03:32   DİYARBAKIR - Menice ve Şeyhmus Yılmaz çiftini, üzerlerine saldığı köpekle yaralayan polis Serdar G., hakkında "nezakete aykırı davranıştan" açılan soruşturmada, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu üzerinden savunma yaptı.    Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Bağlar ilçesinde polis Atakan Arslan’ı öldüren Muhammed Emin Cura’nın yakalanması için başlatılan operasyon sırasında evlerinin kapısı kırılan Menice ve Şeyhmus Yılmaz çiftinin üzerlerine köpek salınması sonucu yaralanmalarına dair başlattığı soruşturmayı tamamladı. Savcı, 31 Mayıs 2020'de yaşanan olaya dair köpek belletmeni olan polis memuru Serdar G. Hakkında, “kamu görevini kötüye kullanarak kasten yaralama" suçlamasıyla iddianame hazırladı.     OLAY ANINI ANLATTI   Soruşturma kapsamında Menice Yılmaz'ın ifadesi alındı. Yılmaz, saat 24.30’da meydana gelen olay sırasında 2-3 kere patlama sesi duyduğunu ve kapı dürbününden baktığında kamuflajlı polisleri gördüğünü aktardı. Çocuklarını alıp arka odaya götürmek istediği sırada evinin kapısının kırıldığını belirten Yılmaz, o sırada 2-3 köpeğin evin içine salındığını, korkudan çocuklarla arka odaya geçtiğini ve kapıyı kapattığını söyledi. Polisin kapıyı açması için ısrar ettiğini ve kendisinin de köpekleri tutmaları durumunda kapıyı açacağını söylediğini ifade eden Yılmaz, "Açar açmaz içeriye 2 tane köpek girdi. Ben odada ayakta beklerken köpeklerden biri patileriyle benim karnıma doğru saldırdı. Polislere, ‘Köpek beni ısırdı, çekin onu desem de’, ‘Lan o seni ısırmaz’ şeklinde dalga geçer tarzda sözler söylediler. Gülüştüler. Ben yere doğru çöktüm ve köpek beni tırmalamaya devam etti. Ardından köpek çocuklarıma doğru gidince köpeği tuttular" sözleriyle yaşananları anlattı.     ÇOCUKLARIN PSİKOLOJİSİ BOZULDU    Yılmaz, olayların 7, 9 ve 11 yaşlarındaki 3 çocuğunun gözleri önünde yaşandığına işaret ederek, çocuklarının psikolojinin bozulduğunu ifade etti. Çocuklarının uykuya dalmadan önce sık sık kendisine "Anne polisler tekrar gelecek mi, köpekler yine gelecek mi?” diye sorduklarını kaydeden anne Yılmaz, bazen çocuklarının uykularından “Köpekler geliyor” sözleriyle uyandıklarını dile getirdi.     ‘YAKALA OĞLUM, SALDIR’   İfadesine başvurulan Şeyhmus Yılmaz ise, dış kapının kırılma sesiyle uyandığını ve ardından eşinin “Durun köpekleri çekin” sesini duyduğunu kaydetti. Odadan çıkar çıkmaz “Tutun, vurun, şahıs burada” diyen polisler tarafından darp edildiğini ve yere yığıldığını anlatan Yılmaz, yüzleri maskeli 15-20 özel harekat polisinin üzerine gelerek, yüzünden, burnundan ve karın bölgesinden 4-5 dakika boyunca yumruklayıp, tekmelediklerini aktardı.    Yılmaz, yaşananları şöyle anlattı: "Daha sonra polisler üzerimden çekildiler. Yanlarında bulunan 3 köpekten ikisini ‘Yakala oğlum, saldır’ diyerek, üzerime doğru bıraktılar. Bu köpeklerin renkleri kahverengiydi. Köpeklerden biri yerde bulunduğum esnada sağ kolumun omuz hizasını ısırdı. Diğeri de sol kulağımın arka kısmını ısırdı. Ben bu arada can havliyle ‘Abi ben değilim. Benim adım Şeyhmus, kimliğimi getireyim, köpekleri çekin’ diye bağırdım. Köpekler daha sonra yerde yüz üstü bulunduğum için sırt kısmımı ve sol arka bacağımı ısırdı. Bu köpeklerin saldırısı 2-3 dakika sürdü. Bu esnada kimse köpeklere müdahale etmedi ve tutmaya çalışmadı."    Yılmaz, saldırı sonrası eşinin de yaralı olduğunu gördüğünü, ambulans çağırmak istediğini ancak polisin izin vermediğini söyledi. Yılmaz, polisin evden çıkmasından sonra ambulans çağırabildiklerini aktardı.    'NEZAKET' SORUŞTURMASI   Soruşturma dosyasında Serdar G. hakkında yürütülen disiplin soruşturmasına da yer verildi. Serdar G., Diyarbakır Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu tarafından “Nezaket kurallarına aykırı tavır ve davranışlarda bulunmak” gerekçesiyle yürütülen soruşturmada, üzerine atılı suçlamayı kabul etmedi. Polis Serdar G., verdiği ifadede saldırıyı gerçekleştiren köpeklerden "Zeyna" isimli köpeğin sevk ve idarecisi olduğunu belirtti. Serdar G., köpeği tuttuğunu, Menice Yılmaz’ın köpeğe tekme atmasıyla köpeğin koruma iç güdüsüyle saldırdığını ve karın bölgesini ısırdığını, kendisinin de köpeğe hemen müdahalede bulunduğunu öne sürdü. Köpeği sakinleştirdiğini iddia eden Serdar G., o sırada Şeyhmus Yılmaz’ın köpeğe bağırıp, tekme attığını ve köpeğin yine korunma iç güdüsüyle Şeyhmus Yılmaz’a saldırdığını, hemen müdahale edip köpeği uzaklaştırdığını savundu.    SÜLEYMAN SOYLU SAVUNMASI   "Zeyna"nın eğitimini ve kendiliğinden saldırmayacağını İçişleri Bakanı Süleyman Soylu üzerinden savunan polis memuru Serdar G., "Bahse konu köpek, 2017 yılında katılmış olduğu rehine operasyonunda gösterdiği başarıdan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından ödüllendirilmiştir bir köpektir. Bu da köpeğin ne kadar iyi eğitimli olduğu ortadadır” ifadelerini kullandı.    İl Polis Disiplin Kurulu tarafından Serdar G. hakkında açılan disiplin soruşturmasında, üzerine atılı suç sübuta ermediğinden, disiplin cezası vermeye yer olmadığına karar verildi.    10 EVİN KAPISI KIRILDI   Dosyada, ev baskınlarından sonra tutulan zarar tespit tutanağına da yer verildi. 36 eve aynı saatlerde baskın yapıldığına yer verilen tutanakta, Yılmaz çiftinin oturduğu binada bulunan 28 daire ile 8 farklı adrese baskın yapıldı aktarıldı. Tutanakta, aynı apartmanda baskın yapılan 28 evin 10’nun kapısının kırılarak, eşyalara zarar verdiği kaydedildi.    DETAYLARA YER VERİLMEDİ   Soruşturmanın tamamlanması ardından hazırlanan iddianame mahkemeye sunuldu. Diyarbakır 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 2 sayfalık iddianamede, olayın nasıl geliştiğine dair bilgilere yer verilmedi. İddianamede, eğitmenin köpeğin üzerine yeteri kadar kontrolü sağlayamayarak, Şeyhmus Yılmaz’ın basit tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek şekilde, eşi Menice Yılmaz’ın ise basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek şekilde yaralanmasına neden olduğu kaydedildi.   KASTAN YARALAMA SUÇLAMASI   İddianamede, Serdar G.’nin "dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket etme suretiyle" kontrolündeki köpeğin müştekilerin yaralanmasına sebebiyet verdiği, bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği belirtildi. İddianamede, sanık polis Serdar G.’nin Şeyhmus Yılmaz’ı yaralamaktan, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) kasten yaralama suçunu düzenleyen 86’ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince 1 ile 3 yıl arası değişen hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Suçun, kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi nedeniyle cezanın yarı oranında artırılarak 1 yıl 6 ay ile 4 yıl 6 ay arası hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.    Serdar G.’nin Menice Yılmaz’ı yaralamaktan ise, TCK’nin 86’nci maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen “kasten yaralama filinin basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde olması” nedeniyle 4 ay ile 1 yıl arası değişen hapis cezası ile cezalandırılması istendi. Suçun, kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesinden dolayı cezanın yarı oranında artırılarak, zanlı Serdar G.’nin 6 ile 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılması istendi. Serdar G.’nin toplamda 2 yıl ile 7 yıl 6 ay arası değişen hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Mahkeme, ilk duruşma için 23 Mayıs’a gün verdi.    Yılmaz çiftinin saldırının 2 köpek tarafından yapıldığını beyan etmelerine karşın, diğer köpek belletmeni polis memuru hakkında ise bir işlem yapılmadı.   AV. VAROL: OLUMLU BİR GELİŞME   Kamu görevlilerinin karıştığı suçlarda dava açılmasının pek sık görülmediğine dikkati çeken Yılmaz ailenin avukatı Selameddin Varol, davanın açılmasını "olumlu bir gelişme" olarak değerlendirdi. Mağdur beyanlarında olayda 3 köpeğin bulunduğu ve bunlardan ikisinin saldırıda bulunduğuna söyleyen Av. Varol, ancak hem soruşturmanın hem de disiplin soruşturmasında tek bir köpeğin eğitmeni hakkında yürütüldüğünü belirterek, yargılama aşamasında ne olacağını kendilerinin de merakla beklediğini ifade etti.