Mehmet Tunç’un annesi: Acıları deşiyorlar 2022-02-21 09:02:28 ŞIRNAK - Vahşet bodrumlarında katledilen Cizre Halk Meclisi Eşbaşkanı Mehmet Tunç’a ait eşyaların 6 yıl sonra teslim edilmesine tepki gösteren anne Esmer Tunç, “Ailelerin acılarını deşiyorlar" dedi.  Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasakları sırasında 79 gün içinde 177’si “vahşet bodrumlarında” olmak üzere toplam 288 kişi katledildi. Aradan 6 yıl geçmesine rağmen hala 14 kişinin cenazeleri bulunamazken, katledilenlere ait bazı eşyalar da yıllar sonra ailelere teslim ediliyor.    Cizre yasakları sırasında hayatını kaybeden Agit Akıl’a ait eşyaların 11 Ocak’ta ailesine verilmesinin ardından bu sefer de “vahşet bodrumlarında” katledilen Cizre Halk Meclisi Eşbaşkanı Mehmet Tunç’a ait dijital materyaller ailesine 6 yıl aradan sonra ailesine teslim edildi. Katledilenlere ait eşyaların gönderilmesi aileler tarafından “Acılarımızı yeniden yaşatmak istiyorlar” tepkisine neden oldu.      DAVALAR İLERLEMİYOR   Yasaklar sırasında iki oğlu Mehmet Tunç ve Orhan Tunç'u kaybeden anne Esmer Tunç, devletin her yıl acılarını yenilediğini belirterek, “Mehmet Tunç’un ölümünün üzerinden 6 yıl geçti ama devlet her yıl bizlere ya bir mahkeme açıyor ya bir ceza veriyor ya da bugün olduğu gibi eşyalarını göndererek sürekli acılarımızı tazeliyor. Bu devletin zalimliğini kınıyorum. Annelerin yaralarını kaşımasın. İnsanlarımızı bodrumlarda yakarak katlettiler. İnsanlar, çocuklarının cenazelerini bile alamadı. Kemiklerini bile bulamadı. Cizre’de devletin uyguladığı zulüm dünyanın hiçbir yerinde yaşanmadı. Şimdi bu zulmü, katlettikleri çocuklarımıza ait eşyalarını göndererek ailelerine tekrar yaşatıyorlar. Çocuklarımızın katledilmesine ilişkin davalar ilerlemiyor. Onlara yaşatılan vahşetle ilgi herhangi bir adım atılmıyor ama ailelerin acılarını deşmek için her şeyi yapıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, yaşadığım müddetçe davamı bırakmayacağım” diye konuştu.    BİR FOTOĞRAF BİLE BIRAKMADILAR   Mehmet Tunç’un eşi Zeynep Tunç ise, Cuma günü 3 polisin evlerine geldiğini ve Mehmet Tunç’a ait bazı eşyaları getirdiğini söyledi. Polislerin ellerinde şeffaf poşetler içindeki eşyaları gördüğü zaman dizlerinin bağının çözüldüğünü anlatan Tunç, “Cenazemizi bile doğru dürüst göremedik, tanıyamadık. Aradan bunca zaman geçmişken getirilen bu eşyaların ne olduğunu sordum. Eşyaları verirken kâğıt imzalatmak istediler. İmzalamayacağımı söyleyince ‘imzalamaya mecbursun’ dediler. Bunun üzerine onlara, ‘Ailelerin yaralarını deşmek için bilerek bunu yapıyorsunuz’ dedim. Yasaklar sırasında Cudi Mahallesi'nde oturuyorduk. O zaman evimizi tamamen yakıp yıktılar. Mehmet Tunç’ta tek bir fotoğraf veya bir gömlek bile bırakmadılar” ifadelerini kullandı.   ‘DİMDİK AYAKTA DURACAĞIZ’   Devletin yaptığının zulüm olduğunu belirten Tunç, “Yeni yeni acılarımız eskidikçe onlar tekrar canlandırıyor. 7 yıldır bu acıyla yaşıyoruz. Bugüne kadar yapılan bu vahşetin sorumlularının yargılanması için kimse adım atmadı. İnsanlarımız bodrumlarda aç susuz bırakıldı. Onları terörist ilan ettiler ve katlettiler. Asıl bu zulmü yapanlar teröristtir. Başımız diktir. Ne yaparlarsa yapsınlar gücümüz ve irademiz var. Ayakta dimdik duracağız. Yaşadığımız müddetçe onların davasının arkasında olacağız” şeklinde konuştu.    MA / Ömer Akın